Antalyalı turizmciler bir kez daha karalar bağladı..

Rus uçağının enkazını kaldırmaya, yaralarını sarmaya çalışırken, bu kez Almanya krizi patlak verdi..

Türkiye ile Almanya arasına başlayan ve her geçen dakika daha da tırmanın siyasi krizin kuşkusuz en önemli mağduru turizm sektörü oldu..

Çünkü 2017 turizm sezonuna kadar Antalya’ya tatile gelen yabancı turist sayısında Alman turistler açık ara öndeydi..

Türkiye-Almanya kapışmasından sonra birinciliği Rus turistlere kaptırdık..

Rusların sayısı ise sektöre moral olsun diye rakamlar şişirilse de beklenin çok altında..

Örneğin Rusların tatildeki en önemli gözdesi olan Kemer, şimdilerde sinek avlıyor..

Çok değil 2015 sezonunda Kemer’in sokaklarını, eğlence mekanlarını, alış veriş ünitelerini neredeyse 24 saat dolduran Rus turist sayısı parmakla sayılacak kadar az..

Onların önemli bir bölümü ise Kemerli esnaf ve turizmciler ile yakınlık kuranlardan oluşuyor..

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki  yaşanan sorunlar turizmindeki baş müşterimiz Alman turistlerin elini ayağını çekmesine neden odu..

Alman hükümeti vatandaşlarına tatil için Türkiye’ye gitmeme uyarısı yaparken, Almanya’nın dünyaca ünlü dergisi Bild’in ‘Türkiye Krizi: Erdoğan şimdi de tatilcileri de mi tutuklayacak?” başlıklı haberi fırtına kopardı..

Bild’in haberini büyük talihsizlik olarak yorumlayan Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, Akdeniz GERÇEK’e yaptığı açıklamada, “Yanımdaki Almanlar bile isyan etti. Bu mu tarafsız ve özgür basın” sorusunu yöneltti..

Recep Yavuz, Akdeniz GERÇEK’te Türk Basınından Sansürün Kaldırılışının Yıldönümü olan 24 Temmuz’daki yayımlanan açıklamasında, şu çarpıcı mesajı da vermişti :

“Bild’in bu haberinden sonra bütün Türk gazetelerinin ‘Türkiye'ye 90 milyon Alman Turist geldi, hiç biri tutuklanmadı’

Recep Yavuz, iyi niyetli olarak yapıyor çağrıyı..

Diyor ki :

“Alman dergisinin bu çirkin haberine en güzel yanıtı Türk basını vermeli. Ardından acenteler, sivil toplum kuruluşları ortak bildiri yayınlayarak Alman basınına göndermeliler. Gazi peynirleri kadar etkimiz yoksa zaten bitmişiz. Kendi kendimize kınayıp durmayalım artık”

Yavuz, isyanını şu sözlerle sürdürüyor :

“2017 yılında Antalya'ya 800 bin Alman turist geldi. Bunların kaçı tutuklanmış? Almanya’nın en çok okunan 25 milyon tirajlı bulvar gazetesi Bild’in krizi fırsat bilip Türk turizmine zarar vermek için yaptığı bu seviyesiz ve çirkin yönlendirmeyi bütün turizm örgütleri olarak kınamalıyız. Bence bu yakışıksız saldırıya en güzel cevabı Türkiye'de tatil yapan Almanlar verir”

Buraya kadar her şey iyi de Recep Yavuz’un çağrı yaptığı Türk Basınının bu olaya yaklaşımı nasıl ?

İşte bu noktada havuz medyasının tutumuna göz atmak gerekli..

Körfez depreminin ardından Bodrum’u az kalsın harabeye çevirecek olan deprem ve tsunamiyi adeta alkışlayan, depremin ve tsunaminin Bodrum’da alkol alınması ve bir takım olumsuz ilişkilerin yaşanmasına bağlayan basın kuruluşlarının Almanya krizine yaklaşımları farklı değil..

Nerede ise ellerini ovuşturuyorlar..

Rusya krizinden sonra patlak veren Almanya krizine  gazete, radyo ve televizyonların önemli bir bölümüne alkış tuttu.

Turizm karalar bağlamış, Antalya, Rusya’dan sonra Almanya krizinden büyük darbe yemek onlara dert değil..

Her zaman olduğu gibi turizmciler yaralarını kendileri sarmak zorunda..

Hükümete ve havuz medyasına bel bağlamak iyi niyetten öte hiçbir yarar sağlamaz..

Recep Yavuz ve Antalyalı turizmciler, turizm meslek örgütlerinin endişelerine katılmamak olanaksız..

Gerçekten çok zor bir süreç..

Pekala 2017 ve sonrası 2016 gibi bu yılı da kaybettik, kaybetme aşamasındayız..

Şimdi ne olacak ?

Kavgayı başlatan, kavganın devam etmesine neden olanlar mağduriyetleri nasıl önleyecek..

Bilen varsa beri gelsin.,.