Nizamettin ÖZMEN / Akdeniz Gerçek Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, “7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından 6,5 milyon memur ve memur emeklisi için hükümetin ilk teklifi, alışık olduğumuz ve sonucu öngörülebilen bir teklif olarak sunulmuştur.  Bu doğrultuda 2024 yılı için yüzde 23 2025 yılı için yüzde 11 olmak üzere toplamda %34 oranlarında teklif sunulmuştur. Devlet memurlarını yoksulluğa, memur emeklilerini açlığa mahkum eden yüzdelik artış oranları yine memur ve emeklisi için açlık ve yoksulluk sonucunu doğurmuştur. Memur-Sen tarafından 2024 yılı için toplamda yüzde 70, kümülatif olarak yüzde 87,85 oranında, 2025 yılı için ise toplamda yüzde 40, kümülatif olarak ise yüzde 43,75 oranında zam talep edilmiştir. 7. Dönem toplu sözleşmesinde 2024 ve 2025 yılları için Memur-Sen tarafından talep edilen toplamda yüzde 110, kümülatif olarak da yüzde 170 zam talebine hükümet tarafından verilen ilk teklifte iki yıllık kümülatif artış oranı yüzde 38,29’da kalmıştır. Hükümet tarafından verilen ilk teklife göre toplu sözleşme masasının bundan sonraki süreci için bir daha toplanmasının anlamsızlığını, kamu emekçilerinin ve emeklilerinin insanca yaşama haklarını demokratik tepkilerini verecekleri eylemlerle sağlayabileceklerini açıkça göstermiştir” dedi.

“TEKLİF YÜKSELTİLMELİ”

Başkan Acar, “Bundan önceki toplu sözleşme süreçleri incelendiğinde hükümet tarafından verilen ilk teklifler ile imzalanan sözleşmelerle gerçekleşen artışlar arasındaki fark oldukça azdır. Buna göre 5. Dönem toplu sözleşme sürecinde Memur-Sen’in 2 yıllığına kümülatif olarak talep ettiği yüzde 35’lik orana hükümet tarafından ilk teklifte yüzde 12,5 oranı sunulmuş, hakem heyeti tarafından da 14,74 ile toplu sözleşme süreci tamamlanmıştır. 5. Toplu sözleşme sürecinde hükümetin ilk teklifi ile gerçekleşen artış arasındaki fark verilen teklifin yalnızca yüzde 17’si kadar olabilmiştir. 6. Dönem toplu sözleşme sürecinde ise Memur-Sen’in 2 yıllığına kümülatif olarak talep ettiği yüzde 50,17’lik orana hükümet tarafından ilk teklifte %24,32 oranı sunulmuş, imzalanan toplu sözleşmede ise yüzde 27,68 oranına imza atılmıştır. 6. Dönem toplu sözleşme sürecinde hükümetin ilk teklifi ile gerçekleşen artış arasındaki fark verilen teklifin yalnızca yüzde 13’ü kadar olabilmiştir. Bu koşullarda hükümetin ilk teklifini yükseltebileceği muhtemel oran toplamda yüzde 5 artış gösterebileceğinden, Memur-Sen’in talep ettiği 2 yıllık artış oranının ancak dörtte biri kadarını alabileceği açıktır” ifadelerini kullandı.

“MEMUR AÇLIĞA MAHKUM”

Başkan Acar, “Yoksulluk sınırının 34 bin TL’ye yükseldiği bir düzlemde hükümetin ikinci teklifi sonrasında gerçekleşecek muhtemel artış sonrasında 2025 yılı sonunda en düşük memur maaşının 29 bin TL dolayında kalacağı görülmektedir. Bu koşullarda önümüzdeki iki yıllık süreçte memur ve emeklilerini açlığa mahkum edecek olan sahte toplu sözleşmelerin figüranı olan Memur-Sen masadan kalkmalı, milyonlarca memur ve emeklisi ile kamu emekçileri sendikaları konfederasyonlarını da sürece dahil ederek memur ve emeklilerinin insanca yaşam hakları için gerçekçi bir mücadele sürecini başlatmalıdır. Memur-Sen’e bağlı sendikalara üye kamu emekçileri, hükümet ve yandaş sendika tarafından yürütülen sözde toplu sözleşme süreçleri nedeniyle açlığa ve yoksulluğa mahkum edildiklerini görerek bu yandaş yapıları gerçek anlamda bir emek mücadelesi yürütmeye zorlamalı, sendika gibi davranmaları için tabandan baskıyı arttırmalıdır. Memur-Sen masadan kalkarak sokağa çıkmalıdır” diyerek açıklamasını tamamladı.

Editör: Esra Köksal Tarı