AKP iktidarının dini esaslara dayalı bir yönetim modelini yerleştirme çabalarına yönelik kaygılar her geçen gün artıyor. 

Toplumun çeşitli kesimlerinde bu durum kaygı ile karşılanırken, beklenen hamle geldi..

Bir süre önce oluşturulan “Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi’ deklarasyon yayınlayarak, solda beklen çıkışı yaptı..

Türkiye’nin dini kurullarla yönetilen bir ülke haline getirilmek istenmesine karşı başlatıldığı belirtilen  “Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi’nin deklarasyonunda, “ Türkiye’nin bir İslam Devleti olarak ilan edilmesine ramak kalmıştır’ gibi çarpıcı ifadelere yer verildi.

AKP’nin toplumu ve siyaseti dinselleştirmesine karşı başlatılan hareketin deklarasyonunda, şöyle deniyor :

“İslam devleti projesi, emeğin azgınca sömürüsü, doğanın yok edilmesi, iktidar partisinin dinci zihniyetine aykırı tüm fikirlerin ezilmesi, kadınlar dönük ayrımcılık ve eşitsizliklerin derinleşmesine iyice belirginleşmiştir. Tarihsel kazanımların tümü yok edilip, bellekten silinerek, karşı devrim tamamlanmış olacaktır”

‘Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi’ gericiliğin kader olmadığı vurgusunu yaparak,  toplumun çeşitli kesimlerinin fikirlerine tercüman olacak şu görüşleri ortaya koyuyor :

“Aydınlanmanın kaçınılmaz olduğunu gören ve tek başına olmanın bencillik, hep birlikte olmanın özgürlük olduğuna inananlardanız. Bu çağrı geleceği birlikte kurmak için sabırsızlanan Anadolu’nun tüm aydınlık insanlarına”

Enver Aysever, Hüseyin Aygün, Kemal Okuyan, Orhan Gökdemir, Özlem Şen Abay ve Barış Terkoğlu imzasını taşıyan deklarasyonda , şu önemli ifadeler var :

“AKP iktidarında Türkiye, bir İslam Devleti olma yolunda hızla ilerliyor. Ülkemizi dini kurallara göre yönetmeye kararlı bu iktidar eğitimi ve hukuku din temellerine dayandırmaya, toplumsal yaşamı din kurallarına göre düzenlemeye ve dini siyasete egemen kılmaya çalışıyor”

“Tehlike büyüktür ve acildir” denilen deklarasyonda şöyle deniyor :

“ AKP bu yolda kararlı ve tutarlı bir biçimde ilerlerken, meclisteki muhalif partiler kabul edilemez bir aymazlıkla bunu izlemekte, hatta din söylemi ve sembollerini kendi çalışmalarında da kullanarak bu süreci hızlandırmaktadır. Parlamentoda laikliği savunun parti bulunmamaktadır”

‘Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi’ Türkiye’yi bu tehlikeden uzaklaştırmak için göreve talip olduğunu belirttiği açıklamasına şu mesajları veriyor :

“ Türkiye’de aydınlanma için gericiliğe karşı bir mücadele başlatıyoruz. Bu mücadelede kararlıyız, bu süreci durduracağız.  Türkiye’yi bir İslam Devleti’ne çevirmek doğrultusunda atılan her adımı, başlatılan her uygulamayı, hazırlanan her yasayı, çıkartılan her kararnameyi takip edeceğiz, bunları halkımıza anlatacağız”

Gerçek şu ki şimdiye kadar böylesine yürekli bir çıkış olmadı..

Ülkenin geleceği için ciddi kaygı taşıyan kesimlerin düşüncelerini yansıttığı gibi vatanseverleri yüreklendiren, moral motivasyonlarını artıran deklarasyonda şu ifadeler de dikkat çekici :

“İş yerlerimizde, okullarımızda mahallemizde ve sokağımızda gericiliğe karşı bir direnç önereceğiz. AKP’ni attığı her adıma hem hukuki, hem siyasi yollarla örgütlü bir biçimde cevap vereceğiz. Aydınlanma için verdiğimiz mücadelenin bildik çevrelerce-din düşmanlığı- biçiminde sunulmasına asla sessiz ve tepkisiz kalmayacağız. Laikliği keski biçimde savunurken, milliyetçi, piyasacı savrulmalara izin vermeyeceğiz. Artık salgın halini alan ırkçı, dinci, mezhepçi kışkırtmalara karşı yaşamı savunacağız. Aydınlanma mücadelesinin paranın saltanatına ve emperyalizme karşı verilen mücadele ile bir bütün olduğunu biliyoruz. Yerli ve yabancı patronlar, sömürü düzenini sürdürmek için dinin toplumsal ve siyasal alanda hakim kılınmasına muhtaçlar. Ülkemizin bu noktaya gelmesinde pay sahibi oldukları kesin olan patronlardan laiklik kahramanı üretilmesine izin vermeyeceğiz”

Deklarasyonun son bölümünde verilen mesajlar ise şöyle :

“Bir sömürge aydını gibi, ülkemizi AKP’yi iktidara taşıyan emperyalistlere şikayet etmeyeceğiz, halkımıza gideceğiz ve ısrarla gerçeği anlatacağız. İmza kampanyalarına sığınıp, günlük yaşamın dışında durmayacağız, memleketimizin her yanında toplantılar düzenleyerek, yüz yüze olmanın benzersiz gücünü inşa edeceğiz”