
İbrahim Akkaya
Bir başka gece !
Bir yılı daha geride bırakıyoruz.
2014’ün son günü Antalya’da farklı mekanlarda karşılanacak..
Kimileri kuş sütü eksik masalarda eğlencenin doruğunda 2015’i karşılayacak.
Antalyalıların önemli bir bölümü de her yılbaşı gecesinde olduğu gibi PTT’ye(pijama, terlik televizyon)takılacak..
Çelişkiler kenti olan Antalya’da pek çok kişi de 2014’e aç yatıp, 2015’te aç kalkacak.
2014 ülke açısından da Antalya açısından da kötü geçti..
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, sansür ve mali baskıların altında ezilen basın için 2014’ün zor bir yıl olduğunu söyledi..
Pınar Türenç’in şu sözleri toplumun gözü kulağı ola basının ne denli güç koşullarda halkın haber alma hakkını kullandırmaya çalıştığını net bir şekilde ortaya koyuyor :
“İfade özgürlüğü ve bunun unsuru olan haber verme hakkı ile halkın bilgi alma hakkı, Avrupa İhsan Hakları Mahkemesi’nin(AİHM) demokratik toplum kriterleri arasında belirlediği, -şeffaflık-eşitlik-hoşgörü- nün kısaca temel hakların güvencesiz yaşandığı ve gazetecilerin çok örselendiği bir yılı geride bıraktık. Türkiye’de yaşananların fotoğrafı bu”
Bir anlamda 2015’in de iyi geçmeyeceğinin itirafı gibiydi bu sözler..
Son saatlerini yaşadığımız 2014 gerçek şu ki Antalya açısından olumsuzluklarla dolu bir yıl oldu.
Antalya’nın başını belası rant yüzünden ormanlar, dağlar, sahiller, tarım alanları, su kaynakları talan edildi, telafisi olanaksız tahribatlar yapıldı.
Antalya’nın havası kirlendi..
Suyu kirlendi..
İklimi değişti..
Trafik karmaşası daha da arttı..
Nüfus artış rekorlarını param parça eden Antalya hızla yaşanabilir kent olmaktan çıktı..
Türkiye’nin pek çok yerleşim biriminin ve ailelerin en önemli sorunu haline gelen uyuşturucu toplumu 2014’te daha fazla tehdit etti.
Gençliği zehirleyen, hayattan koparan, geleceklerini yok eden madde bağımlığına karşı ne yazık ki ülke olarak, toplum olarak 2014’te gerekli mücadeleyi yapmadık, yapamadık..
Uyuşturucu baronları istedikleri gibi at koşturdular..
Torbacılar simit satar gibi zehir sattı..
İç göç diğer yıllarda olduğu gibi 2014’te de Antalya’nın temel sorunlarının tepesinde yer aldı..
Bir yanda toplumsal barışı tehdit eden gelişmeler yaşanırken, diğer yandan yerleştikleri Antalya’da kendi kültürlerini yaşatma isteyenler toplum üzerinde baskı unsuru oldular zaman zaman.
Bir de Suriyeli sığınmacı sorunu vardı ki bir anda ülke sorunu haline geldi..
Antalya Valisi Muammer Türker’in,”Suriyelilerin Antalya’da kalıcı olmaması planlanıyor. Antalya’nın özelliğinden dolayı Antalya’ya sağlanmış bir imtiyaz bu. Bin 500 Suriyeliye kenti terk etmeleri için tebligat yapıldı” sözleri ortalığı karıştırdı..
Vali Türker, sözlerinin basın tarafından yanlış yorumlandığını söyleyerek tepkileri en aza indirmek isterken, AKP hükümeti de olayı basının abarttığını belirterek hedef saptırmaya çalıştı.
Yarın yeni bir yıla uyanacağız..
Yeni yıla umutla bakılır..
Toplumun çok büyük bir bölümü umudunu ‘talip kuşu’na bağlar..
Herkesin zengin olma, hayallerini gerçekleştirme beklentisi bu gecede zirve yapar.
Yine de karamsar olmamak, umudu yitirmemek gerekli..
2015’in herkese mutluluk, sağlık getirmesini en samimi duygularımla temenni ediyorum..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.