CHP Antalya örgütü için, özellikle de Kepez İlçe Örgütü için yarın çok önemli.

Son anda bir sürpriz yaşanmazsa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yarın Antalya’ya gelecek, Cam Piramit’te  düzenlenecek etkinlikle 8 ilçe belediye başkan adayını açıklayacak.

Çok büyük bir sürprize imza atılmazsa Kılıçdaroğlu, Erdal Öner’i CHP’nin Kepez Belediye Başkan adayı olarak açıklayacak.

İşte bu konuda sıkıntı var, CHP tabanının Öner’e itirazı var.

CHP’liler, “Dokuma sabıkalısı’ olarak yorumladıkları AKP’nin kurucuları arasında bulunan Erdal Öner’in partilerinden Kepez gibi, Muratpaşa ile birlikte Antalya seçiminin kaderini etkileyecek bir ilçede belediye başkan adayı olarak gösterilmesine karşı çıkıyorlar.

Erdal Öner’e olan tepki her geçen dakika artıyor ve isyan noktasına doğru gidiyor.
CHP’liler, bugün saat 14.00’da Güllük Caddesi’ndeki CHP İl binası önüne benim 2006 yılının 14 Şubat günü Dokuma Fabrikası alanının dönemin AKP’li Belediye Başkanı olan ve yarın büyük bir olasılıkla CHP’nin Kepez adayı olarak açıklanmamsı beklenen Erdal Öner’in Hollanda firması MDCM Turkmall’a bir sözleşme ile devredilmesine tepki olarak başlattığım ve AKP dışındaki tüm partilerin de birleşmesini sağlayan eylemi anımsatmak adına çadır kuruyorlar.

Dün de yazdığımız gibi CHP tabanı Öner’e, “ aday açıklamasına gelme” çağrısı yaptığı gibi, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun yarın ki Antalya ziyaretini ertelemesi için de girişimlerde bulunuyorlar.

Söz Dokuma’daki çadırlı eylemden açılmışken öncelikle o dönemde Dokuma’nın Antalyalılardan kaçırılıp Hollanda firmasına adeta altın tepside sunulmasına karşı çıkan,hukuki mücadeleyi bizzat yürüttüğü gibi, bu hukuksuzluğa mahkemenin’ dur’ dediğini kamuoyuna ilk kez açıklayan o dönemin DYP İl Başkanı Ahmet Kiştin’e dünkü yazımızda söz etmediğimiz için özür borcumuz olduğunu vurgulamak isterim.

Aynı özrün dönemin DSP İl Başkanı Baştuğ Çalışır ve ANAP İl Başkanı Niyazi Öcal tarafından da kabul edilmesini dilerim.

O dönemin parti başkanları, yönetimleri ve üyeleri Dokuma Fabrikası’nın Antalya’dan kaçırılmasını önleme mücadelesinde müthiş bir dayanışma örneği sergilemişlerdi.

Dokuma Fabrikası rantiyecilerin eline Antalya’nın dinamiklerinin destansı direnişinin sonucu geçmedi.

Bu mücadeleye katkı koyan, çorbada tuzu olan herkese, elbette o dönemde bu peşkeşi bize ilk aktaran kişi olan ve tahsisin iptali için imza atanların arasında bulunan dönemin CHP Kepez Belediye Meclis Grubu sözcüsü Azime Coşkun’a da binlerce teşekkür..

Bir özür de elbette eylemde hiç yalnız bırakmayan Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen’e..

Şimdi sıkı durun, müthiş bir iddiayı sizlerle paylaşacağım.

Danıştay 2005 yılında yapılan Dokuma tahsisinde kamu yararı bulunmadığı gerekçesiyle bozma kararı vermiş, Antalya 2. İdare Mahkemesi’de Danıştay’ın kararının doğrultusunda tahsisi oybirliği ile iptal etmişti.

Yargı kararları aşamasına kadar da firma çalışmalara başlamış ve 24 saat inşaat alanında hafriyat yapmıştı.

Dokuma’nın doğal yapısının korunacağı söylense de alanda çok katlı yapılar ile AVM’ler yapılacaktı.

Yarı, bu hukuksuzluğa ‘dur’ deyince Turkmall firması da Dokuma’dan çekilmek zorunda kalmış ancak gerek sözleşme, gerekse yaptığı imalatlar için tazminat davası açmıştı.

Yargılama süreci hemen hemen tamamlandı ve mahkeme, Kepez Belediyesi’nin 100 trilyonu imalattan, yani hafriyattan, olmak üzere Hollanda firmasına yaklaşık 120 trilyon lira tazminat ödemesine karar verdi.

Öner’den sonra koltuğa oturan AKP’li Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ise, belediye olarak bu parayı demelerinin mümkün olmadığını, tazminatı dönemin belediye yönetimi ve başkan Erdal Öner’e rücu edeceklerini açıklamıştı.

İşte iddia da bu yönde.

İddiayı ortaya atanlar, Erdal Öner’in ısrarla CHP’den belediye başkan adayı olmaya çalışmasını, 2009 yerel seçimlerinde çevresine Büyükşehir’de CHP’li Mustafa Akaydın’a oy verilmesi için yönlendirmesinin altıda bu düşüncenin yattığını, Öner’in yeniden başkanlık koltuğuna oturması halinde MDC Turkmall’la tazminatın ödenmesi konusunda anlaşma zemini arayacağını, ya da belediye başkanlığı makamının avantajlarını kullanarak tazminatın ödenmesini sağlayacak yöntemler üretmek düşünce sinde olduğunu da söylüyorlar.

İddia ne derecede doğru bilemem.