Rantçılar ile destekçilerinin kent merkezinde Antalya’nın akciğerleri konumundaki yeşil alanlara saldırıları bitmek bilmiyor, tersine yenileri ekleniyor..

Bu saldırılara karşı kentin dinamikleri ile sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları destancı direniş gösteriyor, Antalya’nın kaynaklarına sahip çıkma mücadelesinde zafer kazanıyorlar..

Antalyalılar olarak Vakıflar Zeytinliği’ni rantın azgın dişlerinden söküp alan Antalya Ticaret Borsası’na(ATB) Yönetim Kurulu Ali Çandır ve arkadaşlarına şükran borçluyuz..

Kent merkezindeki bir diğer yeşil alan Dokuma Fabrikası alanının yerli ve yabancı işbirlikçilerin elinden kurtarılarak kamunun kullanıma açılması mücadelesi de Antalya’nın tarihi yazıldığında gelecek kuşaklara bırakılan en önemli miraslardan birisi olduğu vurgulanacak..

Elbette imar planında ‘semt spor sahası’ oldu halde stadyum ve spor salonu karşılığı ranta, betona teslim edilmek istenen 100.Yıl Spor Kompleksi için verilen ve yargı kararı ile taçlandırılan mücadele..

Antalya’nın kaynaklarına, akciğerlerine, yeşil alanlara, tarım alanlarına, ormanlara, sahillere ve de dağlara yönelik talan ve paylaşım rüzgarı ‘beton sevici’ AKP iktidarında iyice arttı..

Son örnek de kentin ortasındaki Narenciye Bahçesi’nin sessiz sedasız Hamidiye Vakfı’na devredilmesi..

Antalya’yı yönetenler ile vakıf yöneticileri Narenciye’nin el değiştirmesini doğal bir bürokratik işlem, masum bir devir olarak göstermeye çalışsalar da, konuyu kamuoyunun gündemine taşıyan Antalya yerel basınını küçümseyici, karalayıcı açıklamalarla yıpratmaya çalışsalar da Narenciye Bahçesi’nin geleceği ile ilgili bu kentte yaşayan hemen herkesin bir kaygısı, imara açılarak, betona teslim edilmesi gibi bir endişe taşıyor.

200 dönümlük paha biçilmez değerdeki bir alan Narenciye Bahçesi..

Pek çok şey söylendi ve yazılı bu devirle ilgili.. 

Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün(BATEM)arazisinin imar revizyonları ile yapılaşmaya açılmasını sağlayacak planlama çalışmalarından uzak tutulması isteniyor..

Narenciye Bahçesi ile ilgili biraz rötarlı da olsa Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu, tepkisini gösterdi, basın açıklaması ile de konunun takipçisi olunacağı vurgulandı..

Antalya  Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu Başkanı Emrullah Tayfun Çavdar, şunları söyledi :

“Şehrin ortasında neredeyse tek kalmış Antalya’nın simgesi narenciye ağaçları ile dolu 200 dönümlük yeşil alanın mülkiyetinin Hazine’den Hamidiye Vakfı’na devredildiğini öğrendik. Kentimizde uzunca bir süredir bir takım Vakıflar’a devredilen araziler üzerinde ranta dayalı tasarruflar yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, bu işlem de maalesef kafalarda soru işaretleri yaratmıştır”

Antalya’nın akciğeri Narenciye Bahçesi’nin yapılaşmaya açılabilme olasılığı herkes gibi Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu’nu da kaygılandırıyor.

Şöyle diyor Emrullah Tayfun Çavdar : 

“Antalya gibi bir kentte, Narenciye Bahçesi arazisinin, herhangi bir tarımsal AR-GE amacı dışı projelendirme sürecine dâhil edilmemesini, şehrin orta yerindeki bu nefes havzasının korunması gerekliliğini, içinde tarımsal amaçlı çalışmaların yapılmasının önemini, hem de kamusal yeşil alanların değerini tekrar hatırlatıyoruz. Narenciye alanının, Antalya için mevcudiyetinin mutlaka korunması gerektiğini ve bu konuda uygulanacak farklı tasarruflar karşısında üzerimize düşeni de yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha kamuoyuyla paylaşmayı görev biliriz”

Temennimiz ve beklentimiz odur ki Antalya, Narenciye Bahçesi’ni rantın azgın dişlerinden kurtarma mücadelesinde, Vakıflar Zeytinliği, Dokuma  Arazisi ve 100.Yıl Spor kompleksi gibi bir zafer kazansın..