İyi olmak yetmez tarafların bir arada
kalabilmesi için.
Niyet yani ”iyiniyet” önemlidir.
Taraflardan biri sürekli “kazanan” ise
yürümez, yürüse de kör topal gider. Güven biter.
Turcell için yazdım. Üstüne mi alındın?
Neden mi?
Geçtiğimiz yıl Özüm evde internet ve
televizyon için çok para ödediğimizi söyleyip Turkcell Plus sisteminde bir
tarifeye abone oldu. “Mezzo” yok. Özüm, “onu da Youtube üzerinden izleyiver
baba” dedi. Eyvallah. Geçtiğimiz hızlandırılmış genel seçim öncesi malum
kanallarda muhalefet yok. Halk TV ve Cem TV geldi aklıma. Baktım yok. Aradım,
“iyi bakın, oralarda bi yerdedir” dediler önce. Sonra kaldırılmış olduğunu
kabul ettiler.
Faturalar otomatik ödemede olunca
“laşkalaşma” oluyor. Bankada tıkandıysan tepetaklasın. Bayram tatilinin
bitiminde bi sabah baktım tv çalışmıyor. Laptop’u açtım, internet yok.
“Eyvallah” dedim. Malum sözleşme var, taraflar koşulları yerine getirmek
zorunda.
Ödedik faturayı, bekliyoruz. Ama tık yok.
Özüm aradı. Arıza tespit ettiler. “Servis gelecek, bekleyin.”
Alacağına şahin, borcuna karga Turkcell o
servisi yollayamadı.
3. günün sonunda ben aradım. Güç bela
ulaştığım “insan” lardan dördüncüsü ile sorunu çözmeye çalışıyoruz.
26 dakikada “hasar kaydım” alınıyor. Yani
daha önce bildirimi yapılan arıza giderilmemiş, çünkü kayıt oluşturulamamış.
“Sistemde arıza olabilir o an” dedi.
Ben 1998 yılı baharında bu telefon
numarasını aldığımı düşünüyorum, yani birlikte 20 yılı devirmişim. Annem,
kayınvalidem, kayınpederim, kardeşim, eşim, oğlum, kızım ve benim 2 hattım.
Hepsi benim üstüme kayıtlı. Aklıma geldi. “Bu numaranın ilk abonelik tarihini
öğrenebilir miyim?” diye sordum. “Sistem yenileme nedeniyle 2014 öncesini
göremiyorum” dedi iyi mi?
Neyse…
Özüm yola çıkıyor zaten derdin bini bir
para. Bir de bunu takmayalım. Malum şeker ıskalasa tansiyon vuruyor ensemden.
Şimdi bekleme modundayım. Bakalım 3 gün
gelmeyen servis ne zaman gelecek. Bu
arada muhatabımın cep telefonuma “telafi” amaçlı yolladığı 4.5 GB internet
sanırım yasal olarak durumu kurtarmaya yetiyor. Ama beni tatmin etmedi. Eyyy
Turkcel!
Gidiyorum senden. Belki teknik kalitesi
düşük olacak ama sırf senin bu aymazlığın nedeniyle senden ayrılacağım.
Kulağımı Ahmet Kaya çınlattı. “Vakit
tamam, seni terk ediyorum/ Bu incecik bir veda havasıdır/ Parmak uçlarına değen
sıcaklık/ İncinen bir hayatın yarasıdır.”