
İbrahim Akkaya
Toprağın kıymetini bilin
Uzun bir süreden sonra Antalya Ticaret ve Sanayi Odası(ATSO)Başkanı Çetin Osman Budak’la bir araya gelme şansını bulduk dün.
Önemli bir buluşmaydı.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın Ekonomi Bakanlığı’nın desteği ile uygulamaya koyduğu ‘ATSO Tarım Kümesi Projesi’ni tanıma olanağını bulduk.
ATSO’nun sosyal tesisi olan Lara Balık Evi’nde düzenlenen kahvaltılı basın toplantısı hem Antalya basını, hem de tarım sektörü açısından önem taşıyordu bana göre..
Çünkü Antalya tarımının önemli aktörleri olan tarım firmaları belki de ilk kez vitrine çıktılar dünkü buluşmada..
Antalya’nın önemli sorunlarından birisi iş dünyası ile basının birbirine yabancılığı.
Hepimiz bu kentte yaşıyoruz, bu kentin gelişimine katkı sağlamaya çalışıyoruz.
Çetin Osman Budak’ın projenin tanıtımında söylediği ‘Ortaklık Kültürü’nü Antalya’da yaratma konusunda gerekli çabanın gösterilmediği de yadsınamaz bir gerçek.
Antalya dendi mi akla önce turizm, sonra tarım geliyor doğal olarak.
İşte bu noktada sıkıntı başlıyor.
Turizm sektörü Antalya yerel basınına soğuk.
Bu konuda yapılan girişimler de olumlu bir sonuç vermedi.
Antalya’nın tüm kaynaklarını kullanan turizmciler meslek örgütlerinin başkan ve yöneticileri dışında basınla ilişki kurmayı düşünmedikleri gibi, uzak durmayı yeğliyorlar.
Aynı durumun tarım sektörü için de geçerli olduğunu gözlemledik dün.
ATSO Başkanı Budak’ın dediği gibi Türkiye’yi uçuracak bir proje uygulanıyor, projenin başarımlı olmasının bir ayağı da kamuoyunca iyi bilinmesi, katılımın ve desteğin artırılması.
Bunu da yapmanın tek yolu medya ile ilişki kurmak.
Başkan Budak’ın bu konuda kararlı olduğu görünüyor da, rekabeti içe kapanmak olarak gören tarım sektörünün aktörleri hala temkinli, hala kararsız ve ürkek davranmakta ısrar ediyor.
Dileriz dünkü toplantı vesile olur, ilişkiler sıcaklaşır, bu anlamlı projenin hedefine ulaşmasında kamuoyunun desteği alınır.
Tarım toprakla yapılıyor.
Antalya’nın da, Türkiye’nin de geleceğinin tarım olduğunu artık sağır sultan bile biliyor.
Hükümetlerin yanlış politikaları nedeniyle bitme noktasına gelen Antalya ve Türk Tarımı son yıllarda zincirlerini kırmaya, iç ve dış pazarlarda rekabet etmeye, daha kaliteli üretim yapmaya başladı.
Artık KOBİ olarak bilinen küçük iletmeler bile ihracat yapmaya, yeni pazarlara açılmaya, AR-GE çalışmalarına ağırlık vererek dünyaya entegre olma konusunda pozitif anlamda yol almaya başladılar.
Tarım toprakla yapıldığına göre önce toprağı kıymetini bilmeliyiz.
Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip olan Antalya’da yeterli tarım arazisinin bulunmadığı gerçeğini gözardı edemeyiz.
Gelecek 20 yılda 100 milyona ulaşacak olan Türkiye nüfusunu ancak tarımla doyurmak mümkün.
Bunun için de Antalya’nın toprağına sahip çıkmalıyız.
Toprak ve su geleceğimiz olduğuna göre bu iki kaynağı gözümüz gibi korumalıyız.
Bunun için de öncelikle belediyelere ve belediye meclislerine görev düşüyor.
Tarım topraklarını AVM’lere, rezidanslara kurban etmeyiniz.
Antalya’nın geleceğinin planlanmasında kanaat önderlerinin görüş ve önerilerine itibar ediniz.
Antalya için alınacak kararları Antalyalılar ile birlikte veriniz.
Antalya’ya Antalyalılar adına sahip çıkmanız için size oy verdik.
Temsil ettiğiniz kitlelerin görüşlerini yok sayamazsınız.
Antalya sizden Antalyalılık bilinci ile görev yapmanızı istiyor ve bekliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.