Seçime sadece 23 gün kaldı..

Sahada tansiyon yüksek, siyasi partilerde ve adaylarda heyecan giderek artıyor, çalışma temposu da her geçen gün hızlanıyor..

Geriye sayım sürmesine karşılık, vatandaşın henüz 31 Mart yerel seçimlerine odaklanamadığı, seçmen nazarında seçimin geçimden önce olduğu gözleniyor..

Elbette herkes kazanmak için seçime giriyor..

Antalya’da hangi başkan adayına sorsanız, hangi siyasi parti başkan ya da yetkilisine, üyesine sorsanız, hangi belediye meclisi üyesine sorsanız yanıt aynı :

“Antalya’yı biz kazanacağız”

Elbette iddialı olmak gerekli..

Ancak gerçekleri de gözardı etmemek ed gerekli..

Antalya’da başta Büyükşehir Belediye Başkanlığı olmak üzere seçimlerin iki ittifakın adayları arasında geçeceğini söylemek kahinlik olmaz..

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve 19 ilçede Cumhur İttifakı(AKP-MHP)ve Millet İttifakı(CHP-İYİ Parti) adaylarının dışındaki bir ismin kazanması çok büyük sürpriz olur..

31 Mart yerel seçimlerinde ilk kez ittifakların yarışıyor olması, yerel seçimlerin geleneksel başkan adayı tercihinin terk edilmesini sağlayacak..

Çünkü kemik oylar dışında Antalya seçmeni belediye başkan adayı tercihini siyasi partilere göre değil de adaya göre yapıyordu..

Yani belediye başkanlığını hangi aday becerir, sorunlara çözüm noktasında hangi aday daha yetkindir oyu tercihinde öne çıkıyordu..

Ayrıca belediye başkan adayının tanınırlığı, seçildiğinde ulaşılabilir, derdini anlatıp, çözüm arayabileceği konusunda oy tercihinde önemliydi..

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İttifak ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart seçimlerini beka meselesine dönüştürmeye çalışınca, ilk kez bu seçimlerde adayın kişiliği, partilerin isimleri ve amblemleri geri plana itildi..

İktidar ve ortağının beka dayatması seçmenin sandığa ekonomik krizi düşünerek gidecek olmasını, bu nedenle de Millet İttifakı’na sıcak yaklaşarak düşüncesini güçlendirdi.

Tüm bunlara rağmen Antalya’yı 5 yıl yönetecek belediye başkanlarının seçiminde titiz davranmak gerektiğini vurgulamakta yarar var..

‘Nasıl bir belediye başkanı ?’ sorusuna toplumun çeşitli kesimlerinden farklı görüş ve öneriler geliyor.

 Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı da (TEMA) 31 Mart yerel seçimlerine katılacak tüm belediye başkan adaylarına doğayı koruma çağrısı yaptı.

Bakınız TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, belediye başkan adaylarına yönelik çağrısında neler söylüyor :

“Kente ilişkin alınan her karar ve atılan her adım, insanların yaşam kalitesini etkilediği kadar toprak, su, orman, mera, tarım alanları gibi doğal varlıkları ve ekosistem bütünlüğünü de etkiliyor. Bir başka deyişle, kenti yönetenlerin arazi kullanımı, yapılaşma, su ve atık yönetimi, ulaşım, enerji gibi alanlardaki tercih ve uygulamaları doğal varlıklarımızın kaderini belirliyor”

TEMA Vakfı Başkanı’nın belediye başkan adaylarına yönelik önerileri, Antalya’yı yakından ilgilendiriyor.

Şöyle diyor Deniz Ataç :

“Kentlerde yaşam; hava kirliliği, iklim değişikliğinden kaynaklanan sel, fırtına, hortum gibi aşırı hava olayları ve kent çevresindeki doğal alanlar üzerindeki yapılaşma baskısı ile her geçen gün zorlaşıyor. Kentin yaşam destek sistemleri olarak nitelendirilen ormanlar, tarım alanları, meralar ve su havzaları, kentlilere temiz su, temiz hava, gıda, iklimin dengelenmesi gibi ekosistem hizmetleri sunuyor”

TEMA Vakfı’nın doğa dostu başkan arayışı 23 gün sonra nasıl sonuçlanacak, hep birlikte göreceğiz..