“Türkiye
siyasal İslamcı faşist rejim altında tam bir karanlığa boğulmuş durumda” diyen
Başkan Aysel Aydın, “Laiklik başta gelmek üzere Cumhuriyet’in ilerici
kazanımlarını yok eden karşı-devrim sürecinin sonunda bu karanlık yaratıldı. Tarikat,
cemaat ve İslamcı kadroların devleti paylaştığı, şeriatçı azgın azınlığın başta
kadınlar gelmek üzere tüm toplumu tehdit ettiği bu dinci, mezhepçi zorbalık
karşısında SOL Parti laikliği kazanmakta kararlıdır. 2 Temmuz’da, Sivas
katliamının yıl dönümünde, Sivas’ın ışığına sahip çıkma sorumluluğu ile
ülkemizin tüm ilerici, demokrat insanlarını bu gerici rejime son vermek ve
laikliği kazanmak için mücadeleye çağırıyoruz” dedi.
“LAİKLİĞİ KAZANACAĞIZ”
Türkiye’nin geleceği, yeni siyasal zemin mutlaka ve mutlaka laiklik temeli
üzerinde kurulmalıdır” diyen Aydın, “Dinin devlet işlerini ve toplumsal hayatı
düzenlemeye yönelik her tür müdahalesi son bulmalıdır. Aleviler başta olmak üzere
bütün farklı din, mezhep ve inanç odaklarının özgürce inançlarını
yaşayabilmeleri güvence altına alınmalıdır. Tarikat, cemaatler ve tüm gerici
örgütlenmelerin devlet içindeki kadroları dağıtılmalıdır. Tarikat ve cemaat
okulları ve yurtları kapatılmalı, devlete ait yurtlar ile özel yurtlarda kalan
öğrenciler üzerindeki dinci baskılar, zorlamalar, müdahaleler derhal son
bulmalıdır. İntiharlara kadar varan sonuçları olan bu zulmün müsebbipleri
derhal yargılanmalıdır” ifadesini kullandı.
“TARİKATLAR KAPATILMALI”
Aysel Aydın “Kendi hiziplerine çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne
suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal şeyleri
istismar eden tarikat ve cemaatler derhal kapatılmalı, bunların hiçbir şekil ya
da ad altında örgütlenmesi kabul edilmemelidir. Tarikat ve cemaatlerin kamu
yaşamına müdahale niteliğindeki tüm faaliyetlerine son verilmelidir. Eğitim
kurumlarında günaşırı artırılan dinci baskılar son bulmalı, müfredat laiklik
ilkesine uygun olarak yeniden düzenlenmelidir. Öğrenciler her gün mantar gibi
türeyen İmam-Hatip okullarına gitmeye zorlanmamalı, Alevilik başta olmak üzere
pek çok farklı inancı dışlayarak Sünni İslam’ı merkeze alan zorunlu din eğitimi
son bulmalıdır” dedi.
“ZORBALIĞA GÖZ YUMULMAMALIDIR”
Kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılığı besleyen gerici kuşatmaya son
verilerek, İstanbul Sözleşmesi’nden medeni kanuna kadınların kazanılmış haklarına
yönelik her tür saldırı sonlandırılmalıdır diyen Aydın “Pek çok vali, rektör ya
da yerel yönetici tarafından “hassasiyet” söylemine dayanarak uygulanan
yasaklara son verilmeli, devletin yetkileri dinci aktörlerin keyfi
kısıtlamaları için kullanılmamalıdır. Kültür üretimine ve farklı yaşam
tarzlarına yönelik, adeta şeriat provası niteliğindeki gövde gösterilerine,
gündelik hayatı baskı altına alan dinci zorbalığa asla göz yumulmamalıdır” diye
konuştu.
Haber Merkezi