Liyakat diyoruz, işin
ehli olma, ehliyetli olma anlamında. Ama sadece liyakat de yetmiyor. Püf
noktasının artık vicdanlı ve ahlaklı olmak olduğu ortada. Hele şu acılı
günlerimizde…
Sosyal medyada konuşlanan troller bir yandan, sözde kalemler
diğer yandan yangınının üzerinden kaybedilen imajı örtmek yerine kirli
kampanyalar yapıyor…
Antalya’da yangının
ilk gününden son gününe alanda olan, yurttaşlarıyla ağlayan belediye
başkanlarına insafsız, kirli, çirkin saldırı yapıyorlar…
Bunu yapanın bence ne liyakati var ne vicdan ve ahlakı…
Millet İttifakı’nın Adayı olarak 3. kez Manavgat Belediye
Başkanı olan CHP’li Şükrü Sözen’e atılan çamur “Orman yanarken, Kalemler yanarken evini korudu” iddiası. Önce
sosyal medyadan köpürtüldü. Malikanesini, belediye olanaklarıyla koruduğu iddia
edildi ve istifaya davet edildi. Ardından sözde kalemler devreye girdi…
Edep yahu…
Başkan Sözen
açıklıyor. Belediye olanaklarıyla değil, kendi çalışanlarıyla tedbirler
aldıklarını söylüyor…
Kaldı ki varsa böyle bir
iddia o vakit görüntülerini de paylaşmak gerekti. Belli ki durum çamur at, izi
kalsın…
Peki şimdi ne olacak? Milletin de vekili olarak Meclis’e
giren ama millete ne fayda getirdiği bilinmeyen, gaflarıyla ünlü şahıs, alışkın
refüze olmaya…
Amaç biraz da kendini hatırlatmak niyetinde kanımca...
O yüzden peşpeşe kara kampanyaya devam ediyor…
Aylarca yoğun bakımda
yatıp, koronadan kurtulan ve görevini sürdüren Antalya Büyükşehir Belediye
Başkanı Muhittin Böcek’in yangın bölgesindeki yoğun mesai sonrası hastalanmasını
bile polemik konusu yapıyor…
Hemen hastalandığını, çabucak taburcu olduğunu yazıp ‘geçmiş
olsun’ diyor, imalıca…
Sanıyorum yaşça
benden büyüktür, kendisine ders verecek halimiz yok. Bu yaşa kadar aldığı bu
belli…
Nezaket, zarafet hak getire…
Bilgi olsa zaten tutarlı bir yer bulup gidecek üstüne ama o
da yok…
O yüzden en kolay,
çirkin yoldan yürüyor…
Ne diyelim vicdan ve ahlak eksikliği…
Eleştiri ile karalama kampanyası arasında ince ama çok derin
bir çizgi vardır…
O çizgiyi aştığınızda haddinizi de aşmız olursunuz…
Haddimizi aşmayalım…
Bu kadar acı, afet arasında kara siyaseti bırakın…
Ahlaklı ve vicdanlı olun diyemiyorum. Olsa zaten belli
olurdu. Ama hadi beni haksız çıkarın…
Ahlaklı ve vicdanlı günler dostlar…