Kemer’in ilk tahsis edilen yeri olduğu bilinirken,1969’da Akdeniz Turistik A.Ş’ye otel yaptırmak için ön onay verildiği ifade edilmişti. 1971’de ön onay resmi onaya çevrilmiş, 1972’de ise Milli Park olarak ayrılmıştı. Fransız şirket olan Clup Med’in alanı 49 yıl çalıştırdığı, tahsis bitince ise Özak Gayrimenkul Yatırım A.Ş’ye 2023 yılında devrettiği öğrenilmişti. Tahsis sınırları 1969’dan 2024’e kadar hiç değişmemişti. Peyzaj Mimarları Odası Antalya Şube Başkanı Gülsüm Kıldan ve Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Funda Yörük yerinde yaptığı incelemeler sonrası Akdeniz Gerçek’e yaptığı açıklamada, ÇED Raporu, yangın riski, bina yapılıp yapılmayacağı gibi yetkililere bir çok soru yöneltti.
Gülsüm Kıldan ve Funda Yörük’ün Akdeniz Gerçek’e yaptığı açıklama şu şekilde:
“TAHSİS SINIRLARINDA GÜNCELLEME YAPILDI”
“Antalya ili, Kemer İlçesi, Kemer Mahallesi Kocaburun mevkii 7.031,570 m2 yüzölçümlü ‘ORMAN’ niteliğindeki 1086 no’lu parselin 396,140 m2’lik kısım için kesin izin taahhüt senedine göre oluşturulan 293.505,30 m2 (alanlı üst hakkı 25.04.2023 tarihli devir.) turizm alanı olarak tahsis edilmiş olan alan Fransız Tatil Köyü Club Med olarak bilinir ve Beydağları Milli Parkı- Çalış Tepesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Söz konusu parsel içerisinde (1086 parsel) İdyros Antik Kenti kalıntılarnı da içeren I. Ve II. derece arkeolojik sit alanları bulunmaktadır. Ayrıca 1917 yılında Fransız savaş gemisi Paris II.’nin Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker tarafından batırıldığı Kocaburun’da bu bölgede yer almaktadır. Alanın 1967 yılında yürürlükte olan Turizm Tesis Alanı kullanım fonksiyonlu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planları bulunmaktadır. Tahsis alanı içinde arkeolojik kalıntılar bulunması sebebi ile alanın bir kısmı arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiştir. Bu yüzden imar planı sınırı ve dolayısıyla tahsis sınırında güncelleme yapılması gerekliliği oluşmuştur.
“YENİ SINIRLARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ TALEP EDİLDİ”
1086 nolu parseldeki 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı, 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü)’nın 27.09.2022 tarih ve 4648470 sayılı Olur’u ile onaylanmıştır. Söz konusu planlara askı süresi içinde Koruma Kurulu sit alanı sınırlarından dolayı plana itiraz etmiş olup, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından 07.11.2022 tarih ve 3117438 sayılı yazısında sit alanı sınırları revize edilerek yeni sınırlara göre değerlendirilmesi talep edilmiştir. Yapılan çalışmalar kapsamında Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 23.12.2022 tarih ve 15061 sayılı kurul kararına istinaden son tescil sınırları belirlenmiş Idyros Antik Kenti I,II ve III Derece Arkeolojik Sit Alanı sınırları son halini alarak tescillenmiştir. Arkeolojik Sit Alanı sınırlarındaki değişikliklerden dolayı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü)’nın 27.09.2022 tarih ve 4648470 sayılı Olur’u ile onaylanan imar planı yeni sit sınırlarına göre revize edilmiştir.
