Gürlevik Yaylası’nda Şirketin Maden Arama Israrı Bitmiyor!

Antalya’nın Gündoğmuş ilçesindeki Gürlevik Yaylası’nda tansiyon yeniden yükseldi. Ermenek katliamının failleri arasında anılan Seba Madencilik San. Tic. A.Ş., 3 Ekim 2025’te sona eren maden arama ruhsatını uzatmak için Antalya İl Mera Komisyonu’na başvuru yaptı.
Gürlevik Yaylası, sadece köylüler için bir otlak değil, aynı zamanda yedi köyün içme suyunu besleyen doğal bir su kaynağı. Kayaların arasından çıkan buz gibi su, bölge halkı için “hayat damarı” niteliğinde. Ancak maden arama girişimleri bu su kaynağını geri dönülmez şekilde yok etme riski taşıyor.
Gürlevik Yaylası’nda Halk Kazandı: Yörükler Bekledi, Şirket Gelmedi!
Yörükler Yaylasında Maden Sondajı İstemiyor
Geçtiğimiz yıl Seba Madencilik’in sondaj girişimi köylülerin yoğun tepkisiyle karşılaşmıştı. Tepki üzerine girişiminden vazgeçen şirket, bu sene yeniden maden arama girişiminde bulundu. 21 Eylül Pazar günü bölgede yöre halkı ve şirket yetkilileri arasında gerçekleştirilmesi beklenen toplantıda Yörükler beklemiş, şirket gelmemişti. Bu toplantının resmi bir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) toplantısı olup olmadığına dair de hiçbir bilgi paylaşılmamıştı. Yöre halkı yaylada zincir oluşturup iş makinelerinin önünü kapatmış, şirketin planladığı toplantıya gelmemesi üzerine makineler geri çekilmişti. Bu direniş, kamuoyunda “Yörüklerin su pınarı direnişi” olarak yankı bulmuştu.
Antalya’nın Su Pınarı Gürlevik Yaylası Maden Sondajıyla Yok Edilmek İsteniyor
Ermenek’te 18 emekçinin can verdiği maden faciasının failleri arasında gösterilen Seba Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş., daha önce köylülerin direnişiyle geri adım atmak zorunda kalsa da Gürlevik Yaylası’nda yapmayı planladığı maden arama girişiminden vazgeçmiyor.
NOW TV ve Karagöz Gürlevik Yaylası’nı Yalnız Bırakmadı
“Canımızı Vermek Gerekirse Veririz”
Halitağalar Mahallesi Muhtarı Mehmet Er ve Boztepe Mahallesi Muhtarı Kadir Tekeli, imza kampanyası başlatarak yaylada maden sondajına izin vermeyeceklerini açıkladı. Her iki muhtar da Akdeniz Gerçek’e yaptıkları açıklamalarda kararlılıklarını dile getirdi.
Halitağalar Mahallesi Muhtarı Mehmet Er, yaylanın su kaynaklarının hayvancılık, tarım ve Yörük kültürü açısından önemini vurgulayarak “Daha önce defalarca kez haykırdık. Yeniden haykırıyoruz. Bizim yaylamıza, yaylamızı yok etmeye kimse gelmesin. Buraya sondaj vurulduğu an burada su pınarımız kuruyacak. Meralar da yok olacak hayvancılık da. Bu bölge Yörük kültürünün hala yoğun olarak yaşatıldığı bir yer. Yaylamız yok edilirse kültürümüz de yok olacak. Ne pahasına olursa olsun bu girişime izin vermeyeceğiz. Canımızı vermek gerekirse onu da veririz. Bedel ödemeye hazır olduğumuzu daha önce söyledik. Yine tekrarlıyoruz. İmza kampanyası başlattık. Burada, buralı olan bir kişi dahi bu çalışmayı istemiyor. Yetkililere sesleniyoruz: Sesimizi duyun, yaylamıza iş makinesi sokmayın” ifadelerini kullandı.
Gürlevik Yaylası’nda Halk Kazandı: Yörükler Bekledi, Şirket Gelmedi!
“Kimi Kimin Toprağından Kovuyorsunuz?”
Boztepe Mahallesi Muhtarı Kadir Tekeli ise şirketin ısrarını eleştirerek maden arama girişimine karşı mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi. Tekeli, şu ifadeleri kullandı:
“Zaten ruhsat kapsamında bulunan Gündoğmuş ilçesi Kaplan Mahallesi 325 ada 2 parseli neredeyse delik deşik edildi. 3 Ekim’de ruhsat bitiyor. Bu ısrar niye kardeşim? Bizim su pınarımızı yok etmeye bu kadar mı heveslisiniz? Şirket yetkilisi bana dedi ki ‘Su akar yolunu bulur muhtar sen ne için uğraşıyorsun’. Ben dedim ki ‘Ata toprağımızı korumak için uğraşıyoruz’. ‘Tamam’ dedim, ‘su aksın yolunu bulsun ama biz suyun yönünü değiştireceğiz’. Geçen yıl yaptığımız toplantıda ‘sahamızı terk edin’ diyorlar. Kimi kimin toprağından kovuyorsunuz? Biz doğup büyüdüğümüz yaylaların bekçisiyiz. Toprağımızı, suyumuzu canımız pahasına korumaya devam edeceğiz. Ne olursa olsun biz yaylamızı koruma mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz.”
Ekolojik Tehdit Kültürel Kayıp Riskiyle Buluşuyor
Bölge halkının tepkisi sadece çevresel kaygıyla sınırlı değil; Yörük kültürünün ve göçebe-hayvancılık biçiminin yok olma tehlikesi de var. Bölgede sorumlu muhtarlar “Yaylamız yok olursa biz de yok oluruz” diyerek ekolojik tehdidin taşıdığı kültürel riske dikkat çekiyor. Gürlevik, yalnızca su kaynağı değil; nesillerin mirası, yaşam alanı ve kimlik meselesi olarak görülüyor.
Yörüklerin Su Pınarı Gürlevik Yaylası Tehlikede! Konu TBMM'ye Taşındı
Gürlevik Yaylası Siyasetin de Gündeminde
Gürlevik Yaylası’ndaki maden arama girişimine karşı hem iktidar hem de muhalefet kanadı tarafından açıklamalar yapıldı. CHP Antalya Milletvekili Aliye Coşar, konuyu TBMM gündemine taşıyarak ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’na soru önergesi verdi. Coşar, açıklamasında sürecin takipçisi olacağını açıkladı. AK Parti Manavgat İlçe Örgütü tarafından yapılan açıklamada ise konunun vatandaşların iradesi doğrultusunda hassasiyetle takip edildiği bildirildi.
NOW TV ve Karagöz Gürlevik Yaylası’nı Yalnız Bırakmadı
“Su Hayattır, Yayla Vatandır”
Gürlevik Yaylası’nda bugün yaşanan mücadele, sadece bir maden ruhsatı tartışması değil; suyun, toprağın ve kültürün geleceği için verilen bir varoluş savaşı olarak görülüyor. Yörükler, “Su hayattır, yayla vatandır” diyerek direnişlerini büyütürken, gözler şimdi İl Mera Komisyonu’nun vereceği karara çevrilmiş durumda. Ancak yöre halkı kararlılığını sürdürüyor: “Canımızı veririz, yaylamızı vermeyiz.”
Gürlevik Yaylası’nda Halk Kazandı: Yörükler Bekledi, Şirket Gelmedi!
Kaynak:Ata Uysal Özen
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.