Terör azdıkça azıyor.

Gencecik insanlar bir hiç uğruna şehit oluyor..

Sokaklarda güven kalmamış..

İşsizlik yüzde 20’lere dayanmış..

Enflasyon son 13 yılın zirvesine çıkmış..

Esnaf işsizliği artmış..

Turistik tesisler kilidi vurmuş..

Herkeste yarın endişesi artmış..

Kimin umurunda ?

Varsa yoksa referandum..

Sorunlar rafa kalktı, devletin tüm olanakları referandum için seferber edildi..

Kamu kurum ve kuruluşları AKP’nin birer şubesi gibi ‘evet’ kampanyasına çalışıyor.

Valiler, kaymakamlar, müdürler, şefler işi gücü bıraktı, evet için çalışıyor..

Herkes iktidara şirin görünmek için ‘evet’ çi olurken, Akdeniz Üniversitesi Rektörü durur mu ?

Prof. Dr. Mustafa Ünal, katıldığı bir televizyon programında 16 Nisan’da yapılacak referandum için bakın ne diyor :

“Ülkenin geleceği içi anayasa değişikliğine tabii ki evet diyorum”

Antalya’nın göz bebeği, herkesin üzerine titrediği Akdeniz Üniversitesi’nin rektörünün ‘evet’ kampanyasına ilişkin açıklaması gerçekten kaygı verici..

Bir öğretim kurumunun,hele hele üniversite rektörünü açıklaması her açıdan dikkat çekici..

Şöyle demek istiyorum Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal :

“Referanduma sandıktan ‘hayır’ oyu çıkarsa ülkenin geleceği karanlık”

Pekala hayır çıkarsa Sayın Rektör ne yapacak ?

“Yanlış yaptım, aslında ben hayırcıyım ama koltuğumu korumak için öyle konuşmak durumundayım’ mı diyecek, yoksa, örnek aldığı siyasetçiler gibi şu bahaneye mi sığınacak :

“ Sözlerim çarpıtıldı, aslında ben böyle söylemek istememiştim. Beni kıskanıyorlar, çalışmalarımdan, başarılarımdan rahatsız olanlar bana komplo kuruyor”

Gerçek şu ki referandum kampanyası eşit koşullarda yapılmıyor..

Bırakın eşit koşullarda yapılmayı ‘hayır’ çalışması vatandaşa öcü gibi sunuluyor.

Antalya’da ‘evet’ kampanyası her mekanda, her şekilde zorlanmadan yapılırken, ‘hayır’ diyenlere nerede ise yaşama hakkı verilmeyecek..

‘Evet’ kampanyası yapanlar işi öylesine abartılar ki, Akdeniz GERÇEK muhabiri Deniz Topkaya, dün Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi girişine konulan ‘evet’ standını görüntüledi görüntülerken de engellenmeye, engellenemeyince de tehdit edilmeye çalışıldı.

Kaldı 9 gün, seçmen kararını 16 Nisan Pazar günü verecek..

İki taraf                da kendinden emin..

Vatandaşın kafası ise karışık..

Sandıktan evet çıkarsa ne olur, hayır çıkarsa 17 Nisan sabahı nasıl bir Antalya’ya uyanırız sorusuna herkes bulmaya çalışıyor.

Gerçekten de sıkıntılı bir süreç..

Bu sıkıntıların aşılmasında biz belirleyici olacağız.

Yani sandığın kaderi bizim elimizde..

Oyumuzu mutlak kullanmalıyız..

Kimse aklından bir an olsun çıkarmasın..

Bir oy her şeyi değiştirir..

Vatandaşlık görevimizi mutlaka yapmak zorundayız.

16 Nisan da bir partiye değil, ülkenin geleceğine oy vereceğiz.

Kimse sandığı boş vermemeli..

Kullanılmayan her oy rejim değişikliği isteyen, ülkenin onca sorunu varken Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemini dayatanların işine gelecek..

Kamuoyu araştırmaları ‘hayır’ oylarının önde olduğu yönünde..

Bu durumun iktidar partisi AKP ve destekçisi MHP’yi sıkıntıya soktuğu gözleniyor.

İşte bu noktada CHP’nin önemli isimlerinden Antalya eski Milletvekili Gürkut Acar’ın referandum için provokasyon  uyarısına dikkatinizi çekmek istiyorum.

Gürkut Acar, Akdeniz GERÇEK’e yaptığı açıklamada şöyle diyor:

“Her çeşit provokasyon olabilir. Bunlara karşı herkesi dikkatli olmaya çağırıyorum”