SES üyeleri adına konuşan SES Antalya Şube Başkanı Şükran
İçöz, “Geçen hafta ifade etmiştim, haklarımız verilene kadar mücadelemizi
sürdüreceğiz, bu nedenle bugün bir kere daha tüm Türkiye ile eş zamanlı olarak
alanlardayız” dedi. Sağlık emekçilerinin talepleri nettir, diyen SES Antalya
Şube Başkanı Şükran İçöz, talepleri şu şekilde sıraladı;
YOKSULLUK SINIRININ
ÜSTÜNDE ÜCRET
“- Temel ücretin en düşüğü yoksulluk sınırının üstünde olacak şekilde yükseltilmesi ve yapılan/yapılacak olan tüm ek ödemelerin maaşa ve emekliliğe yansıtılması, ek ödemelerdeki haksızlıkların giderilmesi, üç ay tavandan yapılacağı duyurulan ek ödemelerin tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ve meslek grupları ve istihdam biçimleri arasında adaletsizliğe neden olmayacak şekilde ödenmesi, ayrıca salgının başladığı tarihten itibaren salgın dönemi boyunca ayrımsız tüm sağlık emekçilerine çift maaş ödemesi yapılması,
YIPRANMA PAYI
- 3 Ağustos 2018 Resmi Gazete’de yayınlanarak çıkan torba yasa;
sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin taleplerini karşılamayan bir
düzenlemedir. Fiili Hizmet Süresi Zammı (yıpranma payı) sağlık ve sosyal hizmet
işkolunda çalışan bütün emekçileri ve geçmiş çalışma sürelerini de kapsayacak
şekilde ve fiili çalışma süresi şartı kaldırılarak 5 yıla 1 yıl yıpranma payı
olacak şekilde yeniden düzenlenmesi, ayrıca salgın döneminden kaynaklı olarak
artı 1 yıl yıpranma payı hakkımızın verilmesi,
KHK İLE UZAKLAŞTIRAN
PERSONEL DÖNSÜN
- Sağlık alanında yeni atamaların kadrolu, güvenceli yapılması, 4B, 4C, 4D sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil vb. istihdam modelleri ile çalıştırılan bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin 4A kadrosuna geçirilmesi, KHK ile ihraç edilen ve güvenlik soruşturmaları bahanesiyle ataması yapılmayan sağlık emekçilerinin ivedilikle işe başlatılması,
3600 EK GÖSTERGE
- 657 sayılı kanunun ekli 1 sayılı cetvelde düzenlenen ek
gösterge rakamlarının sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan tüm emekçileri
kapsayacak, en az 3600 ek gösterge olacak şekilde kademeli olarak yükseltilmesi
şeklinde düzenlenmesi ayrıca 1 derece verilmesi,
- Covid-19 enfeksiyonu geçiren sağlık emekçisinin zararının
tanzimi için “mesleki risklere bağlı ortaya çıkan hastalık” olarak kabul
edilip, iş kazası/meslek hastalığı olduğuna dair düzenlemenin derhal yapılması.
Ağır çalışma koşullarında, düşük ücretle, esnek ve kuralsız
çalıştırma biçimleriyle ve gelecek kaygısıyla yürüttüğümüz sağlık ve sosyal
hizmet sunumunun daha nitelikli verilebilmesi için taleplerimizin biran önce
yerine getirilmesi gerekmektedir.”
Basın açıklamasına Antalya Tabip Odası da destek verdi.
Antalya Tabip Odası adına da Oda Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin kısa bir
açıklama yapı.
HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ
“Salgın sürecinde sağlık alanında yaşanan pek çok eksikliğe
rağmen başarı hikâyeleri anlatan Sağlık Bakanlığı gerçekleri söylememektedir.
İktidarın ve bakanlığın uygulamalarına ve çökmüş sağlık sistemine rağmen sağlık
emekçileri sağlık hizmetini fedakârca yürütmektedir ancak sağlık sistemi ve
çalışma rejimi sağlık emekçilerini sağlığından etmektedir. Çalışma süreleri ve
iş yükünün artması, angarya çalışma, ücretlerin azlığı gibi sorunlar salgın
süresince artarak devam etmektedir.”
ADALETSİZLİK HEP
VARDI
“Salgından önce de ek ödemeler sorun kaynağıydı. Performans
sisteminin kendisinden adalet çıkamayacağını zaten yıllardır dile getiriyoruz
ve sonuçlarını yaşıyoruz. Ek ödeme/döner sermaye ödemeleri emekliliğe
yansıtılmazken son zamanlarda artık “gelirler azaldı” denilerek döner sermaye
performans ödentileri ya komik rakamlarla (8 TL, 50 TL, 70 TL gibi) ödenmekte
ya da hiç ödenmemekteydi. Üniversite hastanelerinin büyük bir bölümünde döner
sermaye ödemeleri sıfırlanmışken, nöbet ücretleri ödenmezken, eğitim ve
araştırma hastanelerinde ise döner sermaye ödentilerinde büyük oranda düşüşler
yaşanmaktaydı.”
EMEKÇİLER YIKIMA
UĞRADI
“Salgın sürecinde Sağlık Bakanlığı’nın güya sağlık
emekçilerini ödüllendirmek iddiası ile ortaya attığı "üç ay süreyle
tavandan ödeme" uygulaması mevcut adaletsizliği daha da derinleştirmiş,
salgın döneminde yeni sorunlar ekleyerek devam ettirmiştir. Salgındaki emeğimizi,
aldığımız riski performans terazisi ile ölçmeye kalkanlar, alanda canla başla
her türlü risk altında çalışan sağlık emekçilerini bir kez daha yıkıma
uğratmıştır.”
ADALETSİZLİK ARTTI
“Ne mi olmuştur? Sağlık hizmeti ekip işi olmasına, ekibin
tüm parçaları benzer riskler altında çalışmasına rağmen bu bütünlük göz ardı
edilmiştir. Meslek grupları arasında farklı ödemeler olduğu gibi, aynı meslek
grupları içerisinde hatta aynı riskli servislerde çalışanlar arasında dahi
uçurumlar yaratılmıştır. 4D kadrosunda çalışanlar ile Aile Sağlığı Merkezleri
ve ortak kullanım kapsamında olmayan Üniversite Hastaneleri çalışanları hiç ek
ödeme almamıştır. Bu durum canlarını ortaya koyarak çalışan sağlık emekçileri
arasında elbette ki hayal kırıklığı ve öfke yaratmıştır; salgın döneminde sağlık
emekçilerin her türlü zor duruma karşı korumaya çalıştığı motivasyonunu yerle
bir etmiştir. İş barışını bozmaya yöneliktir. Yaşanan bu son gelişme de
göstermektedir ki, döner sermaye kapsamındaki ek ödemeler sağlık emekçilerinin
ekonomik kayıplarının artmasına neden olmaktadır. Nihayetinde pandemi ile
mücadele kapsamında uygulanan tavandan ödeme adaletsizliği gidermemiş, aksine
arttırmıştır. Yapılması gereken temel ücretlerin artırılmasıdır.”
HABER MERKEZİ