Yetkili, yetkisiz,
etkili, etkisiz herkes doğanın sonunun hazırlanmasına katkı koyuyor. Kimi
görmezden geliyor, kimi kulağının üstüne yatıyor, kimi mış gibi yapıyor, kimi
yeterli tepkiyi koymuyor. En büyük suç bizde. Yaşamımızı da tehdit eden bu
gidişe kadar güçlü bir tepki çıkaramıyoruz…
Kirleten kirlettiğiyle kalıyor. Bedelini ödeyerek,
kirletmeye devam ediyor, birileri…
Evet, malumunuz
konumuz Düden Çayı ve Şelalesi’ndeki kirlilik. Uzun dönemdir takipteyiz.
Ara ara konuyu gündeme taşıyıp unutturmamaya çalışıyoruz. Meslek örgütleri de
sağ olsun açıklamalarıyla kamuoyu oluşturuyor. Ama gereği?
İşte o gereği bir türlü yapılmıyor. Antalya Valiliği, kirlilik haberleri sonrasında bilmem kaç işletmeye ne
kadar ceza kesildiğini paylaştı. Ama yetmez? Konu düzenli denetimle bile
çözülemez…
Çünkü altyapıdan kaynaklanan sorunlar var. Ana kirleticiler.
Döşemealtı’ndan Düden Şelalesi’ne kadar sanayi bölgesi, fabrikalar, bir sürü tesisi var. Kanalizasyon
altyapısı olmayan yerde direkt suya salınıyor atıklar…
Muratpaşa Belediyesi
öncülüğünde kurulan bir komisyon var. O komisyonun Başkanı Çevre Mühendisi
Tokan Engin açıkladı. Aslında yapılacaklar belli ama koordinasyon lazım…
Siyasetçi de bürokrat da atanmış da masaya oturup sorunun
doğru tespiti sonrasında çizilen yol haritasına uyacak…
Ama nerde?
Bakın iktidar partisi
Antalya İl Başkanı bir çevre mühendisi, çevre sağlığı uzmanı edasıyla açıkladı.
Denetimlerde 350 milyon ceza kesildiğini söyledi. Kirliliğe müsaade
edilmediğini bildirdi…
Aklımızla alay etmeye çalışan anlayış tabii uzmana çarptı…
Yılların çevre sağlığı uzmanı, çevre mühendisi Tokan Engin, “Düden’de, yeraltı ve yerüstündeki ırmak ve
şelalenin kirliliğinin ana kaynakları duruyor ve devam ediyor. Çok yüksek
oranda bir yerleşim yerinin atık suyu kanalizasyon sistemine bağlı değil. Alt
yapısı olmayan organize sanayi bölgesi var. Yani kanalizasyon sistemiyle atık
suyu toplanmayan, arıtılıp doğru bir yere deşarj edilmeyen çok sayıda sanayi
var. Öyle 2-3 ay içerisinde sorunların çözülmesi, denetim sonucunda önlem
alınması söz konusu olamaz” dedi…
Demek ki burada Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Antalya
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, OSB Başkanı Ali Bahar’ın da içinde
olduğu meslek uzmanları ve bürokratların yer aldığı geniş bir kesim oturup
çözüm hayata geçmeli…
Tarım Müdürlüğü de Sağlık Müdürlüğü de gereğini yapmalı…
Niye mi…
Bakın Tokan Engin ne diyor?
“Bunun da ötesinde;
çok daha önemlisi, tarımsal alanda büyük bir kirlilik geliyor.”
Takipteyiz…
Tokan Engin’e, emek veren meslek odalarına teşekkürler…