
İbrahim Akkaya
Öğretmene pozitif ayrımcılık
‘Milli Eğitim’de skandal bitmez’ diye boşuna yazmadık.
Gün geçmiyor ki Antalya Milli Eğitimi ile ilgili yeni bir skandal yaşanmasın.
Bir metre yasağı, etek yasağı, Soma faciasını anmak isteyen öğrencilere ‘Siz kimsiniz’ şeklindeki hakaretler, öğrencilere ‘solcu’ kitap okumalarını önerdiği ve derste sosyalizmi övdüğü gerekçesiyle öğretmenler için açılan soruşturmalar ve sürgünler sıradan olaylarmış gibi geçiştirildi, her skandalın üstü örtülmeye çalışıldı.
Okul yöneticileri baktılar ki tüm olumsuzlukların üzerine sünger çekiliyor keyfi hareket etmeye başladılar.
Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Türkiye’nin gündeminde tartışılmasına eden olan kayıt parası skandalı da bu yüzden patladı.
Kepez’deki Demirgül İlkokulu’nda şimdilerde ‘ Bas parayı seç hocayı’ dönemi yaşanıyor..
Nasıl mı ?
Okula yeni kayıt olan öğrencilerin hangi öğretmenin sınıfında okuyacakları kura ile saptanıyor.
Ancak bu okulda farklı bir yöntem uygulanıyor.
Bilindiği üzere okullarda kayıt parası istemek yasak..
Bu yasağı okul yönetimleri ‘bağış’ ile çözüyor..
Yani öğrenci velisi gönlünden koparsa okula bağış yapıyor..
Yapıyor da iddialara göre, Kepez Demirgül İlkokulu’nda bağış yapan veliye öğretmen seçme ayrıcalığı veriliyor.
Okul yönetimi işin kolayı bulmuş.
Öğretmen seçmenin alt sınırını da 500 lira olarak belirlemiş.
Velinin yapacağı bağış miktarına göre de öğretmeni seçme seçenekleri sunuluyor.
‘Bas parayı seç hocayı’ yönteminde veliler bağışı okul müdürünün işaret ettiği işletmelere ödüyor.
Okul yönetimi bağış almanın gerekçesini de okulun tadilat, masa ve sandalye gibi eksikliklerinin giderilmesi olarak açıklıyor.
Pekala Milli Eğitim bu konuda ne düşünüyor ?
Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüdai Vural’ın yorumu ilginç..
Şöyle diyor Hüdai Vural :
“Böyle bir şeyin olmamasını umut ediyorum. Eğer gerçekten böyle bir yanlış yapıldıysa hemen gereği yapılır. Konuyla ilgili bizzat inceleme yürüteceğim”
İnceleme yapılır mı yapılmaz mı bilinmez.
Ama bilinen bir şey var ki bu olayın de üzeri örtülür.
Sıradan bir inceleme yapılır, fatura her zaman olduğu gibi basına çıkarılır, okul yönetimi de, Milli Eğitim’de aklanır.
Anımsatalım Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüdai Vural, müthiş bir başarıya imza atarak ‘Rumuz Goncagül’ isimli tiyatro oyununa yasak getirmişti.
Gelelim son olaya..
35 yıllık tarih öğretmeni 57 yaşındaki Ahmet Hilmi Kancı, görev yaptığı Konyaaltı Endüstri Meslek ve Teknik Lisesi’nde ders vermek için girdiği sınıfta öğrencilerin uyuduğunu görünce bu garipliği cep telefonu ile görüntülemiş, böylesi bir skandaldan sonra öğretmenlik yapmanın kendisine acı verdiğini belirterek emekliliğini istemişti.
Kancı’nın çektiği uyuyan sınıf görüntüleri basında yer alınca kızılca kıyamet koptu, Antalya Milli Eğitimi bir kez daha ülke gündeminde tartışılır hale gelmişti.
Bu olaydan sonra yapılması gereken uyuyan sınıf ve okul yönetiminin gerekli disiplin soruşturması gecikmesiydi..
Ancak öyle olmadı, fatura öğretmene kesildi, okul yönetiminin yaptığı inceleme sonucunda öğretmen suçlu bulundu.
Antalya Milli Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay, uyan sınıfın fotoğrafını çeken öğretmen Ahmet Hilmi Kancı’nın eylemini, “Onursuz bir davranış’ olarak yorumlayıp, Antalya Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyusunda bulunduklarını açıklamıştı.
Öğretmenin asıl suçu Eğitim-İş üyesi olması..
Eğer AKP’nin arka bahçesi gibi hareket eden Eğitim-Bir-Sen gibi bir sendikaya üye olsaydı kuşkusuz koruma altına alınacak, sıradan bir inceleme yapılarak olayın üstü bir daha açılmamak üzere kapatılacaktı.
Eğitim-İş bu işin peşini bırakmak niyetinde değil, yargıya gidiyor.
Biz de bu olayın takipçisi olacağız..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.