Kuşku yok ki her parti iktidar olmak, sandıktan birinci parti olarak çıkmak ister..

Seçim sonuçları partilerin başarı karnesi.

Partilerin karneyi iyi yorumlamaları, yol haritasını da buna göre belirlemeleri gerekli.

Ancak öyle olmuyor..

Bir kaç yürekli siyasetçi dışında başarısızlığı kabullenip, faturasını da ödemeye hazır olduğunu söyleyebilen yok.

Nitekim 7 Haziran seçimleri sonrasında da öyle oldu..

AKP, 6 puanı aşkın kaybı olmasına rağmen, 19 ilçenin 16’sında sandıktan birinci parti çıkmayı başarı saydı, kendini Antalya seçimlerinin galibi ilan etmekten çekinmedi.

Oysa AKP’nin oylarıyla birlikte milletvekili sayısı da 6’dan 5’e düştü..

CHP’de oylarını ve vekil sayısını koruduğunu iman eden açıklamalar yaparak örgütün moral motivasyonunu koruma çabasına girdi..

Antalya seçimlerinde belki de en doğru değerlendirmeyi MHP yaptı..

MHP İl Başkanı Ali Adnan Kaya, en az 5 milletvekilliği beklediklerini belirterek, sonuca üzüldüğünü söyleme cesaretini gösterdi..

Dün ise daha yürekli bir siyasetçi çıktı kürsüye..

CHP Kepez İlçe Başkanı Garip Erdoğan, Şoförler Odası Düğün Salonu’nda parti tüzüğüne uygun olarak üyelere açık olarak gerçekleştirilen İlçe Danışma Kurulu’nda dobra dobra konuştu, Kepez’de başarısız olduklarını söyledi, bedelini de ödemeye hazır olduğunu ifade etti..

CHP’li Erdoğan, hem fincancı katırlarını ürkütmekten korkmadığını gösterdi..

Kurultay takviminin devreye girdiği günlerde Garip Erdoğan’ın her şeyi açık yüreklilikle konuşması önemli..

Bir anlamda CHP üyelerine cesaret verici bir konuşma..

Şöyle diyor Garip Erdoğan,  :

“CHP’de örgütlenme noktasında bir eksiklik var. Gençlik örgütlenmemiz yok, kadın örgütlerimiz kağıt üzerinde var. Üyeler katılımcı değil, CHP’de delege üzerinden sürdürülen bir hayat var. Bunun panzehiri katılımdır. Bunu yapabiliriz ama sanki hepimizin dili bağlanmış, bir adım atmıyoruz. İnsanlardan korkmamak lazım. Varsan olursun, yoksan saten olmazsın”

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki siyasi partilerde bürokrasi hantallığı hastalığı hakim..

Parti yönetimleri bazı güçlerin vesayeti altında.

Seçimle gelen yönetimler birileri inkar etse de, birileri kızsa da bazı güçler, bazı makamlar, bazı guruplar tarafından tayin ediliyor.

CHP Kepez İlçe Başkanı Garip Erdoğan’ın şu sözlerinin altını kalın bir şekilde çizmek lazım:

“ Bürokratik yozlaşma partinin içini çürüttü”

Yönetim kademesinde olanların koltuk korkusu ise konuşmaktan çekindikleri bir noktada Erdoğan’ın bu çıkışı önemsenmeli, verdiği mesajlar iyi algılanmalı..

CHP Antalya Örgütü, kurultay takviminin işlemeye başladığı bu süreçte danışma kurullarını yasak savmak için değil de başarıyı yakalamanın yol ve yöntemlerinin konuşulup, tartışıldığı bir anlayışla düzenlemeli..

Kapalı kapılar ardında, küçük gurupların katılımı ile değil de parti üyelerinin tümünün düşüncelerini özgürce söyledikleri bir ortamda gerçekleştirilecek danışma kurulları kuşkusuz partinin dinamiklerini harekete geçirme açısından önem taşıyor.

Yazımı Garip Erdoğan’ın partiye oy vermedikleri düşünülen üyelere yönelik  şu mesajı ile sonlandırmak istiyorum :

“Sosyal medya üzerinden ya da kahve köşelerinde örgütümüzü yıpratmaktan vazgeçin. Birbirinizi sevginin dili ile okşayın şiddetten uzak durun”