Kısa adı TÜİK olan Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2 milyon 92 bin 542 kişinin yaşadığı Antalya, Türkiye’nin altıncı büyük ili konumuna yükseldi.

ADNKS adı verilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne göre, nüfusu binde 24 oranında artan Antalya’da nüfus açısından erkekler ilk sırada yer alıyor.

TÜİK’in verileri Antalya nüfusunun yüzde 50.5’i erkekler, yüzde 49.5’i kadınlardan oluşuyor.

Bu durumda Antalya nüfusunun 1 milyon 58 bin 70’i erkekler, 1 milyon 34 bin 467’i kadınlardan oluşuyor.

TÜİK’in verilerine göre Antalya nüfusunun 1 milyon 429 bin 674’ü il ve ilçe merkezlerinde, 599 bin 863’ü belde ve köylerde oturuyor.

Bu karamlar 31 Aralık 2012 tarihine göre belirlenmiş.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun nüfus verileri 2014 yılının Mart ayının son Pazar günü, yani 14 ay sonra yapılacak yerel seçimlerin sonuçları açısından da büyük önem taşıyor.

Nüfusla ilgili veriler açıklandıktan sonra siyasi partilerin ve potansiyel adayların ellerine kalem kağıdı alarak hesaplamalar yaptıkları da bilinen bir gerçek.

Şüphesiz ki 2014 yerel seçimleri ülkenin olduğu gibi Antalya’nın da kaderini etkileyecek sonuçlara gebe.

Özellikle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi, TÜİK’in verilerinin ışığında daha büyük önem taşıyor.

Bundan önceki seçimlerde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Aksu ve Döşemealtı’na bağlı sandıklarda oy kullanılırken, 2014 seçimlerinde Kaş’ın Eşen Çayı’ndan, Gazipaşa’nın Kaledıran Köprüsü’ne kadar olan çok büyük bir alanda oturan seçmenler oy kullanacak.

2014 seçimleri hem siyasi partilerin güçlerini ölçmeleri açısından, hem de Antalya’nın siyasi düşüncesini il bazında ilk kez belirleme açısından dikkat çekici.

2014 seçimlerinde sandıklardan çok sürpriz sonuçların çıkmasını beklemenin dışında, Antalya merkezine hiç gelmeyen, hatta yerel yönetimlerin adını bile duymamış kişilerin Büyükşehir Belediye Başkanını seçmek için sandık başına gidecek olmaları da seçimlerin bir başka çarpıcı yönü.

Örnek vermek gerekirse Gazipaşa’nın, Gündoğmuş’un, Kaş’ın ya da Akseki’nin dağ köyünde oturan bir seçmenin başkanı Antalya’da koltuğunda oturan Büyükşehir Belediyesi ile nasıl bir iletişim kuracak ?

Sesini uzaktan nasıl duyuracak ?

Yol, su, elektrik, park gibi temel hizmetleri kimden, hangi yolla nasıl isteyecek ?

Ya da Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Kaş’ın dağ köyündeki vatandaşın derdine çare olmak için hangi çalışma yöntemini ortaya koyacak ?

İl Özel İdareleri 2014 yerel seçimleri ile birlikte kapatılıp, Büyükşehir Belediyesi’ne devir edilince vatandaş kimden nasıl yardım ve hizmet talep edecek ?

Her iki tarafın da iki çok zor.

Siyasi kulislere kulak verildiğinde Büyükşehir Yasası’nda yapılan değişiklik iktidar partisi AKP’yi mutlu etmiş görünüyor.

AKP, Antalya ile birlikte kendisinde olmayan diğer belediyeleri de bu yeni düzenleme ile kazanacağından çok emin görünüyor.

Ancak gözden uzak tutulan bir nokta var..

Antalya’da seçimlerle birlikte 74 belediyenin kapısına kilit vurulacak.

Bu belediyeler köy statüsüne geçecek.

Vatandaşın tepkisinin sandıklara yansımasının ne olacağı şimdilik belirsiz

Ancak başta AKP’li belediye başkanları olmak üzere iktidar partisi AKP’ye oy verenler de bu yeni düzenlemeye karşı çıkıyor.

Sorunu olduğunda belediye başkanının kapısını sabahın beşinde bile çalabilen vatandaş, dara düştüğünde derdini anlatacak kişiyi bulmak da elbette zorlanacak.

Bir kaza ya da afet durumunda eli kolu bağlı Antalya’dan gelecek yardım ve haberi bekleyecek.

Çok zor günler bekliyor vatandaşı..

Türkiye’nin altıncı büyük ili olmak keyif verici ama, sorunları çözme konusunda çok büyük sıkıntılar ufukta şimdiden görünüyor.