Antalya’nın en önemli sorunu oldu maden ocakları ve HES’ler.

Ruhsatını cebine koyan ormanları, tarım alanlarını, su kaynaklarına inanılmaz zararlar veriyor.

Mermer ocakları ise dağları deliyor, çevreyi kirletiyor, tarımı öldürüyor, yerleşim birimlerini de ciddi biçimde tehdit ediyor.

2015 seçim yılı olduğu için Antalya’nın doğal kaynaklarına yönelik saldırılar daha da artacak..

Çünkü iktidar partisi Haziran ayında yapılacak genel seçimle öncesinde seçmene ve teşkilat mensuplarına sevimli görünmek adına ulufe gibi maden ruhsatı dağıtacak..

Maden ocağı ruhsatının AKP’liler için çok önemli bir gelir kaynağı olduğu söyleniyor.

Kimi AKP yöneticileri ya da yakın akrabalarının maden ocağı ruhsatlarını devrederek havadan para kazandıkları iddiası her geçen gün daha da artıyor.

Maden ocaklarının doğaya verdiği zararlar karşısında hükümet masal okumaya devam ediyor..

Maden ocaklarıyla ilgili CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın önergesini yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın açıklamaları kargaları bile güldürecek cinsten..

Bakan Yıldız, maden ruhsatlarının Maden Kanunu kapsamında verildiğini, çevrenin en az etkilenmesini sağlayacak tedbirlerin alınması için Bakanlık olarak gerekli yasal düzenlemeleri yaptıklarını söylüyor..

Yasal düzenleme yapıldığı halde durum bu denli vahimse bir de düzenleme yapılmadığını düşünün..

Bakan Yıldız, küçüklere masal anlatmayı sürdürerek, arazinin durumuna göre Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan onay alındığını, söz konusu belgelerin alınmaması durumunda ruhsat verilmediğini ifade ediyor..

Demek ki Antalya’da doğa katliamı 4 bakanlığın onayı ile yapılıyor..

Sevsinler sizin onayınızı..

4 bakanlık onay vermemiş olsaydı yandaş maden dostları Antalya Cumhuriyet Meydanı’nda bile kazı yapmaktan çekinmez, böylece hamileri AKP’ye daha şirin görünürlerdi.

Bakanın açıklamasına göre Antalya’da binin üzerinde maden ruhsatı verildi.

En fazla ruhsat Korkuteli için verilmiş..

İkinci sırada Elmalı var..

Elmalı’yı Antalya merkezi izliyor..

Serik üçüncü sırada.

Akseki Serik’i izliyor..

Enerji ve Tabii Kaynakla Bakanı Taner Yıldız, gerekli önlemler alınıyor dese de Antalya’daki tahribatlara seyirci kalındığı ortada..

Antalya’nın her yerinde vatandaş ayakta..

Yeşil alanlar, orman alanları, su kaynakları tehdit altında..

Antalya’nın yüzde 10’nun taş ocakları tarafından tahrip edildiği biliniyor.

Kısa adı ÇED olan ‘Çevreye Etki Raporu’ konusunda AKP yandaşlarına ‘rapora gerek yoktur” raporu vererek kıyak çekiyor..

12 yılı aşkın ülkeyi yöneten AKP’nin Antalya’nın talan edilmesine, doğal kaynaklarının yok edilmesine, su kaynaklarının hızla kirlenip, azalmasına seyirci kaldığı gibi, bu kötü gidişin hızlanmasını sağlamak adına günde ortalama 10 maden ruhsatı veriyor..

Elbette Antalya’nın kaynaklarına sahip çıkan, sorgulayan, tepki gösteren, yasal yollarla hakkını arayan, yargıya gidenler var..

Bunun karşılığında AKP küçüklere masal anlatmaya devam ediyor..