“49 YILLIK EK SÜRE İLE TAHSİS EDİLMİŞ”
Söz konusu parsel orman mülkiyeti sınırları içerisinde olup, 49 yıllık ek süre uzatım sözleşmesi kapsamında turizm tesisi amaçlı yeniden başka özel bir firmaya tahsisi verilmiştir. Tahsis alanı sınırları içerisinde geçtiğimiz günlerde alanda gerçekleştirilmiş ağaç kesimleri ile ilgili Antalya 6. Orman Bölge Müdürlüğü, Beydağları Sahil Milli Park Müdürlüğü, Kemer Milli Park Şefliği tarafından hazırlanmış ve imzalanmış Olağanüstü Hasılat Etası Raporu (152 adet ağaç kesim izin belgesi) bulunmaktadır. 31.12.2020 tarihinde hazırlanarak imzalanan Olağanüstü Hasılat Etası Raporu’nda Milli Park Müdürlüğü ve Orman İşletme Şefliği tarafından yapılan arazi çalışmalarında Beydağları Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planının Hassas Koruma Bölgesinde, amenajman planına göre 250-251-252 ve 256 nolu bölmelerde, eski Kemer-Kumluca karayolu üzerinde, Çalıştepe Orman Yangın Gözetleme yolu üzerinde ve Club Med tatil köyü ulaşım yolu üzerinde münferit olarak toplam 152 adet ağaç dikili-kuru, yaş-yatık-kırık vaziyette olduğundan çevre güvenliği açısından tehlike oluşturduğu tespit edilmiştir. Yürürlükte bulunan Beydağları Sahil Milli Parkı Uzun Devre Gelişim Planı hükümlerinin 5.3.18 maddesinde ‘Mutlak koruma bölgesi dışında Milli Park alanında kabuk böceği nedeniyle ve yangın riskini azaltmak amacıyla kurumuş ve devrilen ağaçlar alandan çıkartılabilir.’ hükmü kapsamında 250-251-252-256 nolu bölmelerde tespiti yapılan 152 adet ağacın usulüne uygun kesilerek alandan uzaklaştırılması uygun bulunmuştur.”
YETKİLİLERDEN CEVAP BEKLENİYOR
Kıldan ve Yörük yetkililere şu soruları yönelterek, açıklamasını tamamladı:
“Tüm bu bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde tahsisli alan içerisinde yapılan tüm çalışmalar usulüne uygun yapılmıştır. Ancak; Ağaç kesim izin belgesinde tespit edilen dikili-kuru, yaş-yatık-kırık vaziyette bulunan ve çevre güvenliği açısından tehlike oluşturan ağaçların hepsi neden yakın bölgelerde bulunmaktadır? Alanın bütününe bakarsak diğer bölgelerde risk oluşturan hiç ağaç yok mudur? Bu ağaçların yan yana olmasının başka bir sebebi olabilir mi? Bu bölgelerde çıplak kalan alanlar için yeni bir yapı mı inşa edilecek? 2020 yılında hazırlanmış ve yangın tehlikesi nedeniyle kesilmesi gereken ağaçların kesimi neden Mart 2024 yılına kadar beklenilmiştir? Arada geçen zaman içerisinde bölgede yaşanabilecek yangın riski yok muydu? Bu risk neden alındı? Alan içerisinde tarihi- arkeolojik kalıntıların bulunması ve sit alanı ilan edilmesi bölgede daha geniş arkeolojik çalışmaların yürütülmesini gerektirmez mi? Tahsis alanının sınırlarının güncellenerek yeniden başka bir firmaya tahsis edilmesi, güncel durumu, arkeolojik sit alan ilanı, milli park olması sebepleri ile yeni ÇED raporu hazırlanması gerekmez mi? Sorularının cevapları ve sonuçları çok önemlidir. Tahsis alanı milli park sınırı içerisinde olduğu için endemik bitkilerin, hayvanların doğal yaşam alanıdır. Ayrıca arkeolojik kalıntıların tahsis alanı içerisinde başka bölgelerde çıkma ihtimali de yüksektir. Tüm bunlar göz önünde tutularak alan içerisinde yapılacak otel projesinin mevcut yapılaşma içerisinde kalması gerekmekte olup, projenin koruma- kullanma dengesinin mutlak sağlanması, endemik bitki örtüsünün zarar görmemesi, fauna ve floranın yaşamına negatif etkilerinin bulunmaması ya da çok az olması gerekmektedir. Şimdiden proje için sorumlu olan tüm kurum ve kuruluşları bilim bilgi ışığı içinde davranmaları gerekliliği konusunda uyarıyor, tahsis alanı içerisinde yapılacak her türlü çalışmanın takipçisi olacağımızı aksi durumların söz konusu olması halinde hukuksal tüm işlemleri başlatacağımızı kamuoyuna bildiririz.”
