Cumhuriyete bakış adeta mutasyon değiştirmiş gibi. Toplum bölük pörçük. Kardeşim nedir bu?

Eskiden Cumhuriyet Bayramı arifesinde insanları bir heyecan sarardı. İki günden beri şehrin muhtelif noktalarını dolaşıyorum. Gördüğüm bayrak manzarası bizleri

Endişelendiriyor. Muhtemelen insanların yüzde 70-80 i bayrak asmamış. Bayrak sevgisi olmayan zihinlerde vatan sevgisi de olmaz. Bu vatan ve bayrağın her santimetre karesi sel gibi akan şehit kanlarıyla kazanıldı, cana odaklı yüksek bedeller ödendi.

Öyle görünüyor ki, yeni nesillere Z Kuşağına Cumhuriyeti anlatamadığımız gibi Z’nin dışındaki kuşağın da hizası bozulmuş. Kimisi vatan-bayrak diye bu fazilet ambarına sarılıyor, kimisi de Cumhuriyete ‘tu kaka’ anlayışı ile dışlayıcı ve öteleyici bir mantıkla bakarak farklı bir anlayış peşinde depara kalkıyor. Çanakkale'de, Anafartalar'da, Gelibolu’da, Sarıkamış ve Sakarya'da yüz binlerce şehit kanı akmasaydı sen içinde bulunduğun yaşama sahip olabilecek miydin ey karşıt mantığın mümessilleri, göğsünü gere gere, gerdan kıra kira dolaşabilecek miydin kentleri sokaklarında, Çocuklarına torunlarına bir hayat kurabilecek miydin, daha da ötesi, babanın kim olduğunu, adının ne olacağını bilebilecek miydin......

Farklı katmanlarda ve kategorilerde dans etmenin alemi yok. Adam gibi sahip çıkalım

Cumhuriyete ve bayrağımıza ve de topraklarımıza, Şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayalım, al bayrağımızın rengini soldurmayalı, bu aziz topraklarımıza yad ayak bastırmayalım, ülkemizi yabancı ve hain çizmelere çiğnetmeyelim. Malımıza, topraklarımıza sahip çıkalım. Filistin’in başına gelenleri görüyorsun değil mi, Allah korusun bu şablonun günün birinde ülkemiz için de geçerli olabilirliği gibi bir talihsizliği hayal bile edemiyorum. Bu senin vatan, millet ve bayrak sevginle eş değer bir duruşun sonucu olabilir. Milyonlarca yabancı sardı etrafımızı, Dün, öbür gün Alanya'daki Cumhuriyet etkinliklerinden ve dalgalanan bayraklarımızdan oradaki yabancılar rahatsız olup şikayetçi olmuşlar. Görüyorsunuz değil mi? Ülkemizin kentlerinde bu ve benzeri hatta daha beter irili ufaklı kıpırdanmaların isyan ve itirazların olduğuna mevzi olarak (yer yer ve zaman zaman) büyük bir teessürle tanık olmaktayız.

Bu ne cüret, ne rezalet, Bir söz vardır; yılanın başı küçükken ezilir, diye. Yani demem o ki,

Amacımız kavga, savaş falan değil. Kurumlarımız başta olmak üzere, ülke bazında halkımıza, ülkemize ve bayrağımıza karşı bu ve benzeri ihanetler karşısında, Cumhuriyetimizin, toplumumuzun ve topraklarımızın sürdürülebilir geleceği bakımından teyakkuza yönelik hal içinde olmak zorunda olduğumuz, tüm toplum kesimlerince vaz geçilmez bir duruş olmalıdır.

"Cumhuriyet fazilettir" sözcüğü boşa söylenmemiştir. Bu sözü kutsiyeti insanlık için yüce bir değerdir. Bu değeri tercüme edemeyenler, gün gelir başlarına nasıl bir Nuh Tufan’ının eseceğini tahmin bile edemezler. Ey ERG'ler aklımızı başımıza toplayalım Geniş halk kesimlerinde, okullarda, her yerde ve her zaman Cumhuriyetin, vatan ve bayrağımız gibi kutsiyet üçgeninin milletimiz için önemini daima vurgulayalım, anlatalım, hatırlatalım.

Halen yediğimiz ekmeğin, içtiğimiz suyun, nefesimize giren havanın, hürriyet ve özgürlüğümüzün, vel hasıl yaşam bileşkelerimizin Cumhuriyetin faziletine odaklı olduğunu asla ve asla unutmayalım.

EY MİLLET BÖLÜNME, BÖLDÜRTME, BAYRAĞINA VATANINA SAHİP ÇIK, PİŞMAN OLURSUN HA