Dededen, atadan kalma araziyi düzenle, ekip, biç, karnını doyur, kafanı sokacak kadar bir de ev yap, sonra da ‘Parasını ödeyemezsen, çık, ben ihaleye çıkarır satarım, sen başının çaresine bak” demek olur mu ?

Olmaz olmaz demeyin bal gibi olur..

Akşam sabah böyle bir skandal patlarsa kimse şaşırmasın..

Ancak böyle bir skandalın altından kalkmak, faturasını ödemek de çok kolay olmaz.

2B olarak bilinen arazilerden söz ediyoruz.

“Orman vasfını yitirmiş araziler’ olarak tanımlanıyor 2B’ler.

Büyük bölümü de Antalya bölgesinde bulunuyor.

Elbette hazine arazisi bunlar ama vatandaş çok önceleri buraları yurt edinmiş..

Hayatını buralara bağlamış.

Her şey yolunda giderken hükümet ‘Ben buraları satıyorum” açıklamasını yapıyor.

Ardından 2B arazileri tespit ediliyor.

Sonra da rayiç bedel biçiliyor her biri için..

Üzerinde oturanlara ‘size burayı satarım, ancak benim istediğim fiyattan” diyor siyasi otorite..

İşte bu noktada fırtına kopuyor.

Rayiç bedeller açıklanıyor, vatandaşın dudakları uçukluyor adeta.

Bu parayı ödemeleri olanaksız pek çok kişinin.

2B’lerin satışı için başvuru süresi belirleniyor, rayiç fiyatlar açıklanıyor, herkesin de bu koşullara uyması isteniyor.

Uymayan ne yapacak ?

Tasını tarağını toplayıp gidecek, hükümet satacak, atadan kalma arazilerin üzerine cüzdanı şişkinler oturacak.

Böyle adalet olur mu ?

Hem de devlet baba vatandaşına bunu yapar mı ?

Şöyle dert yanıyor bir okurumuz :

“Halk olarak çok mağdur duruma düştük. Mağduriyetimizin giderilmesi için bu yerlere tekrar düzenleme getirilmesi gerekir. Bizler bu arazileri sonradan çevirmedik, dedelerimizden miras gelmiştir. Tapulama zamanında tapucuların işgüzarlığından 2B kapsamında kalmıştır. Bizler ödeyemeyecek durumdayız. Sıra köylünün geçimini sağladığı arazilere mi geldi acaba ?”

Vatandaş dertli, yarın ne olacak kaygısını, evini, tarlasını, yurdunu kaybetme korkusunu yaşıyor, gözlerine uyku girmiyor.

İşte bu noktada 2B’lerin büyük bölümünün bulunduğu Antalya’da vatandaşın tepkisi artınca, AKP İl Başkanı Mustafa Köse, Aksu’da vatandaşların “Ne olacak bu 2-B sorunu? Siz çözeceksiniz diye oy verdik, siz de beceremiyorsunuz. Sizin ekipleriniz geliyor ölçüyor biçiyor sonra da 5 yıldızlı otel arsası gibi fiyat çıkarıyor. Bu mu köylüye verdiğiniz değer, bu mu size yaptığımız hizmetlerin karşılığı?” yakınmalarına çok ilginç bir yaklaşım gösteriyor.

Çarpıcı bir yorum da getiriyor.

Şöyle diyor AKP’li Köse :

“Bu konuda sadece siz değil bizler de olabildiğince dertliyiz. Devlet bu konuda memurlarını ilgili arazilere göndererek yerlerin incelenmesini istedi. Cüzi bir bedelle köylüye verilme politikamız vardı. Ama bu memurlar öylesine fiyatlar çıkardılar ki hepimizin ağzı açık kaldı. İşgüzar memurlar yazmış da yazmış. Çıkan rakamlarla hepimiz mağdur oluyoruz. Bunların hepsi kraldan çok kralcı… Her kime yaranacaklarsa çalakalem fiyat çıkarıyorlar. Bunlar zamanında kapağı atmışlar devlet memurluğuna, yerinden kımıldatamıyorsun. Atsan atılmıyor, satsan satılmıyor. Sırf AKP’nin zora düşmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Başarıyorlar da”

Elbette şaşırtıcı bir savunma..

İktidar partisinin İl Başkanının halkın tepkisini azaltmak adına devletin memuru ve müfettişine ‘kraldan çok kralcı, işgüzar’ yakıştırmasını yapması çok ilginç bir o kadar da üzücü.

Görünen o ki 2B kavgası çok büyüyecek..

Aslında çözüm de zor değil..

CHP İl Başkanı Devrim Kök, “Partimizin 2B’leri kullanıcılarına bedelsiz verilmesi yönünde önerisi vardı. Bu önerinin değerlendirilmesini istiyoruz” diyor..

Son günlerde ülkenin temel sorunları konusunda yumuşama ve uzlaşma mesajları veren ve uygulamaya da başlayan AKP hükümetinin 2B sorununu da çözme konusunda olumlu adımlar atmasını bekliyor vatandaş..

Bekleyelim ve görelim.