Seçimler bitti, şimdi çalışma zamanı derken çalışacak işçiler rahat bırakılmıyor. AKP’ye yakınlığı ile bilinen sendika, zamanında nasıl AKP, Antalya Büyükşehir’i kazandığında çalışanlara aba altından sopa göstererek çalışanları üye yaptıysa şimdi de seçimlerin ardından kendilerinden kopuşa isyan ediyor…

Neymiş baskıyla, zorla sendikalarından istifa ettiriliyormuş…
Yapmayın, lütfen. 1 Mayıs da yaklaşıyor. Emek ve dayanışmanın en yüce değer olduğunu unutmadan, saygı duyun sendikal tercihlere…

Sözüm herkese…

Hangi dünya görüşünden olursa olsun bir belediye başkanı, meclis üyesi vs kimse çalışanların sendikal tercihlerine müdahale etmemeli. Bırakın herkes hür iradesiyle karar versin…

Gelelim dün Antalya Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yapan sendika ve yöneticilerine. Düne kadar insanlar ekmeklerinden olurken, süpürgecisi, çöpçüsü vs işlerinden atılırken, memurlar sürgün edilirken, biz medyada ve mecliste ‘Kıyımı durdurun’ diye feryat ederken yoktunuz. Kimsenin yanında olmadınız. Açıklama yapmadınız. Hukuki destek vermediniz. Hatta işaretle üye yaptığınız yazıldı-çizildi…

Şimdi acaba o dönem bitmiş olabilir mi…

Çalışanlar, baskıyla girdikleri sendikanızdan koşar adımlarla çıkıyorlar galiba. Üstelik kimsenin müdahalesi olmadan…

Ne güzel demişsiniz; "Özgürlüğe aşığız, baskılara karşıyız", "Zulme karşı direneceğiz"…

O zaman sözde kalmasın. Her yerde ve her koşulda direnin zulme…

Biz de yanınızda olalım. Siyasi partilerin etkisinde olmayın. Emeğin örgütlenmesini özgürce yapmasına vesile olun. Haksızlıklara birlikte başkaldırın…

Her zaman ve herkese karşı…

Yoksa bugün siz yarın diğerleri sürekli bir mağlup, bir galip gidip gelir. Zavallı çalışanlar da bir oraya bir buraya savrulur…

Oysa mühim olan özgür irade ile yapılacak tercih…

Ama ne mümkün. Düşünün ki anamuhalefet partisi il başkanının ASAT’ta çalışan eşinin bile iktidar partisine yakın sendikaya üye olduğu ya da yapıldığı konuşuldu…

Durum bu kadar vahim yani…

O yüzden lütfen gelin temiz bir sayfa açın…

Söylemleriniz ve eylemlerinizi örtüştürün…