Antalya gibi dünyanın en güzel, aydın kentinde partiler, erkek siyasetine devam ediyor. ‘Kadınsız siyaset olmaz’ naraları atan siyasi partilerin yöneticileri, erkek ve zihniyet de ‘erkek egemen’ zihniyet olunca sonuç kaçınılmaz oluyor…

Dünyanın ilk kadın belediye başkanı Plancia Magna'nın yaşadığı Antalya, 1900 yıldır kadın belediye başkanına hasret…

Her partide çalışan, emek veren onlarca belediye başkanı olabilecek isim varken, o kadınlar ana kademe yönetimlere çıkamadığı, çıkarılmadığı için kaçınılmaz son da erkek siyasete devam…

Oysa son genel seçimlerde de ‘kadın vekil’ isteği tabanda yükselmişti. Ama tavana kadar varamadı. 16 Vekilden sadece 2’si kadın oldu. Onlarca sivil toplum örgütünün desteğini alan, takdirini alan, toplumun kabul gördüğü isimler listelere bile giremedi. Listelere giren kadınlar ise adeta ‘dolgu’ görevi yaptı…

Durum 30 Mart’a giderken de aynı…

AKP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı mevcut Başkan Menderes Türel olurken dün CHP’de de aday açıklandı; Muhittin Böcek…

Her ne kadar açıklanmasa da partinin ilgili kurullarından geçtiği söylenen bazı adaylar da var…

Muratpaşa, Konyaaltı, Döşemealtı, İbradı…

CHP’nin elinde olan bu ilçelerde mevcut adaylarla devam edilecek. Muhittin Böcek’ten boşalan Konyaaltı’nda ise yine erkek bir aday var…

Oysa bir sürü aday adayı olan ya da olmayan ama adaylığı beklenen kadın vardı. Eğitim, deneyim, kariyer vs her kritere sahip…

Görünen o ki tercih kadınsız siyaset. Belki Kepez’e kadın eli değer diyeceğiz ama orası da CHP-İYİ Parti ittifakında Murat Dinç diyor gibi…

Sanıyorum en güçlü iki partiden CHP, kadınsız siyasete devam edecek…

AKP ise Konyaaltı’nda ve belki de metropol bir ilçede daha kadın aday gösterecek gibi. Ama CHP’nin güçlü olduğu yerlerde kazanma olanağı zor…

Bu duruma kadınlar ne diyecek, onu yakında göreceğiz…

Dünyayı kadınlar yönetirken Antalya tarihinde kadınların en fazla gördüğü makam; milletvekilliği. O da bir elin beş parmağını geçmiyor…

Cumhuriyet’ten bugüne…

Ama ne gerek var şimdi değil mi ‘elinin hamuruyla erkek işine karışmaya’…

Oturun çocuk bakın, yemek yapın vs…

Ne diyelim başka bahara…

Ama bu anlayışı çok yakında kadınlar kıramazsa bundan sonrası da zor…