
İbrahim Akkaya
Antalya kart yorgunu !
2016 Antalyalılar için hiç de iyi başlamadı..
Yeni yılla birlikte herkes kart derdine düştü..
Firma değişti, sistem değişti, elbette kart ta değişti..
Değişti de vatandaşa verilen sözler çabuk unutuldu.
Önce ‘ Eski kartını getiren yenisini alacak’ denildi..
Ardından, ‘ Eski kartı içindeki nakit yeni karta aktarılacak’ denildi..
‘Kart değişiminde her türlü önlem alındı’ açıklaması yapıldı..
Her şeyin tersi oldu..
Antalyalılar 7’den 77’ye günlerdir kart kuyruğunda ömür tüketiyor..
Sabahın erken saatlerinden gece yarılarına kadar kuyrukta bekliyorlar kartı değiştirmek için..
Sıra kendilerine geldiğinde ise evrak faslı başlıyor..
Soğuk kış günlerinde resmen zulüm..
Hele 65 yaş ve üzeri vatandaşları bir düşünün..
Bir de engellileri..
Çekilecek çile değil doğrusu..
Kuyruk çilesini çekip, evrakları tamamlayanlar şimdi kart yolu gözlüyor..
Hiçbir vatandaşa tarih verilemiyor..
Kart ne zaman basılırsa, yüzler o zaman gülecek..
Eski kartlardaki nakit para ise sizlere ömür..
Yeni kartın sahibi Büyükşehir Belediyesi kuruluşu Ulaşım A.Ş. “ Eski firmadan alın paranızı’ diyor..
Arada bulasın, gitti gider..
Hesabı kim ve nasıl verir bilinmez..
Söz kent içi toplu ulaşımdan açılmışken, otobüs ve minibüs sürücülerine değinmek istiyorum.
Bunun için de eskiye dönerek Şahali İnce’nin Halk Otobüsleri Kooperatifi Başkanlığını yaptığı dönemi anlatmak istiyorum.
Şimdilerde ilk göz ağrısı Gündoğmuş’ta ‘Goji Berry’ üretimiyle haşır neşir olan Abdullah Kıldan’ın kooperatife danışmanlık yaptığı günlerde ulaşım esnafına, “ halkla ilişkiler, öfke kontrolü’ gibi seminerler veriliyordu..
Akdeniz Üniversitesi akademisyenleri tarafından verilen seminerler sonunda yapılan sınavı geçemeyenler toplu ulaşım araçlarının direksiyonuna oturamıyordu..
Şahali İnce-Abdullah Kıldan ikilisi bununla da yetinmeyip, toplu ulaşım esnafına İngilizce dersi verdiriyorlardı..
Bitmedi..
Kılık kıyafet konusunda çok titiz davrandılar..
Esnafa ek tip kıyafet düşüncesini aşıladılar.
Tek tip kıyafet uygulaması sonraki dönemlerde de uygulansa da sonradan tavsadı..
Gelelim bugüne…
Bremen Mızıkacıları gibi toplu ulaşım esnafı..
Herkes kendine göre bir yol-yöntem belirlemiş,burnunun dikine gidiyor..
İçlerinde çok özel kişiler olsa bile vatandaşa dövecek gibi davrananların sayısı pek çok..
Kimisi direksiyona yamuk uçurur, kimisi arabesk müziğin sesini sonuna kadar açar, kimisi ise direksiyon başında telefon muhabbeti yapar..
65 yaş ve üzeri olsun, engelli olsun, gazeteci olsun yasalar gereği toplu ulaşım araçlarından ücretsiz yararlanan kişilere ‘beleşçi’ gözüyle bakar, rencide etmeye çalışır, ya da duraktan onları araca almadan uzaklaşır..
Yanlış yaparsa, birileri uyarıda bulunursa,malum yanıt >:
“Git nereye şikayet edersen et”
Demek ki hiç bir şikayet dikkate alınmıyor.
Yani vatandaşın şikayetini takan yok, caydırıcı cezalar da verilmiyor.
Her yeni sistem, her yeni kart yenilik getirir..
Dileriz ‘Antalya Kart ulaşım rahat’ sloganına uyulur..
Büyükşehir yönetimi, toplu ulaşımda yaşanan sıkıntıları göz ardı etmez, bir disiplin gelir, yeni kartla birlikte kötü günler de geride kalır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.