
İbrahim Akkaya
Çocuk işçi sömürüsü
Devrimci Turizm İşçileri Sendikası(Dev-Turizm-İş) Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, çarpıcı açıklamalarına bir yenisini ekleyerek, turizmcilerin çocuk emeği sömürüsü yaptığını söyledi.
Yahyaoğlu, çocuk emeği sömürüsünün devlet eliyle turizm patronlarına sunulduğunu vurgulayarak, “Turizm otelcilik lise, yüksek okul, fakülte ve mesleki sertifika kurslarından 15-25 yaş aralığında yüz binlerce öğrencinin, her yıl staj adı altında bedava işgücü olarak sektöre pompalanıyor” diyor.
Her turizm işletmesinin işgücü gereksiniminin önemli bir bölümünü çocuk işçi öğrencilerle karşıladığını belirten Mustafa Yahyaoğlu, şu tespitlerde bulunuyor :
"Staj diye yaptırılan staj değil. Sezon boyu en alt ücretle yapılacak işler bu çocuk işçilere veriliyor ve okuluna dönünceye kadar hep aynı işi yapıyor. Okulda gördüğü derslerin uygulamasını görmüyor. Ücretli bir vasıfsız işçinin işini, tehdit ve baskı altında 4-5 ay yapıp okuluna dönüyor. Her söyleneni yapması için de 'Stajını yakarım ' veya 'Okulla ilişiğinin kesilmesini sağlarım' gibi tehditler, baskı ve mobbing yaşıyorlar. Okul bitince de sevemedikleri turizm işçiliğini yapmayıp, yüzde 90'ı 2 yıl içerisinde başka alanlara kaçıyor”
Acı amca gerçek ‘Ülkeye döviz kazandırıyoruz” bahanesinin ardına sığınan turizmciler, ucuz işgücü için çocuk işçi sömürüsü yaptıkları gibi, Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan, Tataristan gibi ülkelerden getirdikleri kişileri boğaz tokluğuna çalıştırarak kalifiye turizm işçilerinin ekmeğiyle oynamakta da çekinmiyorlar.
Olayın daha da çarpıcı olan yönü, Antalya’nın paha biçilmez değerdeki sahillerini işgal eden, kaçak yapılarla donatan, kıyıları halka kapatan turizm patronları, vergilerini Antalya’da ödemiyorlar, çünkü merkezleri İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerde ya da yurt dışında..
Antalya’nım havasını, suyunu, denizini kirleten turizmciler, vergi ödemedikleri gibi, belediyeleri de çöpçü konumuna düşürüyorlar.
Otel, motel veya tatil köyü yapmak için, golf sahaları açmak için doğaya verdikleri zarar olayın bir başka yönü..
Ayrıcalıklı sektör turizm..
Elektrik ve suyu indirimli kullanırlar, yetinmezler taviz üstüne taviz isterler..
Turistik işletmelerin vergilerini Antalya’da ödemeli konusu gündeme gelince ‘turizmi lobisi’ ağırlığını koyup, hazırlandığı söylenen yasa tasarısını rafa kaldırtırlar.
CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, bir süre önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Antalya’da faaliyet gösteren firmaların vergilerini Antalya’da ödemelerini öngören bir yasa teklifi verdi..
Sapan’ın girişimi övgüye değer ama parmak üstünlüğüne sahip olan AKP varken bu yasa tasarısının Meclis’ten geçmesi, yani kabul edilmesi gibi bir olasılık çok uzak ihtimal..
Sonuç olarak yayılmacı politikayı benimseyen turizm sektörüne birileri dur demezse Antalya’nın her açıdan kaybı büyük olacak..
Burunlarından kıl aldırmayan, her açıdan sömürdükleri Antalya’yı sadece rant aracı olarak algılayan turizm sektörünün hizaya getirilmesinin zamanı geldi de geçti bile..
Doğa tahribatı, emek sömürüsü, vergi kaçırma alışkanlığını bırakmayan turizm sektörü Antalya’nın en önemli sorunu haline geldi, gelmeye de devam ediyor..
Şunu da vurgulamak gerekli çocuk işçi sömürüsünü sadece turizmciler değil, Antalya’da pek çok işletme, firma ve şahıslar da yapıyor.
Çocuk ismi sömürüsü Türkiye’nin pek çok yerleşim biriminde olduğu gibi Antalya’nın da kanayan yaralarından birisi..
Böyle gelmiş ama böyle gitmemeli..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.