Üst üste gelen zamlar ve vergiler alım gücü düşen vatandaşa nefes aldırmıyor! Millet hangi maaşla, neyi karşılayacağını şaşırmış durumda! Adeta her geçen gün, bir öncekini aratır oldu!

Faturayı har vurup, harman savuranlar, mirasyedi gibi para harcayanlar değil, yine halk ödüyor! Bu adaletsiz ekonomik düzen yüzünden, devasa borçlar, millete fatura ediliyor! İnsanlar isyan eder oldu! Pahalılık, işsizlik, barınma sorunları ve en önemlisi açlık, ¨Geçinemiyoruz!¨çığlıklarını arttırdı! Ama duyması gerekenler duymuyorlar ne hikmetse!

“Ekmeğe zam, tuza zam; doğruyu söyleyene dam…” diyen Can Yücel haksız mı?

Enflasyon, insanları nefessiz bırakırken, yaşam savaşı ve umutsuzluk korkutucu bir biçimde büyüyor! Çünkü Milton Friedman’ın da dediği gibi:

“Enflasyon, yasasız vergilendirmedir.”

Dolaylı vergilerle beli bükülen insanlarımız, vergi adaletsizliğini en ağır biçimde yaşıyor! Oysa asıl olması gereken, kazançtan vergi alabilmektir, harcamadan değil!

“Pırlantadan alınmayan vergi, kitaptan alınıyordu. Çünkü pırlanta alandan değil, kitap okuyandan korkuluyordu” diyordu Emile Zola.

O zamandan bu zamana çok da bir şey değişmemiş anlaşılan!

Zamlar üzerine iki fıkra yazayım dedim, ağlanacak halimize gülelim diye…

MAHALLE KAHVECİSİ

“Mahalle kahvecisi, kahveye zam yapar, duyurmak için de duvara asar:

_ Kahve Yemen’den gelir, yolu ırak / 30 Lira yetmiyor, 50 Lira bırak!

Ertesi gün kahve müşterisi altına yanıt bırakır:

_ Kahve Yemen’den gelir, yolu sapa / 30 Lira yetmiyorsa, kahveyi kapa! “

ZAM İSTEME SANATI

“Çalıştığı iş yerinde Patronundan zam isteyen adam, şöyle der:

_ Patron maaşıma zam istiyorum. Peşimde 3 tane büyük şirket var, ona göre!

Patron bu cüretkar konuşmaya bozulur ve merakla sorar:

_ Hangi şirketlermiş onlar?

_ Elektrik şirketi, doğalgaz şirketi, Sular idaresi! “