Antalya ‘eylemler kenti’ olarak biliniyor.

Eskiden Cumhuriyet Meydanı eylemlere ev sahipliği yapardı.

Ulusal bayramlarla birlikte eylemlere de kapatıldı.

Cumhuriyet Meydanı, yıllarca siyaset meydanı da olmuştu.

Siyasi partilerin mitingleri yapılırdı bu alanda.

Bu nedenle başka mekanlara kaydı eylemler.

Eylemlerin  birinci adresi Kışlahan Meydanı..

Kapalı yol diğer bir eylem adresi.

Attalos Heykeli de kimi eylemlere şahitlik ediyor.

Üçkapılar’da yapılıyor bazı eylemler.

Yavuz Özcan Parkı ve Atatürk Parkı’da bazı eylemlere sahne oluyor.

Eylemlerde kullanılan son mekan Özdilek AVM önü oldu.

Antalya’yı hava kirliliğinden kurtarmak çabası içinde olanlar burada “ Zehirli Antalya Akşamları” sloganıyla eylem yapıyorlar.

Önce de yazdığımız gibi kirlilikten bir avuç çevreci, Antalya aşığı dışında rahatsız olanın bulunmadığını da gördük bu eylemle..

Eylemlerle birlikte eylemlerin yöntemi de değişti.

Artık dövizli, pankartlı eylemlerin yerini yeni yöntemler almaya başladı.

Kılık kıyafet düzenlemesine karşı Antalyalı öğretmenler kot pantolonlu, kravatsız ve sakal traşsız bir eylem koydular, bir hayli ses getirdi.

Kılık kıyafet düzenlemesine destek verenler de başörtüsü, türban ve kravatsız eylemle karşılık verdiler bu değişik eylem türüne.

Hava kirliliğine karşı yapılan eylemde Gılgamış Destanı’nı anımsatan kostümler kullanıldı.

Zehirlenmeye karşı ilk akla gelen yoğurt da bu eylemlerde kullanıldı, halen de kullanılıyor.

Çikolata dağıtan var eylemlerinde..

Lokum eylemleri renklendiren bir başka madde..

Eylem, hak arama, sesini duyurma herkesin en doğal ve yasal hakkı.

Antalya sivil toplum hareketinin en yoğun olduğu kent konumunda olduğu için eylem sayısı da fazla..

Başka kentlere bakınca eylemlerin Antalya’da huzurlu bir ortamda gerçekleştirildiğini söylemek gerekli. 

Bunda eylemciler, eylemleri düzenleyen kişi ve kuruluşlar  kadar Antalya polisinin de payı büyük.

Başka kentlere bakınca Antalya, bu açıdan gerçekten şanslı.

Cumhuriyet Bayramı’ndaki olaylar dışında polis biber gazını da, copunu da kullanmadı Antalya’da..

Toplumsal barışın korunması açısından sevindirici bir durum.

Elbette Antalya’nın diğer kentlere göre ayrıcalığı var.

Antalya’da yaşanacak bir üzücü olayın yankıları birkaç dakika sonra dünyanın öbür ucunda konuşuluyor.

Antalya’nın konumu nedeniyle eylemlerde gösterilen hassasiyet, bilinçli hareket düşüncesi takdire değer.

Bir diğer önemli nokta ise Antalyalı eylemcilerin provokasyonlara itibar etmeyişi..

Bilinçli olarak sokağa, meydana çıkan, toplumun huzurunu bozmamaya özen gösterenler kadar, işbirlikçi ajanlar da yaşıyor şüphesiz bu kentte.

Ama ne eylemciler, ne de polis, onlara fırsat vermedi bugüne kadar..

Antalya bu açıdan gerçekten çok şanslı bir kent.

Bundan önce olduğu gibi bundan sonraki süreçte de eylemler olacak..

Sokaklar, meydanlar hak arayışında olan, düşüncesini özgürce söylemek, kamuoyu ile paylaşmak isteyenlerce doldurulacak.

Kışkırtıcılar yine devreye girmeye çalışacak..

Ama dün olduğu gibi bugün de yarın da kimse bu kötü adamlara prim vermeyecek..

Dileriz kimsenin huzuru kaçmaz, kimsenin burnu kanamaz..