Şap Hastalığı Köylüyü Felç Etti! Şap Krizi Masaya Yatırıldı

Ardahan'da halk sağlığı ve hayvancılığı tehdit eden Şap Hastalığı, 1 Ağustos 2025 tarihinde Dursun Akçam Kültürevi'nde düzenlenen kapsamlı bir toplantıyla masaya yatırıldı. Bölgenin önde gelen bilim insanları, meslek örgütü temsilcileri ve üreticiler, hem bilimsel hem de toplumsal boyutlarıyla hastalığı ele alırken, çözüm yolları için ortak bir irade ortaya koydu.
Hayvancılığın Kalbinde Alarm Zilleri
Kuzeydoğu Anadolu'da büyükbaş hayvancılığın bel kemiğini oluşturan Ardahan’da, Şap Hastalığı nedeniyle hayvan ölümleri artarken, süt ve et üretimi ciddi oranda düştü. Bölge halkının geçim kaynaklarını tehdit eden bu tablo, özellikle İran kaynaklı SAT1 virüs suşu ile ilişkilendiriliyor.
Bilimsel Katkılar ve Yerel Sesler Bir Arada
Toplantıya konuşmacı olarak katılan Ardahan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Cemalettin Ayvazoğlu, hastalığın yayılma yolları ve biyolojik etkileri konusunda teknik bilgiler sundu. Ardahan Veteriner Hekimler Odası Başkanı Vet. Hekim Ömürcan Sural, koruyucu önlemlerdeki yetersizliklere dikkat çekerken, Ardahan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yunus Baydar, üreticilerin karşı karşıya kaldığı ekonomik sorunları dile getirdi.
Yöre halkı ve üreticiler de sorularıyla tartışmaya katılarak, sahadan gelen sorunları doğrudan gündeme taşıdı. Bu etkileşimli yapı, toplantının çözüm odaklı ve toplumsal katılıma dayalı olmasını sağladı.
Dr. Alper Akçam: “Salgına Karşı Ortak Mücadele Şart”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Dursun Akçam Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Dr. Alper Akçam, Şap Hastalığı'nın yalnızca hayvan sağlığı değil, insan sağlığı ve çevre güvenliği açısından da tehdit oluşturduğunu vurguladı. Akçam, Ardahan Sanayi Bölgesi, köy yolları ve su kaynaklarında oluşan kirliliğe dikkat çekerek, bu durumun salgın hastalıklar için zemin hazırladığını belirtti. Toplumsal bir güçbirliği ile bu tabloya karşı mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Kamusal Hizmetlerde Gerileme Eleştirisi
Dr. Akçam, konuşmasının ilerleyen bölümünde, kamusal sağlık ve veterinerlik hizmetlerinin geri plana itildiğini belirtti. 1961 Anayasası ile getirilen “Sağlıkta Sosyalizasyon” uygulamaları ve Köy Enstitüleri’nin sağlık kolundan yetişen uzmanların sahadaki etkinliğine dikkat çeken Akçam, günümüzde hayvancılık alanında aynı kamusal duyarlılığın gösterilmediğini ifade etti. Covid-19 döneminde insan sağlığı için seferber olan kamu yapısının, hayvan sağlığı konusunda sessiz kaldığını söyledi.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.