Gurur ve Hüzün Arasında Gazetecilik!

Antalya’da Kepez Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen Kepez Kitap Fuarı, önemli yazar ve gazetecileri ağırlamaya devam ediyor. 3 Mayıs Cumartesi günü fuarın dikkat çeken konukları, Türkiye’nin önde gelen araştırmacı gazetecileri Murat Ağırel ve Timur Soykan oldu. “Türkiye Nereye Gidiyor?” başlıklı söyleşide konuşan ikili, hem basın özgürlüğüne yönelik baskıları hem de devlet kurumlarındaki çürümenin geldiği boyutu değerlendirdi. Gerçekleri haber yaptığı için yaşadıklarından hüzün duyduğunu ama gazetecilik adına da gururlandığını kaydeden Murat Ağırel, ne olursa olsun susmayacaklarını kaydetti. Timur Soykan da görevini yaptığı için kahraman ilan edildiğini ama bunun kahramanlık olmadığını ifade etti.
“Milyon Liralık Tazminat Davası Açtılar”
Söyleşide konuşma yapan Timur Soykan, “550 milyon TL’lik krediyi mafyaya. Üstelik ne şirketin mali durumu araştırılmış ne de teminat alınmış. Biz bu skandalı haberleştirdik ama sadece 5 saat içinde haber erişime engellendi. Üstelik engellenme kararının haberine de sansür geldi. Sonra oda yetmedi adamlar 550 milyon tl kredi verdiler ya adama bize milyon liralık tazminat davası açtılar.” ifadelerini kullandı.
“Uyuşturucu Baronlarını Yazınca Sistem Harekete Geçiyor”
Timur Soykan, yalnızca siyasi değil, mafya ve yasa dışı ticaret ağlarına dair de araştırmalar yaptıklarını ifade etti. “Türkiye’de uyuşturucu kaçakçılığı ve yasa dışı yapıların etkisi o kadar derin ki, bu yapılarla ilgili yaptığımız haberler sistematik olarak engelleniyor” diyen Soykan, gazetecilik faaliyetlerinin sürekli yargı tehdidi altında olduğunu dile getirdi.
“Birçok Zorlukla Karşılaşıyoruz”
Gazeteci Murat Ağırel yaptığı açıklamada, “Son dönemlerde, ama özellikle uzun süredir biz gazeteciler, elimizdeki tüm imkanları kullanarak sizlere ulaşmaya çalışıyoruz. Daha önce bir televizyon kanalındaydık. Şimdi YouTube kanalı olan Onlar TV ile mücadele ediyoruz. Çünkü gerçeğin doğru insanlara ulaşması gerekiyor. Çok zor dönemlerden geçiyoruz. Her şeyin mizahı yapılabiliyor ama yoksulluk, yolsuzluk gibi konular artık tahammül edilemez hale geldi. Ben bir yolsuzluk dosyası elime geçtiğinde iki duygu yaşıyorum: İlki büyük bir hüzün. Çünkü ülkenin malına zarar veriliyor. Diğeri ise büyük bir gurur. Çünkü mesleğim adına yüzümü kaldırabiliyorum, gerçekleri yazabildiğim için onur duyuyorum. Ama karşılığında birçok zorlukla karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Doğruyu Söyleyenleri Hedef Alıyorlar”
Söyleşide İBB’ye yönelik operasyona değinen Murat Ağırel, “Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili bir yolsuzluk soruşturması var. Şunu açık söyleyeyim: İnsanların servetinin kefili değiliz, biz halkız. Eğer bir kişi alın teriyle kazanıyorsa bizim onunla bir sorunumuz yok. Ama kamu kaynaklarından zenginleşiyorsa, orada bizim söz hakkımız vardır. Ünvanı ne olursa olsun, ortada bir operasyon var ve bu operasyonu sanki devasa bir suç örgütüymüş gibi yansıtmak istiyorlar. Aynı kumpas dönemlerinde kumpasları kuranlar, bugün de ekranlarda. Aynı gazetelerde, aynı köşelerde. O dönemde nasıl yalan söyledilerse şimdi de aynı şekilde devam ediyorlar. Doğruyu söyleyenleri hedef alıyorlar” şeklinde konuştu.
