Medical Park Antalya Hastane Kompleksi'nden Çocuk ve Ergen
Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Cengiz, koronavirüs salgını döneminde çocuk ve
ergen psikolojisine ilişkin önerilerde bulundu. Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan
Cengiz, çocuklara, yaşlarına ve gelişim dönemlerine uygun bilgilendirme
yapılmasının, kendilerini nasıl koruyacaklarının öğretilmesinin onlara güven
duygusunu aşılayacağını söyledi. Bu zamanlarda güvende olma duygusunun
çocukların en fazla ihtiyacı olan şey olduğunu aktaran Cengiz, okul öncesi çocuklara
somut, basit bir şekilde ve sordukları oranda cevap vermenin yeterli olduğunu
belirtti. Dr. Cengiz, ''Ayrıntıya girmek kafalarını karıştırıp onları
korkutabilir. Örneğin, ‘Kötü bir virüs var ve bu insanları hasta ediyor. Kirli
yerlere dokunursak, elimizle başka yerlere seyahat ediyor. Virüsleri yok etmek
çok kolay. Şarkı söyleyerek, sayarak ellerimizi sabunla yıkayacağız’ gibi
cümleler kurabiliriz" diye konuştu.
'KENDİLERİNİ KORUMAYI
ÖĞRENMELERİ ÖNEMLİ'
İlkokul çocuğunun öncelikle konuyla ilgili ne bildiğini,
neyi merak ettiğini öğrenmek gerektiğini belirten Dr. Cengiz, "Onun ne
bildiğini öğrenmeden, korku ve kaygılarını anlamadan konuşmak çok uygun
olmayacaktır. Örneğin ‘Söyle bakalım neymiş şu korona, ne yapıyormuş, bu
virüsten korunabilir miyiz, kişisel mesafe ne kadardır' gibi sorular
sorabiliriz. Kendi kişisel hijyeni ve yaşam tarzı değişiklikleri için konuyu
anlaması ve kendini korumayı öğrenmesi gerekli. Bu iletişim sırasında yanlış
bilgilerin düzeltmesi için güvenilir kaynakların içeriklerine beraber
bakabiliriz" diye konuştu.
TAKINTIYA YOL
AÇABİLİR
Temizlik konusunda aşırı titizlik göstermenin, kurallara
daha çok uyması için korkutmanın çocuklarda takıntılara yol açabileceğini
kaydeden Dr. Cengiz, "Hijyen, çocuklara öğretilmesi gereken temel
becerilerden biridir. El yıkamanın önemini, nasıl yıkaması gerektiğini,
öksürürken nasıl ağızlarını kapayacaklarını göstererek öğretebiliriz"
dedi.
GÜNLÜK PLANLAMA YAPIN
Karantina günlerinde öncelikle çocukların bu sürecin bir
tatil olmadığını anlamaları gerektiğini belirten Dr. Cengiz, bağışıklık
sisteminin güçlü olması ve beden sağlığı için ruh sağlığının da önemli olduğunu
söyledi. Kaygı bozukluklarının ortaya çıkmasını engellemek için günlük normal
rutinlerin, bazı değişiklikler olsa da devam ettirilmesi gerektiğine vurgu
yapan Dr. Cengiz, sözlerini şöyle sürdürdü:"Yemek ve uyku saatlerini
planlayın. Ders saatlerini düzenleyin. Çocukların her gün evde harcadıkları
zamanın bir bölümünü ders çalışmaya ve okul ödevlerine ayırmaları önemlidir.
Oyun için zaman ayırın. Yemek ve okul ödevleri için zamanları planladıktan
sonra, günün geri kalanını doldurmaya çalışın. Aslında çocuklara yönelik özel
oyunlara zaman ayırmak bu planın en önemli adımını oluşturuyor. Bir çocuk ne
kadar çok oynarsa, o kadar çok öğrenir. Yeni günlük programda, çocuğunuzun
yaşına uygun oyunları tercih etmelisiniz. Ailecek evde kutu oyunları, yerden
yüksek, sıcak soğuk, isim şehir gibi oyunlar oynayabilirsiniz. Beraber oynamak
hem çok eğlenceli hem de aile bağlarını kuvvetlendirmeye yardımcı olur. Ekran
süresini planlayın. Birlikte sinema saati planlayabilirsiniz. Programda belirli
bir zaman dilimi ayırın. Çocuklar ekranlarla ne zaman ve ne kadar vakit
geçireceğini bilmelidir. Elektronik cihazlarla uzun süre vakit geçirme kaygıyı
artırabilir, bu nedenle çocukların ve anne babaların teknolojik aletlerle
geçirdikleri süreleri kısıtlaması gerekir. Ancak çocuklarımızın arkadaşlarını
görmeden günlerce evde bulunmak zorunda olduklarını da aklımızdan çıkarmayalım.
Videolu görüşme yaparak ya da internet üzerinden online çeşitli oyunlarla bu
tür sosyalleşme ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Kitap okuma saatleri
düzenleyin."
AİLECE YAPILACAK ÇOK
ŞEY VAR
Akşam yemeklerinin mutlaka birlikte yenilmesi gerektiğini
belirten Dr. Hakan Cengiz, ''Böylece akşam yemeği bir iletişim-etkileşim aracı
haline dönüştürülmelidir. Bu sırada televizyon açık olmamalı, kimsenin önünde
tablet-telefon olmamalıdır" dedi. Çocuklarla birlikte yapılacak sanat
etkinliklerinin planlanabileceğini de sözlerine ekleyen Dr. Cengiz, şunları
söyledi:"Cam boyasıyla veya patates baskısıyla resim, yaprakları boyayıp
yaprak baskı, ahşap boyama, taş boyama, müzik aleti çalma gibi etkinlikler
çocuklarla birlikte yapılabilir. Günlük işleri beraber yapabilirsiniz. Çocuğun
yaşına göre yapabileceği günlük işleri eğlenceli hale getirip çocuğun
gelişimine katkıda bulunabilirsiniz. Toz alma, masa hazırlama, bulaşık makinesi
boşaltma gibi. Mutfakta eğlenceli zamanlar geçirebilirsiniz; kek, kurabiye
yapmak çocukların en sevdiği şeylerdir, bunları beraber yapıp
süsleyebilirsiniz."
OLUMSUZ ETKİLENMESİ
ÖNLENMELİ
Belli yaş gruplarında çocukların ruhsal, zihinsel, motor,
sosyal becerilerini kazanmalarını sağlayan faaliyetler olduğunu yenileyen Dr.
Cengiz, ''Bunlar 3-6 yaş grubu için oyun ve okul öncesi eğitim, 6-10 yaş arası
için okul ortamı ve öğretmenlerdir. Salgın nedeniyle okullara ara verilmesi ve
rutinlerin bozulması çocukların ruhsal, sosyal, akademik, motor, zihinsel
gelişimlerini olumsuz etkileyebilir. Okul öncesi dönemde daha çok ortak
aktivite, oyun, uyku, yemek, banyo, ekran saatleri ayarlanırken, okul
çocuklarında daha ciddi bir planlama yapılması gerekir. Çocuklar bir programı
takip etmeye alışkındır, bu nedenle gün için bir plan yapmak her şeyin yerine
oturmasına yardımcı olacaktır" dedi.DHA