Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet
Balık, yazılı bir açıklama yaparak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, parlamenter
rejimine dayalı hükümet sistemi terk ettiğini, ülke yönetimi ve kuvvetler
ayrılığının tek bir kişiye bağlı hale getirildiğini ve hiçbir denetim
mekanizmasının uygulanmadığı yeni bir yönetim sistemine geçildiğini kaydetti.
OHAL SÜRESİZ
UZATILIYOR!
Türkiye’de son bir hafta içerisinde art arda çıkarılan
Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ve yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri
ile Cumhuriyet Rejiminde köklü değişiklikler yapıldığını hatırlatan Balık, “Ülkemizde
bugüne kadar yapılan değişikliklerin basit düzenlemeler olmadığını Birleşik
Kamu-İş Konfederasyonu olarak bilmekteyiz. Çünkü cumhuriyetin başta meclis
sistemi olmak üzere, tüm kurucu ilkeleri, çağdaş, laik-demokratik, ulusal
üniter yapısı ortadan kaldırılarak parlamenter sistem yok edilmektedir. TBMM
aşama aşama saraya bağlanmakta Türk ulusunun iradesi tek bir kişiye
devredilmektedir. AKP iktidarı, 24 Haziran seçimlerinden önce OHAL bitecek
açıklamaları yapmasına rağmen, çıkardığı Kanun Hükmünde Kararnameler ve
Meclis’e sunduğu kanun teklifi ile OHAL’i süresiz şekilde uzatmaktadır” dedi.
EYALET SİSTEMİNİN
YOL AÇILIYOR
AKP hükümetinin ülkeyi OHAL ve KHK’larla yönetmeyi
sürdürdüğünü, yargılama yapılmadan da binlerce kamu işgörenlerinin görevine son
verilmeye devam edildiğini kaydeden Balık, “Bugüne kadar 7 kez uzatılan OHAL’in
kaldıracağının bir aldatmaca olduğu meclise sunulan kanun teklifindeki taslakta
açıkça görülmektedir. Çünkü kanun teklifi ile valiye şüpheli gördüğü kişiyi 15
gün şehirden atma, ayrıca toplantı ve gösterileri engelleme yetkisi
verilmektedir. Gözaltı süresi 4 güne çıkarılmakta, kurumlara ihraç için komisyon
kurabilmektedir. Tüm şahıs ve kurumlara uygulanan ara buluculuk şartı MİT’e
uygulanmadığı gibi MİT bilgi edinme kapsamının dışında bırakılmaktadır. Vali,
ildeki belirli yerlere giriş ve çıkışı sınırlayabilecek, belli yerlerde veya
saatlerde kişilerin dolaşmaları ve toplanmaları engellenmektedir. Bu yetkiler
her ilde fiili bir durum yaratacaktır, her vali istediği düzenlemeyi ve yasağı
getirme olanağına kavuşacaktır. Bu anlayışın ve fiilin durumun yaratacağı
sistem ülkenin üniter sisteminin parçalanmasına neden olacak daha da ilerisi eyalet
sistemini yol açacaktır” diye konuştu.
İŞLEVSİZLEŞTİRME
POLİTİKASI
Cumhurbaşkanlığı 5 numaralı Kararnamesi ile
Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) meslek örgütleri ve
sendikalar üzerinde her türlü kontrol yetkisi verildiğini de vurgulayan Balık
şöyle konuştu: “Bu düzenleme ile sendika yöneticilerini görevlerinden uzaklaştırma,
meslek örgütleri üzerinden her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve
denetleme yetkisi verilmektedir. DDK,
tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı ve ilgili kuruluşları, meslek
örgütlerini ve işçi ve işveren örgütlerini, dernekleri ve vakıfları
denetleyebilecek. Kurul denetleyeceği kuruluşlardan her türlü bilgi ve belgeyi
(gizli veya açık) hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın isteyebilecek. Denetlenen
kuruluşa bu bilgi ve belgeleri istenen yere getirmekle yükümlü olma zorunluluğu
getirmektedir.
AKP iktidarının bugüne kadar çıkardığı KHK ve
kararnamelerine, DDK’ye verilen bu yetkilerde eklenirse Demokratik Kitle
Örgütleri ile sendikaları, muhalif sesleri, işlevsizleştirme ve susturma
aracına dönüştürecektir.”
MÜCADELEMİZ
SÜRECEK
“OHAL hukuku, yasalaşmakta, cumhuriyetimizin demokratik,
sosyal bir hukuk devleti niteliği zarar görmektedir. Ancak Türkiye
Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi Atatürk ilke ve devrimleridir. Atatürk ilke
ve devrimlerinden asla ödün vermeyeceğiz. Kamu işgörenleri olarak; demokratik,
barışçıl ve hukuk kuralları çerçevesinde, Atatürk ilkeleri ışığında, emek ve
demokrasi mücadelesi yürütmeye, hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edeceğiz.
Demokrasi ve hukuk dışı her türlü uygulamalara karşı demokratik ve meşru zeminde
tüm bileşenlerimizle birlikte mücadele etmeye kararlıyız.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; Türkiye
Cumhuriyetinin, çağdaş, laik, demokratik bir hukuk devleti yolunda ilerlemesini
sağlayacak demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz. OHAL düzenine rağmen kamu
işgörenlerinin iş güvencesini ve kazanılmış haklarını sonuna kadar
koruyacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.” Haber Merkezi