İnşaat Mühendisleri Odası(İMO)Genel Başkanı Cemal Gökçe, Antalya Şubesi’nin düzenlediği

Kentsel Altyapı Çalıştayı’nda çarpıcı açıklamalar yaptı..

‘İmar Barışı’nın kaçak, kaçak olduğu kadar da güvensiz olan binaları yasallaştırdığı vurgulayan Gökçe,

Hükümete, “İmar Barışı’nda başvuru yapılan binaların dosyalarını karıştırın. Mühendislik işlemi görmemiş yapıları derhal yıkın” çağrısı yaptı.

İMO Genel Başkanı Gökçe, 2018 yılının Mayıs ayından bu yana İmar Barışı’nın konuşulduğunu ama can ve mal güvenliğini ilgilendiren konuda af olunmayacağını vurgulayarak, şunları söylüyor :

 “Tümüyle kaçak olarak yapılan bir yapıyı mal sahibinin kendi beyanına bırakıyorsunuz. Hiçbir mühendislik uygulaması görmemiş. Bundan daha kötü bir şey olamaz. Bu durumu ise, mühendislere 2 -3 bin lira para vermesinler diye yaptık diyorlar. Utanmalıdırlar”

‘Kentsel Altyapı Çalıştayı’nın ev sahibi İMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı ise, pek çok kişinin söylemekten çekindiği noktalara değindi.

Balcı, sağlıksız ve güvenilir olmayan yapı stokuna sahip kentlerde yaşanıldığını vurgulayarak, şu dikkat çekici saptamalarda bulunuyor:

“Bizler katkı sağlamak için çırpındıkça, sorunlara teknik ve bilimsel çözümler ürettikçe, maalesef kenti ve ülkeyi yöneten iradeler tarafından dikkate alınmama noktasında dirençle karşılaşıyoruz. Popülist ve oy kaygısına dönük politikalar maalesef uyarılarımızın ve yol göstermelerimizin önüne geçmektedir. ‘Deprem kuşağındayız, fay hatları her an kırılabilir’ diyoruz ‘Kader’ diyorlar. ‘ruhsatsız ve kaçak yapılar’ diyoruz. ‘İmar barışı’ diyorlar”

Gerçek şu ki Antalyalıların çok büyük bir bölümü, ülkenin diğer yerleşim birimlerinde olduğu gibi sağlıksız, mühendislik hizmetlerinden uzak, deprem sigortası olmayan binalarda yaşıyoruz..

İmar Barışı ile yasal hale getirilen binalardan bir kaçının belki de önemli bir bölümünün çökmeyeceğini, Antalya’nın İstanbul-Kartal’da olduğu gibi facialar yaşanmayacağını kim garanti edebilir ?

İnşaat Mühendisleri Odası(İMO)Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, sağlıksız ve güvenilir olmayan( ki Antalya’da çok fazla var) kentlerde yaşanıldığını işaret ediyor..

Pekala Antalya’da durum ne ?

Antalya Kent Konseyi, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde belediye başkan adaylarına yol göstermek amacıyla ‘2019 Yerel Seçimlerinde Kentin Özellikleri” başlıklı bir rapor hazırladı..

Raporda göre Antalya kent merkezinde çürük ve riskli 100 bin civarında bina olduğu belirtilerek, “Bu yapı stokları hızla yenilenmelidir” deniliyor.

Antalya Kent Konseyi’nin raporunda imar planlarının ivedilikle yenilenmesi gerektiği vurgulanarak, şöyle deniyor :

"Deprem-zemin, deprem-yapı, afet yerleşim alanları ve kentleşme ilişkileri iyi değerlendirilmelidir"

Raporda ‘Antalya depreme hazırlıklı mı ?’ sorusuna yanıt anlamı da taşıyan şu görüşlere yer veriliyor :

“Antalya, 1998 yılına kadar Türkiye deprem risk haritasında 4'üncü seviyedeydi, 1998'de 2'nci dereceye çıkartıldı. Yapı denetim uygulaması ise 2001'den sonra başladı. 1998 yılı öncesine kadar binalar 4'üncü derece deprem bölgesi olduğumuz düşünülerek üretildi. Bu nedenle özellikle kent merkezindeki 1998 yılı öncesinde yapılmış yapılar çok riskli"

Gerek İnşaat Mühendisleri Odası(İMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı’nın gerek İMO Genel Başkanı Cemal Gökçe’nin, gerekse Antalya Kent Konseyi’nin Antalya’nın yapı stoku ile ilgili görüş, rapor ve önerileri tehlikenin büyüklüğünü net bir biçimde ortaya koyuyor.

2’nci deprem kuşağında olan Antalya’nın olası bir depremde ortaya çıkacak tabloyu tahmin etmek bile ürkütücü..

Yerel yönetimler, bu konunun üzerine titizlikle eğilmeli, Antalya’yı için deprem senaryoları ortaya koymalı, depremden en az zararla nasıl çıkılacağını da Antalyalılar ile paylaşmalı..

Kimsenin oy kaygısıyla kaçak güreşmeye hakkı olmadığı gibi, kimse gerçekleri söylemekten çekinme kaygısını taşımamalı..