‘Antalya Yaşam Savunucuları’ adına bir açıklama yapan Mimar Birsen Tanyeri, 8 Eylül 2018 Cumartesi(bugün) tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de “İklim Değişikliği için Ses Ver”(Rise for Climate) sloganı ile yetkililere sesimizi duyurmaya çalışacağız.” dedi.

Aralarında DEKAP (Derelerin Kardeşliği Akdeniz Platformu), Döşemealtı Gönüllüleri gibi bir çok oluşumun olduğu Antalya Yaşam Savunucuları adına konuşan Mimar Birsen Tanyeri, “Üzerinde yaşadığımız  dünyamız gün geçtikçe ısınıyor. Buzullar eriyor, seller, kuraklıklar, orman yangınları sonucu yaşam alanlarımız olumsuz etkileniyor. Küresel kapitalizmin doymak bilmeyen kar hırsı yüzünden, ormanlarımız, kıyılarımız, milli parklarımız, akarsularımız, tarım arazilerimiz, yaban hayatı koruma  geliştirme sahalarımız, meralarımız, yaylalarımız pazarlanacak meta  olarak  görülüyor” dedi.

‘ANTALYAHEPİMİZİN’ PANELİ

Antalya Yaşam Savunucuları, son 47 yılın en sıcak mevsimini yaşayan Türkiye’de başta su kaynaklarının kuruması olmak üzere dalında kuruyan meyve bahçeleri, yeterli yağış alamadığı için verimi düşen buğday tarlaları gibi hepimizi etkileyen bir iklim dönüşümü yaşandığını ifade ettiler. Bu yaşanacakların bilinci ile 20 Ocak, 2018’de düzenlenen ‘Antalya Hepimizin Paneli’ düzenlendiği belirtilen yazılı açıklamada, yetkililere şu mesajların verildiği hatırlatıldı: “Kırkgöz başta olmak üzere su kaynaklarımız,  ormanlarımız, derelerimiz, sulak alanlarımız , yaylalarımız, sahillerimiz, kıyılarımız, denizlerimiz başta olmak üzere yaşam alanlarımızın plansız yapılaşmaya açılması ile yukarıda saydığımız değerlerimizi büyük bir hızla kaybediyoruz. Antalya’mız iklim değişikliğinden payına düşeni alıyor.”

BETONLAŞMA KALKINMA KRİTERİ OLAMAZ

Dünya üzerinde kalkınmanın, gelişmenin kriteri ‘Betonlaşma” olamaz, olmamalıdır. Birinci öncelik yaşam alanlarını ve ekolojik dengeyi korumak olmalıdır. Yerel yönetimler iklim değişikliğine sebep olan etmenleri ortadan kaldırmakla yükümlüdürler. Halkın ve çevrenin sağlığını korumak, doğal ve kültürel  güzellikleri gelecek kuşaklara bozulmadan aktarmak zorunluluktur.  Yerel yöneticiler, ‘Ben yaptım oldu” zihniyetini terk edip, bilim insanlarının, meslek örgütlerinin, derneklerin, hareketlerin. Bu konulardaki görüşlerini dikkate almalı.  Yeni yapılacak binalarda güneş enerjisinden kendi enerjisini üretebilen bir sisteme geçilmelidir. Binalarda güneş enerji panelleri sistemine geçiş için imar yönetmeliklerinde gerekli düzenlemelerin yapılması da elzemdir. “ 

BOĞAÇAY PROJESİ İPTAL EDİLMELİDİR

“Başta Kırkgöz olmak üzere, İbradı’da Karamıklı Yaylası'nda Sülek su kaynaklarının dibinde sedir ormanlarının ve kardelenlerin yaşadığı yerde mermer ocağı açılmasına izin vererek tüm su kaynaklarımızın kurutulmasına, kirletilmesine neden olan projeler iptal edilmelidir.

İçme ve kullanma su kaynaklarının bulunduğu havzalar imara açılmamalıdır. Düdenlerin mutlak koruma sınırlarının kaldırılması gibi kararlar iptal edilmelidir. Antalya ve birçok ilde yaşam alanlarını olumsuz etkileyecek HES projeleri iptal edilmelidir. Düzlerçamı ormanları ve Güver Kanyonu alageyiklerin ana yurdu olarak kalmalıdır. Boğaçay projesi, Lara Kruvaziyer liman projesi iptal edilmelidir. Antalya’nın sedir ormanlarını yok eden  mermer ve taş ocakları iptal edilmelidir.” (Haber Merkezi)

 

       

 

 

Editör: TE Bilisim