Ölüyü diriyi öptüler, Antalya’nın 71 yıllık deniz fenerine göz diktiler…

Hem de en göz dikme..

Adamların gözünü para hırsı bürümüş..

Bababurnu Deniz Feneri tarihi imiş umurunda.

Tam 71 yıl gemicilere yol göstermiş, onları her türlü kazardan beladan korumuş kime ne..

Binlerce yıl Antalya’ya has rüzgarlar ve yağmurların etkisiyle oluşan ve Antalya’nın gerdanlığı olarak bilinen falezler ve çevresi SİT alanıymış ne yazar..

Tüm bunlar bir yana adı Çevre ve Şehircilik olan Bakanlığın tarihi dokunun tarihi fener ve çevresini  imara açan planı resen hazırlamış olması en büyük katliam..

Dahası bu talan planlarını adı Kültür ve Turizm olan Bakanlığın bu talan planlarına ona vermesi..

Hepsinden daha da vahim olanı Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun yapılaşmayı teşvik eden planlara geçit vermesi..

Sizi bilmem ama ben bu kurula Koruma-ma kurulu diyorum.

Gariban bir tuvalet çukuru açsa ensesinde boza pişiren kurul, işi içinde ağalar, paşalar, holdingler, yandalar ve paydaşlar olunca yelkenleri suya indiriyor..

Lara’da bulunan Bababurnu Deniz Feneri’nden söz ediyorum..

Alman mahkemelerinin ‘çağın ün büyük yolsuzluk hareketi’ dediği keriz feneriyle uzaktan yakından ilgisi yok bu fenerin..

Antalya’nın simgesiydi..

Çünkü Antalya’nın tek deniz feneriydi.

Arkadaşların gözünü para hırsı öyle bürümüş ki 71 yıllık  tarihi Bababurnu Deniz Feneri’nin bulunduğu alanda kafe, restoran türü ticari işletmeleri kondurdular..

Onlar kadar bu alanı kiralayan Kıyı İşletmeciliği Genel Müdürlüğü de bu tarihi vurguna ortak oldu..

Babarburnu Deniz Feneri’nin öyküsü hayli çarpıcı..

2005 yılında başlayan imara açılması girişimlerinin ilk önemli atağı benim de belediye meclisi üyeliği yaptığım dönemde oldu..

Burayı 49 yıllığına kiralayan Doruk Turizm firması(arkasında AKP’li ve CHP’li bazı üst düzey yöneticiler ve milletvekillerinin, hatta bir siyasi partinin genel başkanının da bulunduğu iddia edilmişti)bu tarihi mekanda kafe-restoran ve benzeri tesisleri yapmak için Muratpaşa Belediye Meclisi’ne başvurdu..

Dönemin Muratpaşa Belediye Meclisi bu talebi reddetti..

Bunun üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, rant kokan pek çok projede olduğu gibi Bababurbu Deniz Feneri için de resen bir planlama yaptı..

Planlama ile birlikte Kültür e Turizm Bakanlığı’ndan onay geldi, ardından kıyıların güvenliğini sağlamakla yükümlü olan Kıyı İşletmeciliği Genel Müdürlüğü de 49 yıllık kira sözleşmesini imzaladı..

Bir büyük tarihi ve doğal cinayettir Bababurnu Deniz Feneri’nin imara açılması..

Antalya’nın gözünü budaktan sakınmayan sahipleri, meslek odaları, çevreciler ve iktidar yandaşı olmayı asla kabullenemeyen Antalya yerel basını Bababurnu Deniz Feneri’nin sonunun keriz feneri gibi olmasın diye tepki gösterdi..

Birkaç kez Muratpaşa Belediyesi mühürlese de firma atalarından kalan miras gibi alana belediye ekipleri de dahil kimseyi sokmadı.

Nereden cesaret aldıkları belli olan firma çalışanları bölgeden geçilmesini bile önlediler..

Sözün özün Antalya’nın pek çok kazanımı olduğu gibi Bababurnu Deniz Feneri de ranta peşkeş çekildi.

Şimdi gelinen noktada neler olacak merakla bekliyoruz.

Çünkü Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın fenerin imara açılmasını sağlayan imar planları ile Muratpaşa Beledriyesi’nin verdiği inşaat ruhsatını hukuka aykırı olduğu, kamu yararı bulunmadığı gerekçesiyle iptal etti..

Bekleyelim ve görelim yargı kararları uygulanacak mı ?

Devlet rantan yana mı, halktan yana mı tavır alacak ?