Türkiye’yi yasa boğan haber Trabzon’dan geldi..
Trabzon’un Araklı İlçesi’nde sağanak yağışın ardından
yaşanan felakette en az 6 vatandaşımız hayatını kaybetti, 40’a yakın
vatandaşımız da kayıp..
Araklı’da yaşanan
felaketin çıkış noktası ise Karadeniz’in doyumsuz doğasının göğsüne hançer gibi
saplanan hidroelektrik santrallerinden
birisinin (HES) duvarının çökmesi..
Trabzon-Araklı’da
selin neden olduğu tahribat, gün ağarınca ortaya çıktı. 4 ev ve 2 iş yeri
ile bazı köprülerin yıkıldığı, okul, cami, yol ve tarım arazileri ile su ve
elektrik nakil hatlarının hasar gördüğü mahalleler, tahliye edildi.
Sele kapılan bazı iş makinesi, kamyon ve otomobiller de
toprağa gömüldü.
İki mahallede çok sayıda ev de heyelanda hasar
gördü.
Jandarma ekipleri mahallere girişlere izin vermiyor. AFAD
ekipleri tarafından bölgede hasar tespit çalışmalarını sürdürüyor.
Ateş düştüğü yeri yakıyor..
HES kurbanların yaşadıkları dramı tahmin etmek elbette
güç..
Dileğimiz ölü sayısının artmaması..
Yaralar sarılacak söylemlerin önceki felaketlerde olduğu
gibi lafta kalmaması..
Trabzon-Araklı’yı neredeyse haritadan silme noktasına
getiren olaya ‘HES felaketi ya da
faciası’ demek yanlış olmaz..
Bu felaket HES’ler
için çok ciddi bir uyarı olarak algılanmalı, bu felaketken mutlaka ders
çıkarmalı..
HES faciasından
ders çıkarası gereken bölgelerin başında da Antalya geliyor.
Antalya, HES’lerden en çok etkilenen bölgeler arasında
ilk sıralarda yer alıyor..
Şu anda Antalya’da kaç şirkete HES ruhsatı verildiği de
bilinmiyor..
HES’lerin doğal
yaşamı olumsuz etkilediği gibi her an bir faciaya yol açacağı gerçeğinden yola
çıkarak mücadele eden, HES’e karşı verdikleri mücadele nedeniyle tehdit
edilenler olduğu gibi, mahkeme kapılarında çile çekenler de var..
HES mücadelesinin sembol isimlerini anmadan geçmek
olanaksız..
Kumluca’nın kırsal
bölgesi Kuzca’ya yaklaşık 10 yıl önce İstanbul’dan taşınıp doğada bir yaşamı tercih eden Tuğba- Birhan Erkutlu
çiftinin, Alakır Nehri üzerinde 4’ü tamamlanan 4’ü de planlama
aşamasındaki HES’lerle
mücadelesi nedeniyle evlerinin yakınında silah atılarak tehdit edildi.
Bazı HES yöneticileri ve onları destekleyen köylüler
tarafından çeşitli zamanlarda tehdit edilen ve karşılıklı farklı içerikli
şikayetlerin de konu olduğu kırsal alanda Erkutlu çifti, tehdit içerikli birçok
olaya şahit olduklarını söylüyorlar..
Erkutlu çifti,
HES’lerle mücadelede birçok hukuki zafer alınmasına, Alakır Nehri’nin
tamamıyla Danıştay tarafından 1’inci derecede doğal sit
alanı ilan edilmesine rağmen Antalya Kültür
ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun bir yılı aşkın süredir bu kararı
uygulamadığını vurguluyor.
HES’ler Antalya için ciddi tehdit..
Saymakla bitmez HES taarruzu..
Örnek mi ?
Antalya'nın Akseki ilçesine bağlı Sinanhoca ile İbradı
ilçesine bağlı Ürünlü köyleri, sahip olduğu biyolojik çeşitlilik ve iklim
özellikleri nedeniyle dünyanın 200 önemli doğa alanından biri olarak bilinen
bölgede yer alıyor.
Ancak Türkiye'nin gözü
gibi koruması gereken bu bölge uzun süredir HES projelerinin kıskacına alınmış
durumda.
Yöre köylüleri,
yaşam alanlarını yok edeceği gerekçesiyle HES projelerine karşı hukuk savaşı
başlattı.
Akseki’nin
Gümüşdamla, Manavgat’ın Gençerler, Gazipaşa’nın Çığlık, Gündoğmuş’un Köprülü ve
Kayadibi köylerini de HES’ler tehdit
ediyor..
Akseki’de kurulması planlanan HES’lere karşı kamuoyu ile
birlikte Sözcü Gazetesi ve FOX TV
başlatılan karşı mücadeleye destek veriyor..
HES’ler sadece doğaya değil, tarihsel ve kültürel
değerlere de zarar veriyor..
Bunlar arasında dünyanın
dört bir yanından gelen gezginlerin rafting keyfi yaşadığı Manavgat’taki
Köprülü-Kanyon Milli Parkı da bulunuyor..
HES’e karşı verilen mücadelede devletin kolluk güçlerinin
şirketlerin yanında yer alması, HES’e direnen köylüler ile çevrecilere, ‘Derelerin
Kardeşliği Akdeniz Platformu’
üyelerine müdahale ediyor olması da dikkat çekici..