“Bizi Susmaya Zorluyorlar”
300’den fazla davası olduğunu belirten Murat Ağırel, “Ben profesyonel gazeteciyim. Türkiye’nin hemen her il ve ilçesinde ya müştekiyim ya da sanığım. 300'den fazla davam var. Artık yetişemiyorum. Emniyete haftanın üç günü imza vermeye gidiyorum. Eskiden de zaten dört günümü orada geçiriyordum. Şimdi sadece üç gün imza atıyorum, ama yine oradayım. Yurt dışına çıkış yasağım var. Araştırma yapmamız gerekiyor, insanlara mikrofon uzatmamız gerekiyor, haber yapmamız gerekiyor. Ama bu bile yargılanma sebebi. Bu da yetmezmiş gibi, bizi susmaya zorluyorlar” dedi.
“Kimse Karşıma Çıkamadı”
Sadece gerçekleri anlatacağını ifade eden Ağırel, “Ama biz laf kalabalığı yapmayacağız. Size güzel cümleler kurarak umut pompalan insanlar değiliz. Biz, sadece gerçeği anlatırız. Çünkü bu ülkede gazeteci kalmadığı sürece, özgür basın yok olduğu sürece kimse özgür değildir. İki kitap yazdım. Yazdığım kitapların içeriğinden tek bir satır yalanlanamadı. Hepsinin karşısına çıktım. "Yazdıklarım yalan diyorsanız yargılayın" dedim. Ama kimse karşıma çıkamadı. O kitapları yazdım, suç duyurusunda bulundum. Dedim ki, "Eğer yanlışsa beni yargılayın, doğruysa gerekeni yapın." Sonuç? Kitaplara dava açıldı, toplatılmaları istendi” şeklinde konuştu.
“Ülkemizde Kanser Oranı Çok Yüksek Ama Resmi Veriler Açıklanmıyor”
Gazeteci Murat Ağırel açıklamasının sonunda şu ifadeleri kullandı: “Bakın, Adana'da bir uyuşturucu operasyonu yapılıyor. Narkotik şube, gelen ihbar üzerine bir aracı takibe alıyor. Polis aracı durdurmak istiyor, ama araç kaçıyor. Bir polis araca tutunuyor, diğeri lastiklere ateş açıyor. Araç durduruluyor, suçlular yakalanıyor. Bu olay sonrasında o polise üstün başarı belgesi veriliyor. Ama birkaç ay sonra, yine başka bir operasyonda, bir kadın ve bir erkek yakalanıyor. Kimlikleri alınıyor, bir bakıyorlar ki daha önce üstün hizmet belgesi verilen o polis, bu kez uyuşturucu kuryesi olmuş! Araçtan 25 kilo uyuşturucu çıkıyor. Olayın içinden Adana’daki bir başsavcı da çıkıyor. Meğer operasyon kendi rakiplerine yapılmış. Her şey kurgulanmış. Ben bunu yazdım. Anlattım, kitap yaptım. "Baronlar Savaşı" kitabını yazdım. Bu kitabı yazdığım için hem tazminat davası açıldı hem de kitaplarımın toplatılması istendi. Yine örnek veriyorum: Mersin Limanı. Muz kolilerinin içinden kokain çıkıyor. Hepsini tek tek yazdım. Kim aldı, kim sattı, nereden geldi? Ama mahkemede, “Denizin ortasında satın almışlar, içine kokain konmuş, haberimiz yok” dediler. Takipsizlik kararı alındı. Ben bunu yazdım diye yargılanan yine ben oldum. Kanser verilerine gelecek olursak... Ülkemizde kanser oranı çok yüksek ama resmi veriler açıklanmıyor. Ben bir yurttaş ve gazeteci olarak üç defa Sağlık Bakanlığı’na başvurdum. Ama cevap alamadım. Çünkü bu bile artık saklanıyor.”
Söyleşi boyunca izleyicilerin büyük ilgi gösterdiği gazeteciler, konuşmalarının ardından saat 16.00’da imza gününde kitaplarını okurları için imzaladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.