25 gün sonra seçim var…

Süre hızla tükeniyor, ancak ne seçim heyecanı var, ne de seçim havası..

Tam bir belirsizlik söz konusu..

Hükümet yasaya aykırı olduğu halde Doğu ve Güneydoğu’da taşımalı seçim istedi, Yüksek Seçim Kurulu(YSK) bu talebe ret yanıtı verdi.

Düğüm aslında burada…

Bir dönem Antalya Milletvekili olarak da görev AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, “ Sandıklar taşınamaz, yasada yeri yok” dedi, ertesi günü YSK’dan ret kararı çıktı..

Sanki bir danışıklık dövüş söz konusu..

AKP, 1 Kasım’da seçim yapmak istemiyor gibi bir izlenim veriyor..

Kamuoyu anketleri de 1 Kasım’da sandıktan aşağı yukarı 7 Haziran’ın sonucunun çıkacağını gösteriyor..

İşte bu noktada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den çarpıcı bir açıklama geliyor :

“ HDP dışında her partiyle hükümeti kurarız”

Milletin zekasıyla alay eder türden bir açıklama..

Muhterem neden işi bu noktaya gelmesine seyirci kaldın ?

Koalisyona kapıyı 7 Haziran akşamı kapattın..

AKP’nin Saray’ın mateme girdiği dönemde niçin Meclis Başkanlığı seçiminde Deniz Baykal’ı desteklemedin ?

Şurası yadsınamaz bir geçek ki muhalefet partilerinin en büyük sorunu liderlerinin yetersiz olması..

Hem partiye, hem de kamuoyuna güven veremeyişleri..

Tutarlı kararlar alamadıkları gibi, partilerini daha yukarıya taşımak isteyenleri bir kulp takarak dışlamaları, uzaklaştırmaları..

CHP ve MHP de benzer iler oldu, bundan sona da olacak..

Bunalır niçin mi yazdım ?

1 Kasım seçimleri öncesi tam 672 bin 649 seçmenin buharlaşmış olması nedeniyle..

Nasıl olur demeyin, bal gibi oldu..

AKP ve birer şubesi gibi çalışan kamu kurum ve kuruluşları her alanda olduğu gibi seçmen listelerinde de istedikleri gibi at oynatıyorlar..

7 Haziran genel seçimlerinde oy kullanan 672 bin 649 seçmen, 1 Kasım seçimleri öncesinde  seçmen kütüklerinde yer almıyorlar..

Yani çizilmiş yarım milyonu aşkın vatandaş, yok sayılmış..

Şeytanın avukatlığını yapmayalım ama listelerden silinen seçmenlerin çok büyük bölümü sosyal demokrat anlayışı benimseyen, yani AKP’ye oy vermeyenlerden oluşuyor.,.

Buna karşılık 7 Haziran’da oy kullanmayan 400 bin 354 seçmen ise 1 Kasım erken genel seçimleri için hazırlanan seçmen listelerinde yer alıyor..

Yani geride kalan 3,5 ayda yaklaşık 1 milyon seçmen hareketliği yaşanmış.

Rakamlar büyük..

Kamu kurumlarının rakamlarla oynama konusunda ne kadar mahir olduğu bilinen bir gerçek..

1 Kasım’dan sonra yani 3,5 ayda seçmen sayısının 308 bin 101 artış göstermesi de manidar..

Dahası 1 Kasım’da 557 bin 903 seçmenin ilk kez oy kullanmak için sandık başına gidecek olması ise bir başka ilginç durum..

Bu kadar yüksek bir rakam doğum ve ölüm olayları ile açıklanamayacağına göre, düğümü Yüksek Seçim Kurulu’nun çözmesi gerekiyor..

Pekala çözer mi ?

YSK bu saçmalığı ortadan kaldıracak radikal bir çalışmayı imza atar mı ?

Elbette mümkün değil..

YSK, sandık taşıma talebine ‘ret’ yanıtı vererek hepimizi şaşırttı ama ikince bir şaşırtma söz konusu değil..

Bundan sonra neler olur, hangi sürprizler yaşanır izleyip göreceğiz..