AKP’nin ‘taşerona kadro’ sözü ile büyük sevinç ve heyecan yaratmıştı.

Kadro vaadine inanan kimi taşeron işçiler, gelecekleri ile ilgili planlar yaptı.

Kimileri kadro sözüne güvenip borçlandı..

Ancak dağ fare doğurdu..

720 bin taşeron işçiye kadro vaadinin altından ‘belirli süreli iş sözleşmesi’ uygulaması çıktı.

AKP’lilerin memleket sırrı gibi sakladıkları uygulama deşifre oldu.

Gerçek şu ki AKP, ‘taşerona kadro’ vaadi ile kadro özlemi çeken kamu çalışanlarına tuzak kurdu..

Çünkü kadro yerine getirilen ‘ belirli süreli iş sözleşmesi’ ile işten çıkarmalar kolaylaşacağı gibi, işe iade davaları da sonuçsuz kalacak.

Hükümete yakın çevrelerden sızan bilgilere göre, 720 bin kamu taşeron işçisini hayal kırıklığına uğratan yeni uygulamanın şifreleri de belli oldu..

Belediyeler, kamu yönetimleri ile il özel iarelerinde alt işveren tarafından çalıştırılan ve ‘taşeron’ olarak  yorumlanan emekçilerinin kamuda şu şartlarda istihdam edilmeleri planlanıyor :

-     Taşeron işçiler, kamuda işçi ve memur statüsünün dışında “özel sözleşmeli personel” pozisyonunda istihdam edilecek.

-     Özel sözleşmeli personel ile 3’er yıllık sözleşme imzalanacak.

-     Kamuya geçişler sınav ile olacak.

-     65 yaşını doldurmuş ve emekli aylığı almaya hak kazanmış işçiler düzenlemeden yararlanamayacak.

-     Personelin, 1 Kasım 2015’ten önce işe girmiş ve hala çalışıyor olması şartı aranacak.

-     İşçiler, mevcut aylıkları üzerinden kamuya geçiş yapacaklar ve aynı işte çalışacaklar.

-     Düzenleme, 12 ay boyunca ve tam zamanlı olarak çalışanları kapsayacak. 3, 6 aylık geçici çalışanlar, bu düzenlemeden yararlanamayacak.

-     Mali haklar toplu sözleşme ile belirlenecek.

-     Taşeron çalışanlar, kamuya geçtikten sonra emeklilik sisteminde 4/A kapsamındaki personel gibi değerlendirilecek.

-     Kapsama giren personel, yasa çıktıktan sonra 1 ay içinde talepte bulunacak.

Taşeron işçilerin yeni statü ile geriye dönük haklarından feragat etmeleri, yeni kazanılmış haklarını kaybetmeleri istenecek..

Taşeron işçiler ile ailelerini hayal kırıklığına uğratan uygulama ilgili olarak Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın şu sözleri dikkat çekici:

“Eğer bir statüye atanıyorsanız geçmişten gelen bir davanız varsa normalde o davanın bitmesi lazım ki yeni bir sayfayı birlikte açabilelim. En son karayollarına ilişkin olarak bir geçiş düzenlemesi yapıldı. Orada da geçmişe dönük olarak dava ile ilgili sürecin sonlandırılması, yepyeni bir sayfanın açılması sağlanmış olacak.”

Gerçek şu ki taşeron işçilere yeni statü ile yeni kazanımlar sağlanmadığı gibi, kayıpları da söz konusu.

Şöyle ki maaşları ve özlük hakları aynı kaldığı gibi, geçmişi dönük haklarından vazgeçmek durumundalar..

Burada bir de dayatma söz konusu..

Kamuya geçmeyi kabul etmezlerse işlerini de kaybedecekler..

Yani hükümet kamuda çalışan taşeron işçilere tuzak kurdu..

Öyle bir tuzak ki kaçış yok, kurtuluş asla yok..