Kırcami’nin imar sorunu Antalya’nın gündeminden düşmedi.

Son gelişmeler de daha uzun süre gündemin en önemli maddesi olmaya devam edeceğinin sinyallerini veriyor.

Her dönemde siyasiler Kırcami’nin imar beklentisini değerlendirdiler.

Kırcami ile ilgili ilk imar girişimleri Hasan Subaşı’nın Antalya Belediye Başkanı seçildiği ilk dönemde, yani 1980-1990 yıllarında başladı.

Subaşı, o günleri İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nin düzenlediği “Antalya’nın son 40 Yılı ve Geleceğe Bakış” adlı panelde anlattı.

Subaşı, Kırcami’de ilk imar beklentilerinin ortaya çıktığı günleri şöyle anlatmıştı :

“1989 seçimlerinin sonuçlarını büyük bir heyecanla bekliyor, sandıklardan gelen sonuçları değerlendiriyoruz. İlk sonuçlar can sıkıcı, seçim ortada gidiyordu. Kırcami sonuçları gelmeye başlayınca iş değişti. Birden öne geçtik, gerçek şu ki Kırcami oyları ile seçimi kazandık. Sonradan öğrendim ki partim DYP’nin yöneticileri Kırcami halkına imar sözü vermiş, seçimden birkaç gün sonra Kırcami sakinleri belediyeye geldiğinde anladım kendilerine imar sözü verildiğini, ancak imar planında bölge tarım arazisi görünüyordu, plan yapmanın bir anlamı yoktu, yargıdan döneceğini biliyorduk”

Subaşı’dan sonraki dönemlerde de Kırcami halkı imar istedi, siyasi partiler, belediye başkan ve belediye meclisi üyesi adayları imar planı yapacaklarını söyleyerek bölgenin oylarını aldılar.

Bazıları gerçekçi, bazıları halkın gazını almaya yönelik ancak Kırcami gerçeğinden uzak yapılan planlar ise açılan davalar sonucu iptal edildi.

Sabır taşı olsa çatlardı, Kırcami halkı yılmadı, pes etmedi, ümidini de asla yitirmedi.

Örgütlü hareket etmenin daha avantaj sağlayacağını bildikleri için dernek kurdular..

İşin peşini bırakmadılar, bir yandan belediyelerin kapısını aşındırdılar, diğer yandan da derslerine iyi çalıştılar.

Kırcami insanı soruna kalıcı bir çözüm bulma adına yılmadan, bıkmadan, usanmadan çalıştı..

Uzmanlaştılar, her biri bir plancı, bir haritacı kadar bilgiye sahip hale geldi.

İmar planında ‘Tarımsal özelliği korunacak alan’ olarak belirtilen Kırcami’de artık tarım yapmanın olanaksız hale geldiğini her fırsatta anlattılar.

Belediye meclislerinin toplantılarını ciddiyetle izlediler, meclislerde lehlerine bir karar alınması için baskı unsuru olmaya çalıştılar.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Muratpaşa Belediyesi’nin çabaları ile Kırcami’nin imar sorununu aşmada önemli bir mesafe alındı..

Büyükşehir Belediyesi, çözüm noktasında kentin konut, sanayi, tarım ve turizm gibi kullanım alanlarını belirleyen 25 bin ölçekli Nazım İmar Planı’nı hazırlayarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na onay için gönderdi.

Gözler Başkent Ankara’ya çevrilirken, halkın da sabrı taşma noktasına gelmişti.

Nitekim Kent Konseyi tarafından Kültür Sitesi’nde düzenlenen son toplantıda sinirler iyice gerildi, bir anlamda Kırcami halkı kazan kaldırdı.

Daha fazla tahammülleri kalmadığını belirterek, “İmar istiyoruz “ diyerek isyan bayrağını çektiler.

Çektiler de Ankara’dan Bakanlıktan hiç de ummadıkları bir haber ulaştı Antalya’ya..

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 24 Ocak’ta Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ulaşan yazısında, “Çevre düzeni planını ben yapacağım. Senin hazırladığın nazım imar planını durdurdum. Artık planla ilgili bir çalışma yapma” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yazısı Kırcami ile birlikte imar beklentisi içinde olan Varsak için de hayal kırıklığı yarattı.

Doğruyu söylemek gerekirse, Ankara’dan Bakanlıktan Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin planları yapması için gerekli iznin verilmesi sürpriz olurdu.

Çünkü yerel seçimler öncesinde Kırcami gibi çok önemli bir bölgenin imar sorununu CHP’li Büyükşehir ve Muratpaşa Belediyelerinin çözmesi iktidar partisi AKP’nin işine gelmezdi.

Şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kırcami ve Varsak planlarını kendisi yaparak 2014 yılında yapılacak yerel seçimlerde avantaj sağlamak istiyor.

Yani Kırcami halkının beklentileri yine siyasi rant düşüncesine kurban edilecek..

Bu noktada sonra neler olur bunu da hep birlikte izleyip göreceğiz.