8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne az bir süre kala her yıl olduğu gibi Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ne kadar büyük bir adam olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Dünyada yükselen kadın hareketlerini bir kenera bırakarak döneminde ileriyi görebilen BÜYÜK ATATÜRK günümüzde medeni toplum ve devlet olarak gösterilen bir çok ülkeden daha önce kadınlara haklarını teslim eden ve toplumdan kadınların silinmesinin yanlış olduğunu belirten bir liderdir. 

Asil Türk Milleti'nin binlerce yıllık devlet geleneğinden gelen toplumda kadınların söz sahibi olduğu ve erkeklerle eşit olduğunu BÜYÜK ATATÜRK anlamış ve uygulamıştır

 Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde gerçekleşen Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş süreci, kadın haklarına verdiği önemle tarih yazdı. Bu noktada, kadınsız bir toplumun geleceğinin düşünülemez olduğunu vurgulamak elzemdir.

Ulu Önder, Türkiye Cumhuriyeti'ni inşa ederken toplumun tüm kesimlerine eşit haklar tanıdı. Kadınları, toplumun temel taşları olarak gören Atatürk, onlara eğitim, iş ve siyasette yer alma imkânı sundu. Kadınların toplumun her alanında aktif rol oynaması, Türkiye'nin modernleşme sürecindeki en önemli adımlardan biriydi.

Kadınları toplumsal hayattan dışlamak veya haklarından mahrum bırakmak, bir toplumun gelişimini engeller. Kadınlar, sadece aile içinde değil, aynı zamanda iş dünyasında, siyasette ve bilimde de önemli rol oynamalıdır. Kadınların potansiyeli değerlendirilmediğinde, toplumun genel zenginliği ve üretkenliği azalır.

Atatürk'ün ileri görüşlülüğü, kadınları eğitimde fırsat eşitliği ilkesiyle buluşturdu. Eğitim, kadınların bireysel gelişimi için kilit bir unsurdur. Kadınlar eğitildikçe, toplumun genel kalitesi ve bilgi birikimi de artar. Bu da daha aydın, bilinçli ve ilerici bir toplumun temelini oluşturur.

Kadınların ekonomik hayata katılımı, bir ülkenin kalkınmasında önemli bir rol oynar. Atatürk'ün öncülüğünde Türk kadınları, iş dünyasında etkin rol oynama fırsatına kavuştu. Ekonomik bağımsızlık, kadınların da katkı sağladığı bir süreçtir. Kadınların istihdama katılımı, ekonomik büyümeyi destekler ve toplumun refah düzeyini yükseltir.

Kadınsız bir toplumun geleceği düşünülemez. Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet'i kurarken kadınlara verdiği önem, Türkiye'nin modern bir devlet olma yolundaki en önemli adımlardan biridir. Kadınlar, toplumun omurgasıdır; onlara verilen haklar, bir ülkenin geleceğini belirleyen temel unsurlardan biridir. Atatürk'ün öğretileriyle şekillenen Türkiye, kadın hakları konusundaki başarılarıyla da adından söz ettirmeye devam ediyor. Kadınları toplumsal hayattan dışlamak, bir toplumun potansiyelini sınırlar ve bu nedenle kadınsız bir toplumun geleceği olmaz.