
İbrahim Akkaya
Çorbada tuzu olanlar
TOKİ’nin eski patronu şimdiki Çevre Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “İstanbul bitti, yükünü aldı, artık yatırımlarınızı Antalya’ya yapın” demişti.
Bakan Bayraktar, bu açıklaması ile yandaşlara Antalya’yı işaret etmişti.
İşaret, “ Antalya’nın kaynaklarını kullanmanıza bir iktidar olarak her türlü desteği veririz” anlamına da geliyordu.
Antalya’da CHP yerel iktidarı büyük ölçüde elinde bulundurduğu için rantçılara, yandaşlara kentin kaynaklarının paylaştırılmasında zorluk yaşanıyordu.
Bu nedenledir ki kuruluş amacı dar gelirliye konut yapmak, dar gelirliyi ev sahibi yapmak olan ancak sınırsız yetkilerle donatıldığı için istediği yeri planlama yetkisi olan Toplu Konut İdaresi(TOKİ) devreye sokuldu.
Bunun ötesinde iktidar kamu yararı olmayan, sadece yandaşa daha çok kazandırma amacını güden imar planı tadilatlarını geçirmek için de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı yetkili kılmıştı.
TOKİ ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu nedenle de Bakan Bayraktar’ın işaret ettiği Antalya’da gerek kamuoyunun, gerek sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları ve yerel basının, gerekse CHP’li belediyelerin karşı çıktığı planlamaları yapma hakkını elinde bulunduruyor.
Hal böyle iken Antalya’yı geçmek pek de mülkün olmuyor.
Antalya’da ilk adım Dokuma Fabrikası alanı ile atılmış, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı(ÖİB)’zarar ediyor’ gerekçesiyle kapatılan Dokuma’nın paha biçilmez değerdeki arazisini satışa çıkarmıştı.
Antalya Dokuma’nın satılmasına karşı çıkınca, bu kez bedelsiz olarak Başkanlığını şimdilerde CHP’den aday olacağı söylentileri yayılan AKP’li Kepez Belediyesi’ne ‘Kamu yararına uygun bir planlama yapılması’ koşuluşla bedelsiz tahsis etmişti.
Dönemin AKP’li Kepez Belediye Başkanı Erdal Öner’de bir gece yarısı operasyonu ile Dokuma’yı Hollanda firması MDC Turkmall’a devretmişti.
Sonrası malum yerel basının isyanı, çadırlı eylemler ve ardından gelen davalar nedeniyle yargı bu hukuksuzluğa son vermişti.
Halen Dokuma’da yargı süreci işliyor, bundan sonra ne olacağı konusunda ise belirsizlik sürüyor.
ÖİB Dokuma’dan sonra bu kez Andızlı Mezarlığı karşısında bulunan eski Tekel Deposu’na el atmış, burada AVM yapımı için imar planı tadilatı istemiş, ancak belediye meclisinden ret kararı çıkmıştı.
Bir diğer ÖİB saldırısı Antalya Adliye Sarayı’nın bitişiğindeki Makine Mühendisleri Odası’nın ‘sızdırmazlık istasyonu’ olarak kullandığı Karayolları arazisine olmuştu.
ÖİB elini çabuk tutup, tepkilere ve itirazlara rağmen ihaleye çıkıp, kamu hizmet alanı iken ticaret ve konuta çevirdiği alanı satmıştı.
Mimarlar Odası Antalya Şubesi bu uygulama için dava açtı ve yargı bir kez daha ‘dur’ dedi..
Elbette Antalya’nın direnişi, meclislerin dik duruşu ve meslek odaları ile yerel basının gündemde sıcak tutma çabaları Antalya’nın ÖİB eliyle yağmalanmasının şimdilik önüne geçmiş görünüyor.
Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin dünkü toplantısına bu kez çerez parasına özelleştirilerek Kayserili bir firmaya satılan Ferrokrom Fabrikası’nın yanındaki alan için Özelleştirme İdare Başkanlığı tarafından yapılması planlanan imar planı tadilatı geldi.
Hem de 1 emsalle talep ediliyordu imar planı tadilatı..
Oysa bu alanlar için yapılaşma emsali yasada 0.40 olarak göseriliyor.
17 dönümlük bu alanı Sümer Holding bir süre önce satmıştı..
Büyükşehir Meclisi, ÖİB’nin görüş istediği bu planlama konusunda dik durdu.
Alan ‘dondurulmuş sanayi alanı’ olarak kaldı.
Böylece ÖİB’nin ‘Kentsel Çalışma Alanı’na dönüştürerek 140 bin metrekare yapılaşma öngörülen bir AVM ve akaryakıt istasyonu ile diğer ticari işletmelerin yapımının da önüne geçilmiş oldu.
Önce de vurguladığımız gibi ÖİB’nin planlama yetkisi var.
Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi, bu planlama talebine kamuoyunun olağan tepkisini de göz önüne alarak ‘hayır’ dedi ve topu ÖİB’ye atmış oldu.
Bu çabalar İstanbul’un ardından Antalya’nın bitmesinin önüne geçmek, kente ve kaynaklarına sahip çıkmak adına çok önemli..
Çorbada tuzu olan herkesi kutlamak lazım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.