Uğur Dündar: İkinci Bir Antalya Yok Kıymetini Bilelim

Gazeteci Uğur Dündar Kepez Kitap Fuarı’nda “Basın Özgürlüğü” başlıklı söyleşi yaptı. Söyleşide Antalya’ya ayrı bir parantez açan Dündar, yaşadığı önemli bir anıyı dinleyicileriyle paylaştı.
Uğur Dündar: İkinci Bir Antalya Yok Kıymetini Bilelim

Kepez Belediyesi’nin düzenlediği Kepez Kitap Fuarı, gazetecilikte yarım asrı geride bırakan Uğur Dündar’ı konuk etti. Dündar, yoğun ilgi gören “Basın Özgürlüğü” başlıklı söyleşisinde basının geçmişiyle bugünü arasında köprü kurdu. Söyleşisinde Antalya’ya özel bir parantez açan Dündar, “Ben bütün dünyayı dolaştım. Allah’ın bahşettiği cennet benzeri bir yer. Antalya için ne yapsak azdır, çünkü dünyada ikinci bir Antalya yok. Kıymetini bilelim” dedi.

Antalya’daki Adalet Mücadelesini Anlattı

Konuşması sırasında 1986 yılında Antalya’da yaşadığı bir anısını paylaşan Dündar şu ifadeleri kullandı: "Efendim, Özal zamanında, 1986 Türkiye'ye altın ithalatı yoktu. Fakat Kapalıçarşı’da külçe külçe altın satılıyordu. Bu nasıl oluyordu, değil mi? Malum, polis zaman zaman Kapalıçarşı’ya göstermelik operasyonlar yapıyordu. Ancak orada deniliyordu ki: 'Efendim, Anadolu’dan yastık altındaki altınlar geliyor. Biz bunları eritiyoruz, külçe haline getiriyoruz, satış böyle oluyor.' Tamam deniliyor, polisler hiçbir işlem yapmadan ayrılıyordu. Fakat ben bunu araştırdım. İsviçre’de, Erdinç Ispartalı adında çok cesur, çok değerli ve benimle aynı düşüncede bir arkadaşımız vardı. Patronum Erol Simavi'nin İsviçre’deki en yakınlarından biriydi. Beraberce araştırdık ve şu sonuca vardık: Artık Türkiye üzerinden giden uyuşturucular, başta Avrupa olmak üzere Batı ülkelerinde satıldıktan sonra, elde edilen paralar İsviçre’de bir firmada toplanıyor. Bu firma, namaz kılan bir ailenin firmasıydı. Şimdi isimlerle kafanızı karıştırmak istemem. O paralar orada altına çevriliyor ya da hayali ihracat dövizi olarak Türkiye’ye indiriliyor. Böylece o kara para aklanmış oluyor.

Uğur Dündar’dan Antalya’da Basın Özgürlüğü Söyleşisi 1

“Türkiye’de İlk Zırhlı Araç Kullanan Gazeteci Benim”

Antalya’da bir otelde gizlenerek 1 hafta kaldığını ifade eden Dündar, “Peki, altınlar nasıl Türkiye’ye getiriliyor? Çünkü ithalat yok. Altınlar önce Zürih’e uçaklarla koli halinde gönderiliyor. Sofya’dan İstanbul’a kalkan otobüslerin gizli bölümlerine, yani 'zula'lara yerleştiriliyor. Gerçi bu gizli bölümlerden yol güzergâhındaki bütün polislerin haberi var; fakat onlar bağlandıkları için işlem yapılmıyor. Neredeyse altı araçlık bir koruma konvoyuyla altınlar Kapalıçarşı’daki nihai adrese ulaştırılıyor. Ben bu olayı dört dörtlük belgeleriyle ortaya koydum. Zürih Havalimanı’nda altın kolilerin uçaklara yüklendiği bantları kamerayla çekerek hem televizyon programı hem de Hürriyet’te manşet olarak yayınladım. Ertesi gün, Çetin Emeç bana dönüp 'Uğur, şimdi sen ortadan kayboluyorsun. Biraz çamaşır falan alacağız, haber vermiyorsun. Doğru cevap veriyorsun. Antalya’da bir otelde hiç dışarı çıkmadan bir hafta kalıyorsun' dedi. Bu adamların öfkesi bir haftada geçer. Ardından bana dedi ki, 'Sana zırhlı bir araç yaptıracağım, koruma polisi vereceğim.' Rahmetlinin kendisinin bile zırhlı aracı yoktu, ama bana yaptırdı. Türkiye’de ilk defa zırhlı araç kullanan gazeteci, karşınızda gördüğünüz şu fakirdir." şeklinde konuştu.

Babasından Kalan İz

Söyleşi esnasında Kepez Belediyesi kütüphanesinde bulunan ve babası Osman Dündar’a ait olan bir el yazısı notun Uğur Dündar’a teslim edildi. “El yazısını görür görmez babama ait olduğunu anladım” diyen Dündar, “El yazısını görürsem babamın olduğunu bilirim dedim ve el yazısı babama aitti. Yıllar önce yüksek dedektif olan ve hakkın rahmetine kavuşan babamla ilgili bir belge Kepez Belediyesi kütüphanesinde karşımıza çıkabiliyor. Hayat çok enterasan, hiç beklenmedik süreçler bir anda karşınıza çıkabiliyor” dedi.

Salon Alkışlarla İnledi

Programın sonunda Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cezaevindeki paylaşılan ilk fotoğrafına ilişkin kaleme aldığı “Cezaevinde çekilen o fotoğraftaki ışık saçan gülümseme” adlı makalesini okuyucularına seslendirdi.

Kocagöz’den Dündar’a Anlamlı Hediye

Söyleşinin finalinde Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, Dündar’a babasının el yazısı notunu içeren “Büyük Maraşal Fevzi Çakmak” kitabını takdim etti. Başkan Kocagöz, “Bugün Antalya ve Kepez için tarihi bir gün. Siz bu şehir için bir değer, bir onursunuz” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.