Son dönemde artan hava sıcaklıklarıyla birlikte orman yangınları büyük bir doğal felakete dönüşüyor. Kuraklık alarm verirken sıcaklıkların artması, doğanın karşı karşıya olduğu büyük bir tehdit haline geliyor.

Yapılan araştırmalar ve bilimsel çalışmalar neticesinde Akdeniz ormanları tutuşmaya eğilimli ormanlar olduğunu söyleyebiliriz. En çok makilik ve çam ağaçlarının yayılış gösterdiği bu alanlar iklim değişimi ve küresel ısınmayla beraber durumun ciddiyetini de arttırmaktadır.

Birkaç gündür Muğla, Adana, Osmaniye ve Antalya’dan gelen orman yangınları haberleriyle “Orman yangınlarının asıl nedeni günbegün yakıcılığını daha fazla hissettiğimiz iklim krizi mi, insan ihmali mi?” sorusunu sormadan geçemiyoruz.

Elbette, orman yangınlarının artmasında iklim değişikliği de önemli bir etkendir. Sıcaklıkların yükselmesi, kuraklık ve rüzgârın etkisiyle birleştiğinde, yangınların yayılması ve kontrol edilmesinin daha da zorlaşması kaçınılmazdır. Fakat insanların doğayı hükmetme ve kontrol altına alma çabaları, orman yangınları gibi problemleride beraberinde getirmektedir…

Birçok şehirde valilikler ormanlara girişi ve piknik yapımını yasaklayarak yerinde bir karar aldıklarını söyleyebiliriz…

Orman Yangınlarıyla Nasıl Mücadele Edebiliriz?

Akdeniz'deki yangın gerçeğiyle yüzleşmek ve insan hayatının zarar görmesini önlemek için yerel düzeyde tahliye planlarının hazırlanması ve bu planların ilçe, köy ve kasaba sakinlerine etkili bir şekilde aktarılması gerekmektedir. Yangınların ardından, orman restorasyonu konusunda tam yetkiye sahip olan bilim insanlarının liderliğinde, yanan alanlara gerekli müdahalelerin yapılması önemlidir. Ancak, bu müdahalelerin bilim insanları tarafından uygun görüldüğü durumlar dışında dokunulmaması, kapanan yolların açılması gibi önlemlerin alınması gerekmektedir…

Orman köylüleri ekonomik açıdan desteklenmeli, geleneksel yangın kontrol yöntemleri politika belirlemelerine dâhil edilmeli ve bu gruplar orman yönetim planlarının ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmelidir. Çünkü yerel halk, bölgenin coğrafyasını ve iklimini en iyi bilen kişilerdir. Aynı şekilde, geri kalan yerel toplumun da Akdeniz'deki ormanlar ve yangın ekosistemi konusunda bilinçlendirilmesi önemlidir. İyi niyetli gönüllüler bazen yangın ekiplerinin çalışmalarını daha da zorlaştırabilmektedir. Bu noktada, tahliye konusunda yardımcı olmak isteyenlere gerekli eğitimler verilerek etkin bir şekilde destek sağlanabilir…

Orman yangınlarına karşı mücadelede teknolojik gelişmelerin de önemi büyüktür. İleri yangın izleme sistemleri, erken uyarı sistemleri ve hava araçları gibi kaynaklar, yangınların tespit edilmesi ve müdahale sürecinin hızlandırılmasında kritik bir rol oynar. Yatırımların bu alana yapılması ve ilgili kurumların güçlendirilmesi, gelecekteki yangınların etkilerini en aza indirgemek için önemlidir…

Yangınların tahrip edici etkileri sadece doğal güzellikleri ve biyolojik çeşitliliği yok etmekle kalmaz, aynı zamanda insanların evlerini, hayatlarını ve umutlarını da yok eder. Türkiye'nin ormanları, her birimizin değer verdiği ve korumakla yükümlü olduğumuz kıymetli mirasımızdır…