
İbrahim Akkaya
Referandum bahane reklam şahane!
Sayılı gün çabuk
geçiyor..
Referanduma sadece 15 gün kaldı..
Geri sayım sürerken,
ortam da bozulmaya, sinirler gerilmeye, tansiyon yükselmeye başladı.
Her seçim döneminde
olduğu gibi siyasi centilmenliği unutuyoruz.
Antalya’da son günlerde ‘hayır’ afişlerine, ‘hayır’
düşüncesinde olanlara baskı, yıldırma girişimleri arttı..
AKP, devletin ve
partilisi belediyelerin tüm olanakları kullanmasına, Antalya’nın hemen her
bölgesini ’evet’ afişleri ile
donatmasına rağmen ‘hayır’a ve hayır kampanyasına engel olmak için her yolu ve
yöntemi deniyor..
Bunun iki nedeni
var..
Birincisi Antalya’da
ve ülke genelinde ‘hayır’ oylarının önde olmasının yarattığı panik..
İkincisi ile OHAL gerekçe gösterilerek ‘hayır’
kampanyasını önleme düşüncesi..
16 Nisan’da siyasi
bir seçim değil de bir referandum olduğunu kabul etmeyen, edemeyenler, ‘hayır’
çalışmalarını önleyerek vatandaşı iyice kutuplaştırdıklarının farkında
değiller..
15 gün sonra bir
siyasi parti için oy vermeyeceğiz..
Olayı bir AKP-CHP yarışına dönüştürmekle referandumu
siyasi bir hesaplaşma ortamına çekmek her şeyden öce vatandaşı tedirgin ediyor,
gerginlik yaratıyor..
Sanki her şey
yolunda..
Antalya ve Türkiye güllük gülistanlık, kenti ve
ülkeyi yönetenler her işi bıraktı, ‘evet’ kampanyasına ağırlık verdi..
Siyasi seçimlerde
vatandaşı, “ Bizi seçmezseniz hizmet
alamazsınız” diyerek yönlendirmeye çalışanlar, bir siyasi seçim olmadığı
halde 16 Nisan referandumu için de aynı yöntemi uyguluyor, aynı söylemlerle
seçmenin sandıkta ‘evet’ tercihinde bulunması için yönlendirmeye çalışıyor.
Kırsalda bu tutuyor,
vatandaş ‘ya hizmet alamam’ endişesi ile kararsız kalıyor..
Zaten referandumun
kaderini de bu kararsız oyları belirleyecek.
Referandumla yatıp,
referandumla kalktığımız süreçte Antalya’da ve Türkiye’de ne olup bitiyor kimse
farkında değil..
Hükümet kanadı ve
destekçileri pembe tablo çizerken, gerçekleri söyleyen ve söylemeye de devam
edenler var..
49 meslek komitesi
üyesinin katıldığı ve Antalya ekonomisinin masaya yatırıldığı müşterek
toplantıda konuşan Antalya Ticaret ve
Sanayi Odası(ATSO)Başkanı Davut Çetin, Antalya
ekonomisinin en kötü dönemini yaşadığını söylüyor..
CHP Genel Başkan
Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin
Osman Budak ise Antalya’nın en önemli sektörü olman turizmin afet halini
yaşadığını, Antalya’nın 4.7 milyon
turist kaybettiğini vurgulayarak, şöyle diyor:
“2017’de de
Antalya için ne yazık ki olumsuz sinyaller geliyor”
AKP iktidarının
tehlikeyi görmezlikten gelerek, tüm enerjisini referanduma harcaması, 17 Nisan
sabahı ve sonrası için kaygı verici gelişmelerin sinyalini veriyor.
Görüldüğü gibi tablo
hiç de iyi değil.
Turizm diyerek kimse
dudak bükmesin..
Antalya’da her sektör,
her birey turizmle bir şekilde ilişkili..
Tarım sektörü de
aynı şekilde..
Hizmet sektörü de
kör topal konumda..
Hal böyle iken Antalya’nım ve Türkiye’nin tek
sorununun Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi olduğu noktasında hareket
etmek, toplumu da bu yola kanalize etmek gibi bir düşünce doğru değil..
Herkes tehlikenin
farkında olmalı..
Herkesin yarın
kaygısı olmalı..
Her şeye bir kenara
atıp, varsa yoksa referandum anlayışına bürünürsek, sorunları görmezlikten
gelerek, günü kurtarma politikasına yaslanırsak, yarın dizilerimizi döveriz..
Döveriz de atı alan
referandumu çoktan geçmiş olur..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.