16 gün sonra yapılacak ‘Baskın Olağanüstü Antalya İl Kongresi’ ne yönelik kulislerde Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Mustafa Akaydın’ın CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar ile birlikte kongreyi düzenlemek için görevlendirilmesi tartışılıyor.

CHP’lilerin Akaydın’ın genel merkeze görevlendirilmesine tepkileri her geçen dakika artıyor.

Çünkü 30 Mart yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediyesi’nin kaybedilmesinde Akaydın’ın payının büyük olduğuna inanıyor parti tabanı.,.

Akaydın’a yönelik tepkiler bununla de sınırlı değil.

CHP tabanı, 2009 seçimlerinde aday gösterilmesini olumlu karşılayan Akaydın’ın parti tabanına olumsuz yaklaşımını, CHP’li belediye başkanlarıyla olan anlaşmazlığını sindirebilmiş değil.

Parti tabanında Akaydın’ın seçimi kaybedeceği bilindiği halde yeniden aday gösterilmesinde CHP’nin önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a yönelik tavrı ve söylemlerinin etkili olduğuna inanıyor.

Akaydın, başta kızı Aslı Baykal olmak üzere eşi Akdeniz Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan partinin ağabeylerinden Hasan Ünal’ın karşı çıkmasına rağmen kendisini belediye başkan adayı yapan Baykal’a koltuğa oturur oturmaz tavır almış, ‘medyatik’ olmak ve genel merkeze yaranmak için de “Büyük Ağabey’ söylemiyle alaycı bir tutum takınmıştı.

Akaydın, Baykal’a yönelik karalama kampanyasında ‘Kral çıplak, cıscıplak, cıplatırım” türü konuşmalar yaparak dikkatlerin hep üzerinde toplanmasına çalışmıştı uzunca bir süre..

Çevresini saran yalaka takımı ‘Hocam seçimi sizin adınız kazandı, sizden büyük yok “ övgüleri karşısında kendisine yeni bir dünya yaratan,  belediyecilik ile, siyasetle uzuktan yakından ilişkisi olmayan akademisyenleri transfer ederek Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni, ‘Antalya Büyükşehir Üniversite’ne dönüştüren Akaydın, Antalya’nın geleceğini ipotek altına alacak uygulamalar yapmak istediğinde kendisini uyaran, dinlemeyince de direnen aralarında Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen ve Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in de bulunduğu Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerine karşı düşmanca bir tavır takınmıştı.

Akaydın’ın belediyle meclis üyelerine yönelik şu sözleri kamuoyunda hayretle karşılanmış ve kınanmıştı.

Onların yüzüne bakacağıma çiftliğimdeki ineklerin yüzünü bakarım

Akaydın, kamuoyunun tepkisini çerken bu tavrı ve sözlerine şu şekle savunma getirmişti :

“Hep saldırı görmüş bir başkanım. Aradan üç yıl geçmiş hep projeleri engellenen bir başkan. Tabii ki konuşacağım, benim de çenem fena değildir. Bir saldırıya uğruyorsam ben de saldıracağım tabii ki “

CHP tabanı ile partinin önemli isimlerine görev yaptığı 5 yıl süresince hep mesafeli durdu, soğuk davrandı, ulaşılamayan bir başkan profili çizdi.

Bu duruşunu da ilçe kongrelerinde şu sözlerle ortaya koydu :

“ -Bu adamı güderiz, istediğimizi yaptırırız- diye düşündüler. Baktılar ki böyle bir adam yok karşılarında –politikada çaylak- dediler. Evet politikanın çaylağıyım. Ama politika yapmak sizin yaptığınız gibiyse çaylak kalmaya razıyım. Bana işkence yaptılar, yıldırdılar, bana mobbing uyguladılar. Partimin meclis öncesi yarım gün süren meclis gurup toplantılarını yaşamış olmayı istemiyorum. Hafızamdan silmek istiyorum”

İşte Akaydın bu.,.

CHP Genel Merkezi, (kendi  söylemiyle genel başkan yardımcısı düzeyinde) CHP’lilerin seçimin kaybedilmesinde birinci derecede suçlu olan Akaydın’ı olağanüstü il kongresi için görevlendirmesine doğal olarak çok tepkili CHP’liler..

Akaydın, “Beni partide sevmeyenler var, genel merkezi telefon yağmuruna tutmuşlar” diyor..

Günaydın Hoca..

Daha da vahim olanı Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin AKP’ye altın tepside sunulmasına katkısı olan Akaydın’ın 30 Mart’ta Kepez Belediye Başkan Adayı olması için her türlü çabayı gösterdiği AKP’nin kurucusu Erdal Öner’i, şimdi de CHP İl Başkan adayı yapmaya çalışıyor olması..

Pes doğrusu..