Karabük'te, Filyos Çayı'nda ölü bulunan 17 yaşındaki Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın ölümüyle ilgili soru işaretleri devam ediyor.

Gabonlu ailenin avukatlarından Büşra Altunoluk, soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini ve sanık Dursun Acar'ın olaya dahil olmadan önce Dina'nın bir apartmanın bodrum katında alıkonulduğunu belirtti. Ancak mahkeme, söz konusu apartmanda keşif talebini reddetti.

Altunoluk, "Bodrum katında Dina’nın vücut izi ile saçı bulunuyor ama DNA testi bile yapılmamış" ifadelerini kullanarak, soruşturmanın yeterince derinleştirilmediğine dair endişelerini dile getirdi.

Karabük Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 2. duruşmaya tutuklu sanık Dursun Acar SEGBİS aracılığıyla katılırken, Dina'nın anne ve babası ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Anne ve baba, kızlarının fotoğrafını taşıyan 'Dina için adalet' yazılı tişörtler giyerek ifade verdiler.

Adana'da Yangın Çıktı! Son Durum Ne! Kontorl Altına Alındı mı Adana'da Yangın Çıktı! Son Durum Ne! Kontorl Altına Alındı mı

Baba Guy Serge Ibouanga, "Öğrenci olarak bulunduğu Karabük’te cinayete kurban gitti. Gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Olayın evde başladığını düşünüyoruz. Dina’nın neden evden çıktığına dair makul bir gerekçe göremiyoruz. Onu tehdit ettiklerini biliyorum. Şikayetçiyim" şeklinde konuştu.

Apartmanın Bodrumunda Alıkonulduğu İddia Edildi

Kızının ölümüyle ilgili olarak Jessica Sandra Makemba Panga, kızı Dina'nın öldüğü akşam kendisiyle telefonla görüştüklerini belirtiyor. Panga, Dina'nın dışarı çıkmadan önce bir apartmanın bodrumunda alıkonulduğunu iddia ediyor.

Panga şunları söyledi: "Biz konuşmaya çalışırken, bir arkadaşı tarafından 2 kez rahatsız edildi, konuşmamız bölündü. Ölümünü öğrenene kadar bir daha haber alamadım. Kızımın sesi o gün mutlu geliyordu. Bana olumsuzluktan bahsetmemişti. Arkadaşlarının Dina’nın sürekli telefonla uğraştığını söylemeleri bana tuhaf geliyor. Çünkü biz konuştuktan sonra bir daha çevrimiçi olmadı. Eski telefonunu arkadaşına gönderecekti. Yanlış adrese gitmiş, geri almak isteyince de orada çalışanlar kendileriyle ilişkiye girmesini şart koşmuşlar. Karabük’te rahat hissetmediği için Sakarya’ya gitmek istedi. Biz onu açık görüşlü olarak yetiştirmiştik. İnsan ayrımı yapmazdı. Herkesi kucaklayan bir yapısı vardı. Gabon’da burs alabilecekken o Türkiye’de eğitim almayı seçti. Kızımı bir daha göremeyeceğim. Gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyorum. Apartmanın bodrumunda yaşananların önemli olduğunu düşünüyoruz.”

Dina3

Dna Testi Yapılmamış

Ailenin avukatlarından Büşra Altunoluk, soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini ve sanık Dursun Acar'ın olaya dahil olmadan önce Dina'nın bir apartmanın bodrum katında alıkonulduğunu belirterek şunları söyledi:

“İfadelerdeki çeviri hataları çelişkiler doğuruyor. Biz de kaygı duyuyoruz. Mahkeme, her ne kadar Dina’nın sanığın aracına binmesiyle başlasa da aslında apartmanın bodrumunda alıkoyulmasıyla başlayan bir süreç var. Bodrum katında Dina’nın vücut izi ile saçı bulunuyor ama DNA testi bile yapılmamış. Sanık Dursun olaya ne zaman dahil olmuştur, mahkeme bunu da açıklığa kavuşturmak zorundadır. Bodrum katında ve Filyos Çayı’nda keşif yapılsın.”

Dina2

Mahkeme Başkanı: 'Türkiye’de ırkçılık yoktur'

Dina'nın aile avukatlarından Gülyeter Aktepe, şu ifadelerle konuştu: “Dina, Türkiye’de ırkçılığa maruz kaldığını belirtiyor. Bu konuda beyanları mevcut. Dina, ten rengi sebebiyle ayrımcılığa maruz bırakıldığını dile getiriyor. Ayrıca, bu durum yazışmalarında bilirkişi raporuyla da belirtilmiştir.”

Mahkeme başkanı ise davacı avukatlarına hitaben, “Türkiye’de ırkçılık olsa, 10 bin yabancı öğrenci olmaz. Özel bir ırkçılık, kişiye yönelik bir şey yok. Irkçılık olsa, o kadar öğrenci gelmez. Türkiye’de ırkçılık yoktur” şeklinde konuştu.

Fotoğraflarımı Görüp Sapık Diye Dövdüler

SEGBİS ile cezaevinden duruşmaya katılan tutuklu sanık Dursun Acar, şu ifadelerle kendini savundu: Dina’ya Allah’tan rahmet, ailesine baş sağlığı diliyorum. Beni cezaevinde sapık olarak gördüler. Karabük’teki cezaevinde darbedildim. Benim televizyonda, gazetede fotoğraflarım var. Fotoğraflarımı görüp ‘sapık’ deyip dövdüler. Hastaneye gittiğimde ‘sen ölmedin mi?’ deyip üstüme yürüyorlar. İşlemediğim bir suç yüzünden mağdurum. Ben suçum olmadan sapık, tacizci oldum. Tanımadığım bir insanı öldürmekle suçlanıyorum. Ben bunları hak etmedim.

Dani2

Avukatı: 'Tahliyesini talep ederiz' dedi

Sanık Acar’ın avukatı Yusuf Çolak, duruşmada Dina’nın annesine yönelik, kızının göz bozukluğu olup olmadığını sordu. Anne Panga, 3 numaradan büyük miyop hastalığı olduğunu belirtti. Avukat Çolak, müvekkilinin tutuklu olmasını gerektirecek kesin bir delil olmadığını ifade ederek, “Şüpheden uzak, kesin bir delil yoktur. Dina olay gecesi gözlük takmıyordu. O karanlıkta Filyos Çayı’nda kayıp düşme hususu da hiç değerlendirilmiyor. Dosyanın uzayacağı aşikardır. Müvekkilim hukuka aykırı şekilde tutukludur. Tahliyesini talep ederiz” şeklinde konuştu. Ayrıca, Avukat Çolak, müvekkilinin toplumda 'sapık' olarak algılandığını ve bu nedenle hastaneye dahi gidemediğini, cezaevinde de baskı gördüğünü ifade etti.

Mahkemeden Apartmanda Keşif Talebine Red

Dina’nın en son görüldüğü apartmandaki keşif talebini reddeden mahkeme heyeti, Filyos Çayı’nda hava şartlarının benzer olduğu bir tarihte önceden belirlenerek keşif yapılmasına karar verdi. Sanığın tutukluluk halinin devamına, oy çokluğuyla karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi. Ancak karar öncesinde söz almak isteyen Dina’nın avukatlarıyla mahkeme heyeti arasında ‘usulsüzlük’ iddiasıyla bir tartışma yaşandı.

Dina-1

Kaynak: Kardelen ÖZDEMİR