
İbrahim Akkaya
Antalya yine başaracak
Ulusal bayramlar şüphesiz ki bir ulusu oluşturan bireylerin birlik ve beraberlik duygusunu en yoğun şekilde yaşadığı günler.
Ulusu oluşturan bireyler, ulusal bayramlarda ve anma günlerinde milli dayanışma ve birlik ruhu içerisinde, kendi milletlerine ait olma heyecanı ve coşkusunu yaşarlar, milli ülkülerini farklı platformlarda dile getirmenin heyecanını yaşarlar.
Halk, böyle günlerde günlük yaşamın kaygılarından uzaklaşır, geçmişin değerlendirmesini sağduyulu bir şekilde yapar, bir şekilde geçmişi ile hesaplaşır.
Ulusal bayramlarda ve anma günlerinde kısır çekişmeler ve sığ düşünceler bir kenara bırakılarak, geleceğe daha yüksek ideallerle bakılır.
Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bakınız Cumhuriyetin 10.Yıl kutlamalarındaki nutkunda ne diyor :
“Türk Milleti, millî birlik ve beraberlikle bütün güçlükleri yenmesini bilmiştir”
AKP hükümetince yasaklar getirilene kadar dört önemli tarihsel olay ‘Ulusal Türk Bayramları’ olarak kutlanıyordu.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı..
30 Ağustos Zafer Bayramı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
Uluslar tarihleriyle yaşarlar, geçmişleriyle kıvançlanırlar..
Ulusal bayram olarak kutlanan bu dört önemli tarihsel olay destansı Türk Kurtuluş Savaşı’nın en önemli evrelerini oluşturuyor.
Bir diğer anlatımla, bu dört ulusal gün, Türk Kurtuluş Savaşı’nın mükemmel bir panoramasını ortaya koyuyor.
Türk Kurtuluş Savaşı, 19 Mayıs 1919, 23 Nisan 1920 ve 30 Ağustos 1922 tarihlerinin manevi üçgeninde oluşmuş, bunun sonucunda da, 29 Ekim 1923’te çağdaş Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştu.
19 Mayıs 1919, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’da Anadolu topraklarına ayak bastığı ve Türk Millî Mücadelesi’ni başlattığı gün.
Bu tarih, aynı zamanda, Anadolu İhtilal Hareketi’nin de başlangıcıdır. 23 Nisan 1920, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı, 30 Ağustos 1922 tarihi de, Başkumandan Meydan Muharebesi’nin Türk Milleti için zaferle sonuçlanmış olan gerçekleşmiş tarih.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk Milleti’nin tarihinin en karanlık ve ümitsiz günlerini yaşadığı bir sırada, milletinin boynuna geçirilmek istenen esaret zincirini kırmak üzere, 19 Mayıs 1919’da, Samsun ufuklarında bir sabah yıldızı gibi doğmuş; 23 Nisan 1920’de, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açarak, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atmış 30 Ağustos 1922’de, Dumlupınar’da gerçekleşen Başkumandan Meydan Muharebesi’nde, düşmanın belkemiğini kırarak, milletine aydınlığa ve uygarlığa giden yolun kapılarını açmıştı.
Bu sürecin sonunda da, O’nun; “Benim en büyük eserimdir” dediği cumhuriyet ilan edilmişti.
Birkaç yıl öncesine kadar ulusal bayramları ulusça coşku, gurur ve heyecanlı, tek yürek olarak omuz omuza kutluyorduk.
Ulusal bayramlar en zor günlerimizde bile bizi bir araya tutuyor, birlik, beraberlik duygularımızı pekiştiriyordu.
Ancak AKP hükümeti, son yıllarda farklı bahaneler üreterek ulusal bayramların ulusça kutlanmasının önüne geçmeye başladı.
Ulusal bayramları yasaklarken de, kısıtlama getirirken de başta doğal afetler olmak üzere ülkede yaşanan kimi olayları fırsat olarak kutlanmaktan çekinmedi, çekinmiyor.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı için de Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen ve 50’i aşkın vatandaşımızın hayatını kaybettiği terör saldırısını kullandı hükümet.
Türk Ulusu tüm yasaklara, engellere karşı ulusal bayramlara sahip çıkmaya ve kutlamaya devam ediyor..
Antalya, ulusal bayramlara sahip çıkan, coşkulu ve yüksek katılımlı olarak kutlayıp, ülkeye mesaj veren bir kent olarak hep ön planda bulunuyor.
19 Mayıs Pazar günü de Antalya Cumhuriyet İçin Ele Ele vererek bir kez daha Türk ulusuna birlik, beraberlik mesajı verecek, moral motivasyonunun yükselmesine katkıda bulunacak..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.