Kuşku yok ki Gezi Parkı Direnişi Antalya için de, Türkiye için de milat..

Bundan sonra ne yaşanırsa yaşansın, gençlerin Gezi eylemlerinde verdikleri ‘Özgürlüklerime dokunma’ mesajı sürecin en önemli rehberi olacak..

İçişleri Bakanlığı’nın istatistiklerine göre 31 Mayıs 2013 günü yani 368 gün önce başlayan Taksim Gezi Park eylemleri Bingöl ve Bayburt dışında 79 ilde gerçekleşti

Eylemlerde 2,5 milyon kişi sokağa çıktı..

4 bin 900 kişi gözaltına alındı.

4 bin kişi yaralandı..

Çok sayıda vatandaş görme ve duyma yetilerini yitirdi.  

Eylemler sırasında 10 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ise Soma faciasında olduğu gibi yürekleri dağladı, hepimizi derin acılara boğdu..

Gezi Parkı eylemlerinin startı Antalya’da birinci yıldönümünde olduğu gibi Cumhuriyet Meydanı’nda çadırların kurulmasıyla başladı, ilerleyen saatlerde Gazi Bulvarı’ndaki AKP İl Başkanlığı ile Çallı bölgesine sıçradı..

Polisin eylemcilere tazyikli su, biber gazı ve gaz bombası kapsülüyle müdahale etti, çok üzücü olaylar yaşandı..

Antalya’daki olaylarda 18 yaşındaki Vedat Oğuz, polisin attığı gaz bombası kapsülünün isabet etmesi sonucu ne yazık ki gözünü kaybetti.

Çok sayıda Antalyalı yaralandı, sakat kaldı.

Gezi Parkı Direnişinin birinci yıldönümünde gerçek şu ki yine polisin orantısız güç kullanımı öne çıktı..

Polis,

Başta İstanbul olmak üzere, Ankara, İzmir ve Adana gibi büyük kentlerde polis yine destan yazdı(!) yine çok sayıda kişi yaralandı, sakat kaldı..

İşte bu noktada Antalya’nın farkını gözledik..

Antalya’da Gezi Parkı eylemlerinin birinci yılı Antalya’ya yakışan hem de çok yakışan görüntülere sahne oldu..

Antalyalılar rahatça sokağa çıktılar, yürüdüler, düşüncelerini söz ve eylemle dile getirdiler.

Diğer kentlerin aksine polis gereksiz müdahalede bulunmadı..

Polis bazı kentlerde gözlendiği gibi olayları kaşımadı, eylemcilerin arasına kışkırtıcı ajanların girişini önledi, çağdaş ve sempatik bir görüntü çizdi.

Antalya, Gezi’nin birinci yıldönümü etkinlikleriyle örnek oldu..

Bu olumlu tablonun ortaya çıkmasında şüphesiz en büyük pay Antalya Emniyet Müdürü Cemil Tonbul ve ekibinin..

Tonbul ve ekibini bir Antalyalı olarak yürekten kutluyorum..

Demek ki orantısız güç kullanılmayınca, cop, biber gazı, gaz kapsülü ve tazyikli su devreye girmeyince, TOMA’lar ortalığı toza dumana katmayınca da eylem oluyormuş, vatandaş yasal hakkını korkusuz, dayaksız bir biçimde kullanabiliyormuş..

Bize ulaşan bilgilere göre, Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, İl Emniyet Müdürü Tonbul ve ekibini kutlamış..

Antalya İl Emniyet Müdürü Cemil Tonbul ve ekibi kadar Gezi’nin birinci yıldönümü etkinliklerini organize eden 40’ın üzerindeki sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Antalya Gezi Dayanışması’nın da böyle özlenen bir tablonun ortaya çıkmasında katkısı büyük.

Onlara da teşekkürü borç biliyoruz.

Gerçek şu ki ‘Eylemler Kenti’ olarak yorumlanan Antalya’da birkaç istisna dışında üzücü, toplumsal barışı tehdit edici bir olay yaşanmadı..

Eylemciler kışkırtıcılara prim tanımadı, polis orantısız güç kullanma gereğini duymadı..

Antalya’da polis- vatandaş ilişkisinin sıcak ve samimi oluşu sevindirici ve bundan sonra dönemler için de umut verici.

Dileriz Antalya’ya çok yakışan bu tablo bozulmaz..

Dileriz Antalya’da vatandaşın hak arama mücadelesine cop, biber gazı, gaz kapsülü, tazyikli su, Toma ve akrep karışmaz..

Çünkü başka Antalya yok..