'Bedava sirke baldan tatlıdır' diyerek yakıyor vatandaş beleş kömürü, turizmin incisi Antalya bu yüzden duman altı oluyor..

Havalar soğudu, Antalya'nın kirlilik sorunu hortladı.

Bazı günler nefes alamaz olduk..

Resmen zehir soluyoruz.

Hava kirliliği Antalya'da öylesine ciddi boyutlara geldi ki, göz gözü görmez oluyor kente has rüzgarların esmediği günlerde.

Görüş mesafesi azalıyor, insanların sağlığı ciddi biçimde tehdit altına girdiği gibi, sürücüler için de sıkıntılı saatler başlıyor.

Hava kirliliği nedeniyle son günlerde başta alt geçitler olmak üzere trafik kazalarında yağışların da etkisi devreye girince artış olmaya başladı.

Adına 'seçim kömürü' denilen düşük kalorili, zararlı atıkları fazla kömürün kente girişine çok acıdır ki bu yıl da Mahalli Çevre Kurulu(MÇK) onay verdi.

Mahalli Çevre Kurulu'nun asli görevi yerleşim birimlerinin hava kalitesini artırmak, bunun için de ısı değeri yüksek, zararlı atıkları az katı yakıtların kente girişini sağlamak, hava kalitesini yükseltme, daha yaşanabilir bir Antalya olmasına rağmen, koltuk kaygısı ise beleş kömürün dağıtımı ve satışına izin veriliyor.

Antalya, son yıllarda çok ciddi biçimde hava kirliliği sorunu yaşıyor.

Vatandaş, parasının cebinden çıktığının farkında bile olmadan beleş kömürü yakıyor.

Özelikle Kepez'de seçim kömürünü yakmayanlar parmakla gösterilecek kadar az.

Pek çok şeye olduğu gibi vatandaşı bedava kömüre de alıştırdılar.

İhtiyacı olan da, olmayan da kömür talebinde bulunuyor.

Sadece Kepez'in değil, Antalya'nın büyük bölümü kirlilik yaşıyor.

Hava kirliliği eskiden sadece Kepez sınırlarında hissedilirken, artık Konyaaltı ve Lara bölgeleri de etkilenmeye başladı.

Hava kirliliğinin önlemesi konusunda Makine Mühendisleri Odası Antalya Şubesi yıllardır mücadele veriyor.

Bilimsel verileri ortaya koyuyor, Antalya için kömür kullanımının yanlış olduğunu vurguluyor, kömür yıkımında ısrar edilecekse tekniğine uygun sobaların alınmasını ve vatandaşlara bu konuda doyurucu bilgiler verilmesi gerektiğini vurguluyor.

Makine Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Hüseyin Barut, görev bayrağını devraldığı eski Başkan Mustafa Karaman gibi havalar soğumadan hava kirliliği konusunu Antalya'nın gündemine taşıdı ve ilgilileri duyarlı olmaya çağırdı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın da bu konuda hazırladığı bir yönetmelik var.

Yönetmelik hükümlerine göre Antalya'da yapılan ölçümlere göre kentin havası kirli, kalitesi hızla bozuluyor.

Ancak Mahalli Çevre Kurulu, Bakanlığın hem yönetmeliğini görmezden geliyor, hem de Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan periyodik ölçümleri dikkate almayıp, kendince hava kalitesinin iyi olduğu gerekçesiyle raporlar hazırlayıp, ilgili makamlara gönderiyor.

Böylece görevini yapmış sayılıyor.

Mahalli Çevre Kurulu'nda bürokrat sayısı fazla olduğu için, o bürokratlar da fincancı katırlarını ürkütmekten korktukları için gerçekleri bal gibi bildikleri halde 'Havamız temiz, bu kömür de iyidir" diyorlar.

Kendi hayatlarını, çocuklarının, eşlerinin, yakınlarının hayatlarını, Antalyalıların hayatlarını hiçe sayarak imza atıyorlar.

Hava kirliliği başta çocuklar, yaşlılar, üst solunum yolu rahatsızlığı çekenleri tehdit ediyor.

Antalya hastanelerine son aylarda kanser kuşkusu ile başvuranların seçim kömüründen de nasiplerini aldıklarını söylüyor uzmanlar.

Yani Antalyalıların sağlığı seçim kömürü yüzünden Allah'a emanet.

Görünen o ki bu kış Antalyalılar için çok zorlu geçecek..

Kirlilik sıcaklık düştükçe daha da artacak..

Hastalıklar çoğalacak, Antalya'da yaşamak daha da zorlayacak.

Bir kez daha sormak istiyorum.

Seçim kömürüne onay veren Mahalli Çevre Kurulu'nun üyelerinin vicdanları rahat mı ?