İstanbul Sözleşmesi’ni unutturmayacağız. Mücadelemiz devam edecek. Sağolsun Antalya Baromuz hukuksuz kararın iptali için dava açtı. Eğitim İş Sendikası açıklama yaptı. Antalya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası ayağa kalktı…

 

    Tam da olması gerektiği topyekün ayağa kalkıyor, Antalya. Basın açıklamaları ve eylem hazırlıkları yapılıyor. Çünkü tüm mücadele yaşam hakkının savunulması…

 

    Bu sadece kadının değil, herkesin hakkının savunulması…

 

    Tacizin, tecavüzün son bulması. Cinayetlerin, şiddetin her türlüsünün devlet tarafından önlenmesi için gereğinin yapılması…

 

    Ama siyasete kurban edilmeye çalışılıyor. Bir tarafta oy devşirme faaliyeti, bir tarafta da gündem örtme çabası var…

 

    Atılan her adımın stratejistler tarafından yüzlerce kez analiz edildiği malum…

 

    Muhakkak olacaklar hesaplandı. Ama zannediliyor ki sandığa gidene kadar unutulur. Unutulmaz, unutulmayacak, unutturmayacağız!

 

    Çünkü bu can mücadelesi. Eşitliği sağlama mücadelesinin önüne geçti…

 

    En temel yaşam hakkı elinden alınıyor kadının. İstanbul Sözleşmesi’nden imzamızın çekilmek istenildiği kararın çıktığı gece kaç kadın öldü, ülkemde…

 

    Sadece Antalya’da Hatice Yıldız öldü. 44 Yaşındaki kadın, eş kurbanı oldu…

 

    Dün Alanya’da hapishaneden izne çıkan bir vahşi, bir cana daha kıydı…

 

    Ve kimbilir başka illerde kimler şiddet kurbanı oldu…

 

    Evet, zor bir süreç. Evet, bu sözleşme bile uygulanmadı. İmzalamakla kalındı ama imzadan çekilmek demek çağdışı zihniyete geçit vermektir. Şiddetin tırmanmasıdır…

 

    Bu yüzden dolar kadar, andımız kadar, sarsılan ekonomi kadar önemlidir bu karar…

 

    Ve yaşananlar gösteriyor ki ülkemiz artık yönetilemiyor…

 

    Dün söylenenden vazgeçilen, söylem ve eylemi örtüşmeyen yönetimlerin hukuksuz uygulamalarıyla olmuyor…

 

    Yoksulluk hızla tırmanırken saraylarda zevkü sefa içinde yaşayanlar çöpten ekmek çıkaran halkı düşünmüyor…

 

    Düşünmesi de artık mümkün gözükmüyor…

 

    Katlanan öfke, şiddet söylemiyle içerde ve dışarda itibarımızı, güvenilirliğimizi bitirdi…

 

    Artık yeni bir söylem lazım…

 

    İstikrar, barış, huzur gerekli…

 

    Bu devran böyle gitmeyecek belli. Kadınlar, bu devrana dur demede başaktör olacak…

 

    Benden söylemesi…